Hakan Çelik Putin'nin tehdidi ciddiye alınmalı
HABERİ PAYLAŞ

Putin'nin tehdidi ciddiye alınmalı

Rusya-Ukrayna savaşında tam iki yıl geride kaldı. Ukrayna’da büyük bir yıkım var. Şu ana kadar her iki ülkenin de onbinlerce askeri hayatını kaybetti.

Kiev hükümetine barış görüşmeleri için masaya oturması yönünde baskı gelirken yakında savaşın biteceğine dair bir tahmin de yapılamıyor. Analiz ve senaryolar havalarda uçuşuyor. Avrupa ve genel olarak Batı, bu aşamadan sonra Ukrayna’nın savaşın net galibi olacağına artık ihtimal vermiyor ancak Rusya’nın zaferini ilan etmesi de Batı ittifakının topyekün kaybı olarak görülüyor.

Haberin Devamı

İşte bu aşamada Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’dan çok konuşulan ve tansiyonu yükselten bir çıkış geldi. Macron, Ukrayna’ya asker göndermek de dahil hiçbir ihtimalin gözardı edilmemesi gerektiğini söyledi.

Birleşik Krallık, Almanya gibi ülkeler Fransa’nın bu çıkışına destek vermedi. Zira ben Macron’un da bu tutumunu pek devam ettirebileceğini sanmıyorum. Yakında “Asker göndermenin çözüm olmadığını düşünüyorum” gibi ilave şeyler söyleyerek yaklaşımını netleştirmek isteyecektir.

Rusya Devlet Başkanı Putin, Batılı ülkelerin asker gönderme seçeneği üzerinde ilerlemesi halinde nükleer savaş riskinin gündeme gelebileceğini ısrarla söylüyor.

Putin konuşmasında sahip oldukları hipersonik uçaklar ve insansız denizaltılara da işaret etti. Amerikalı bazı stratejistler Rusya’nın elindeki füzelerle uzaydaki uyduları vurup Batı’nın iletişim kaynaklarını sekteye uğratma ihtimalinden endişe duyuyor.

Putinnin tehdidi ciddiye alınmalı

RİSK BÜYÜK

Putin’in sözleri ve tehditleri ciddiye alınmalı. Ukrayna operasyonunun başlayacağını söylediğinde birçok yorumcu “Yok canım daha neler, Avrupa’nın ortasında savaş yaşanma dönemi bitti” demişti.

Putin’in ülke içindeki muhaliflere yönelik yaptıkları da ortada. Aleksey Navalny’nin başına gelenleri izledik, Wagner lideri Yevgeni Prigojin’in uçak kazasında feci şekilde ölümünü de takip ettik. Bütün bu gelişmeler Putin’in kırmızı çizgileri aşıldığında hiçbir ölçüyü dikkate almadan hareket edebildiğini gösteriyor. Rus ekonomisinin zorlandığı, ordusunun ciddi sınamalarda şaşırtıcı derecede kötü performans gösterdiği doğru fakat ambargolarla yıkılabilecek bir ülke de değil.

Haberin Devamı

Petrol ve gaz kaynaklarına sahip olan Rusya, savaşı iki veya üç yıl daha sürdürebilir ancak aynı şeyi Ukrayna için söylemek zor. Zira ABD ve Avrupa’dan gelen desteğin bugünkü oranda sürmesi pek mümkün değil. Benim görebildiğim kadarıyla Ukrayna savaşına Avrupa’nın bir 40-50 milyar dolar daha verecek takati kalmadı. Kamuoyları da huzursuz ve isteksiz. Ukrayna’dan milyonlarca kişinin Batılı ülkelere göçmesi de gittikleri yerlerdeki iş hayatını ve sosyal güvenlik sistemini olumsuz yönde etkiliyor.

HÂLÂ SÜPER GÜÇ MÜ?

Bazıları artık Rusya’nın askeri anlamda bir süper güç olmadığını ileri sürüyor. Bana kalırsa en azından askeri boyutuyla bu bir değerlendirme hatası. Bu yaklaşım, Rusya’yı hafife alma noktasına götürür ve örneğin Polonya, Fransa gibi ülkeler savaşa bir şekilde daha fazla dahil olmaya başlarsa Moskova beklenmedik adımlar atabilir.

Unutulmaması gereken bir ayrıntı da Rusya’nın sadece konvansiyonel değil, bir nükleer güç olduğu gerçeği. Rusya diğer taraftan Avrupa’nın muhtelif başkentlerinde kim tarafından yapıldığı pek belli olmayan bombalı veya silahlı saldırıların arkasında yer alabilir.

Haberin Devamı

Refah, istikrar ve yumuşak güç unsurları üzerinde geleceğini inşa eden Avrupa’nın bu riskleri iyi okumasında fayda var.

Sıradaki haber yükleniyor...
holder