Giriş
Cumhuriyet Halk Partisi’nin kritik önem taşıyan kurultayı nefes nefese geçen bir mücadeleyle sonuçlandı. Az bir farkla tamamlanan ilk turun sonrasında Özgür Özel delegelerin daha büyük bir çoğunluğunun oyuyla genel başkan seçildi.
CHP, uzun yıllardır belli bir oy bandına sıkışmıştı. Üst üste yapılan genel seçimlerin hiçbirinde iktidar olamadı. Son cumhurbaşkanlığı ve milletvekili seçimlerinde sağ partilerden oluşan blokla ittifaka gitmesi çok tartışılmıştı. CHP tabanı ve teşkilatlarından bazı isimler bu durumun partinin gerçek potansiyelini gölgelediğini ileri sürmüştü. Her zaman dile getirdiğim gibi demokrasimizin güçlü ve sağlıklı olabilmesi için muhalefetin kendi içinde istikrarı ve yapıcı politikalar üretebilmesi çok önemlidir.
Dolayısıyla CHP gibi tarihi Cumhuriyetimize eşit köklü bir partinin demokratik siyasi rekabete iddialı şekilde katılabilmesi beklenir.
Hiç kuşku yok ki, bugün yanıtını vermeleri gereken bir soru da, bu kurultayda ortaya koydukları enerji ve coşkuyu neden geride bıraktığımız seçimlerde gösteremedikleridir.
Avrupalı sosyal demokratlar ve sosyalistlerle neden hiç bağ kurulamadığını doğrusu ben hep merak ettim. Sandıkta belki çok somut etkisi olmaz ama algı ve motivasyon açısından bunu anlamlı görüyorum. Bu dönem Özgür Özel ve ekibi koskoca partinin uluslararası ilişkilerinin neden bu kadar zayıfladığının iyi muhasebesini yapmalı. “Değişim” vaadiyle bu kurultaya giden Özgür Özel ve arkadaşlarının önünde şimdi çok ciddi sınavlar var. Bu sözü edilen süreç sadece koltuğa oturan kişilerin farklı olmasıyla mı yaşanacak yoksa politikalar ve yaklaşımlarda da bu değişimi görecek miyiz?
Ben Özgür Özel’in elde ettiği başarının arkasında kurultayda yaptığı konuşmanın da etkili olduğunu düşünüyorum. İyi hazırlanmış, dikkatli ve enerjik bir konuşmaydı. Değişim taleplerinde ve kurultayda alınan sonuçta İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun da etkisi oldu. Kıran kırana geçen kurultay, İmamoğlu’nun da konumunu güçlendirdi.
Buradan yola çıkarak Özgür Özel’in seçim başarısının ardından televizyonlardaki bazı yorumcular “Emanetçi Başkan” veya “Eş Başkan” gibi ifadeler kullandı. Kısa süre içinde İmamoğlu’nun partiyi yönetmeye başlayacağı tezini öne sürdüler. Bu kadar erken, bu kadar ileri yorum yapılmasını ben haksızlık olarak görürüm. Özgür Özel’in çalışması, kendisini göstermesi için biraz zamana ihtiyacı var.
Doğru anlaşılmanın en önemli yolu iyi bir iletişim stratejisi kurmaktır. CHP, geride bıraktığımız dönem bu konuda başarılı olamadı. Özgür Özel, 49 yaşında, çok genç bir isim. Enerjisi yüksek ve etkili bir konuşmacı. Bende bugüne kadar kişisel temasa önem veren, telefonlara çıkan, iletişimde özenli bir insan izlenimi uyandırdı. Umarım iletişim ekibi ve basın danışmanını seçerken bu çağın hız, profesyonellik gibi özelliklerini göz önünde bulundurarak bir görevlendirme yapar ve kibirlerinden arınmış isimlerle yola devam eder.
Ayrıca CHP Genel Merkezi’nin parti içinden ve dışarıdan gelen eleştirilere de daha fazla kulak vereceği bir dönemin başlamasını dilerim. Yeni dönem CHP’ye ve Türk demokrasisine hayırlı olsun.
