Işınsu Kestelli Hatay örnek kent olmalı
HABERİ PAYLAŞ

Hatay örnek kent olmalı

Türkiye’yi yasa boğan, 11 kentimizde büyük yıkıma ve can kaybına neden olan depremlerin üzerinden bir yıl geçti... Ülke olarak seferber olunmasına, dünyadan yardım yağmasına ve devletin tüm imkânlarının seferber edilmesine rağmen sorunların tam manasıyla çözülmesi belli ki daha uzun bir zaman alacak.

Açıkçası tam da bu noktada geçmişte şehircilik anlamında yapılan yanlışların düzeltilmesi adına fırsata dönüştürmek mümkün.

Özellikle farklı kültürlere ait çok sayıda tarihi zenginliği barındıran Hatay’ı bambaşka bir anlayışla yeniden tasarlamak, adeta bir müze kente dönüştürmek, konunun uzmanlarının yer alacağı bir komisyon oluşturup her adımı planlamak ciddi ciddi düşünülmeli...

Haberin Devamı

Okuyan dostların “Bunca sorun dururken konu bu mu olmalı” dediğini duyar gibiyim. Oysa tam da bu olmalı.

Bugün Almanya’nın başkenti Berlin’e gittiğinizde kentin nasıl bu kadar düzenli olduğuna, eski yapıların ne kadar güzel korunduğuna imreniyoruz. Oysa aynı Berlin İkinci Dünya Savaşı’nda yerle bir olmuş; yıkılan binaların taşları tek tek toplanarak kent eski görüntüsü ama yepyeni bir şehircilik anlayışı ile resmen baştan inşa edilmişti.

Biz de bunu başarabiliriz ve tarihte dünyanın ilk aydınlatılan caddesine sahip Hatay’ı yeniden o eski ışıltılı günlerine kavuşturabiliriz.

ADAYLARA AÇIK BİR ÇAĞRI

Türkiye, belki de en kısa soluklu seçim kampanya dönemini yaşıyor. Seçimlere 50 günden az bir süre kala, halen bazı yerlerde belli olmayan adaylar var. Hatta hangi partinin yalnız, hangi partinin ittifakla seçime gireceğinin netleşmediği yerler de bulunuyor. Ama tüm bunlar bizim konumuz değil. Ben seçimleri bir başka açıdan ele almak istiyorum.

Malum çağımız bilişim ve iletişim çağı. Seçenekler kelimenin tam anlamıyla sonsuz. Sesinizi insanlara ulaştırabileceğiniz, derdinizi anlatabileceğiniz, kendinizi tanıtabileceğiniz onlarca farklı mecra mevcut. Hâl böyleyken hâlâ minibüslerin, otobüslerin üzerine dev hoparlörler yerleştirip kentleri gürültü kirliliğine boğmanın; üst üste yapıştırılan afişler, pankartlar, bayraklarla görüntü kirliliği yaratmanın bir manası var mı? Eminim ki bu tür propaganda çalışmaları bir tür alışkanlıktan sürüyor. Ya da bir siyasi parti veya aday yapıyor diye diğerleri de kendini yapmak zorunda hissediyor. Oysa oturup anlaşsalar, bu tür demode yöntemlere ayırdıkları bütçeyi daha anlamlı alanlara harcasalar, hatta deprem bölgesinde kullanılmak üzere bağışlasalar herkes için çok daha iyi olacak. Benden söylemesi...

Haberin Devamı

VİZE ÇIKMAZI

Son dönemlerde kiminle konuşsam ortak sorun Schengen vizesi... Özellikle işleri gereği çok sık Avrupa Birliği ülkelerine gitmek zorunda olan iş insanları uzun süreli vize alamamaktan, vizelerinin süresi bittiğinde ise sistem üzerinde randevuya erişememekten şikayetçiler. Maalesef bu sorun nedeniyle önemli iş fırsatlarını kaçıranlar olduğunu bile duyuyorum. Gerçekten de şu anda vize veren ülke sayısı bir elin parmaklarını geçmiyor. Verilen vizeler de seyahat süresinden çok az uzun oluyor. Bir aylık vize alan kendini şanslı sayıyor. Ayrıca önce vize aldığın ülkeye giriş yapılmazsa da sıkıntı yaşanabiliyor. Bu nedenle iş gereği gitmesi gereken ülkeden vize alamayanlar önce mecburen vize aldıkları ülkeye gereksiz bir seyahat yapıyor; ardından asıl istikametine yöneliyor. Herkes bu soruna hızlı ve kalıcı bir çözüm bulunmasını bekliyor.

Haberin Devamı

 

Sıradaki haber yükleniyor...
holder