Giriş
Cumartesi gecesi yapılan görkemli açılışla İstanbul’un Avrupa Kültür Başkenti etkinlikleri başladı.
Her zaman olduğu gibi bunu da abarttık.
Başta Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Başbakan Tayyip Erdoğan, Kültür ve Turizm Bakanımız Ertugrul Günay ve Belediye Başkanımız Kadir Topbaş’ın 2010 projesine sahip çıkması çok güzel ama ilk gece yapılan etkinliklere baktığımızda “kültür anlayışımızın” fazla POP’laştığını görüyoruz.
7 tepede POP star konserleri, Haliç’te şimdiye kadar görülmemiş havai fişek gösterisi.
Pazar sabahı uyandık. Akıllarda ne kaldı! Paralar boşa gitti!
Açılış gecesi harcanan paralarla İstanbul’a neler yapılmazdı!
(2010 ajansı belki ilk gece bütçesini açıklar!)
***
Cuma akşamı İstanbul Devlet Senfoni Orkestrası’nın İstanbul Teknik Üniversitesi Maçka Kampusu’ndaki konserindeyiz.
Salon tıklım tıklım dolu.
Ancak orkestra sahneye sığamıyor!
Atatürk Kültür Merkezi kapalı.
Ne zaman açılacağı da belli değil.
AKM, Kültür Bakanlığı ile Yargı sürecinin arasına sıkışmış.
Olan orkestra ve İstanbullulara oluyor.
Bir yanda Lütfi Kırdar’ın, Sütlüce Kongre Merkezi’nin görkemli, ancak yılın neredeyse yarısı boş duran salonlarını, diğer yanda İTÜ’nün mütevazi ev sahipliğinde ayakta durmaya çalışan Senfoni Orkestramızı düşünüyoruz.
Konserler hiç olmazsa AKM bitene kadar bu salonlarda yapılsın!
38 yıllık orkestra göçebe konserlere devam ediyor.
DENİZBANK’ın desteği olmasa ayakta zor duracak .
***
Avrupa Kültür başkenti olmak, abartsak bile İstanbul için iyi bir fırsat.
Ama takkemizi önümüze koyup düşünmemiz gerekiyor:
İstanbul’un konser salonu yok.
İstanbul’un Opera ve Bale binası yok.
İstanbul’un Çağdaş Sanat Müzesi yok.
Bunlar olmadan Avrupalı olunmaz!
Bunlar olmadan Kültür Başkenti ancak “Şıkıdım Şıkıdım” oynayarak olunur.
