Bu kış zor geçecek

Moskova’dan gelen tehditlere karşın Rusya-Ukrayna arasında asla bir savaş çıkmayacağı düşünülüyordu. Genel beklentilerin tersi oldu. Rusya Ukrayna’ya geniş çaplı bir saldırı başlattı. Savaş çok cephede 6 aydır devam ediyor. Ağır yaptırımlar nedeniyle Rusya’nın daha fazla direnemeyeceği, birkaç ay içinde duracağı konuşuluyordu. Bu tahmin de tutmadı. Rusya elindeki enerji kartını sonuna kadar kullanıyor, yaptırımlardan belli oranda etkilenmekle beraber yıkıcı bir etki altında görünmüyor. Suriye’deki çatışmalar çıktığında da Beşar Esad’ın bir iki hafta içinde devrileceği değerlendiriliyordu.

Suriye mahvoldu ama Esad da 12 yıldır yerinde duruyor. ABD’nin Irak ve Afganistan işgalleri de 10 yıldan fazla sürmüştü. Diyeceğim o ki, bu çağda çatışmaların nerede biteceğine dair akıl yürütmek neredeyse imkansız. Beklenti ve yorumlar havada kalmaya mahkum. Rusya ve Ukrayna arasındaki savaşın kısa süre içinde biteceğine dair de bir işaret görmüyorum. Türkiye ortaya çıkan insani trajedinin durması için en fazla gayret gösteren ülke olmasına karşın birçok ülkenin bu savaşın devamını istediğini üzülerek izliyoruz.

Avrupa’ya müthiş bir yığınak yapan, Finlandiya ve İsveç’i bu vesileyle NATO’ya çeken, Rusya’nın uzun bir çatışmayla zayıflatılmasını uman Washington’ın bu savaşın bir an önce bitmesini istediğini düşünmüyorum. Nitekim ABD, savaşın küresel etkilerinden daha az etkileniyor. Avrupa için ise tersi söz konusu. Avrupa’nın gıda ve enerji maliyetleri korkunç şekilde arttı. Enflasyon hızla yükselmeye devam ediyor. Enerji darboğazı, kuraklık, bitmeyen pandemi ve lojistik sorunları da alt alta ekleyince bu kışın çok zor geçeceği kesin.

Bunların ötesinde iki büyük tehlike daha var: Birincisi, Rusya’nın açık bir üstünlük elde edip ABD ve Avrupa’yı Ukrayna’ya verdikleri destekte pişman etmek için taktik nükleer silaha başvurma riski. İkincisi, Moskova’nın son saldırılarda kontrolü büyük oranda ele geçirip kendi enerji sistemine entegre ettiği Zaporijya Nükleer Santrali’ndeki durum. Burada herhangi sebeple meydana gelebilecek nükleer kaza veya sızıntı, Türkiye dahil bölge ülkeleri için telafisi imkansız bir trajediye neden olabilir.

GÜLŞEN’İN TUTUKLANMASI

Pop müzik şarkıcısı Gülşen’in aylar önce İmam Hatiplilerle ilgili sarf ettiği sözlere katılmıyorum. Bu ifadeleri nedeniyle tutuklanmasını da doğru bulmuyorum. İmam Hatipliler de Boğaziçi Üniversiteliler de bizim insanlarımız. Kendisi hakkında verilen tutuklama tedbiri orantısız ve kanaatimce yanlış. Bu karardan dönülmesi gerektiğini düşünüyorum.

Dünyada ve ülkemizde çözülmeyi bekleyen çok fazla sorun var. Ülkemizin geleceğiyle ilgili konularda nasıl bir yol izleneceğine dair görüş ayrılıklarımızın olması çok doğal ancak neredeyse her alanda derin bir vadi gibi karşımıza çıkan ideolojik kavga ve kutuplaşmalar bize zarar veriyor. Etnik köken, mezhep, sosyolojik katman, şehir, gidilen okul vb. kırılımlarla ayrışmak gibi bir lüksümüz yok.

MUHARREM İNCE KONUĞUM

Memleket Partisi Genel Başkanı Muharrem İnce bu sabah saat 10.00’dan itibaren CNN Türk’te canlı yayın konuğum olacak. İnce’ye ekonomi, dış politika, yaklaşan seçimler ve gündemin diğer önemli konularında sorularımı yönelteceğim. Merak ettiğiniz başlıkları siz de bana yazın.