Mehmet Coşkundeniz Çıkma teklifi ve Aziz Valentine
HABERİ PAYLAŞ

Çıkma teklifi ve Aziz Valentine

“Allah’ını seven çıkma teklifini geri getirsin. Adamla geziyoruz, beraber vakit geçiriyoruz, elimi tutuyor ama neyiz bilmiyorum. Sevgili miyiz, flört müyüz, kayınço muyuz, dünya ahiret bacı mıyız, neyiz biz ne?” Bu satırlar bir Twitter (yeni adıyla X ama ben bir türlü alışamadım) kullanıcısının serzenişiydi. Ne olduğunu bilmeden bir şeyler yaşamaktan ve bu belirsizliğin içinde bocalamaktan bıkmış belli ki. Hani bugün, romantik unsurlarla bezeyerek kutladığımız ‘Sevgililer Günü’ var ya, işte bu önemli gün aslında ‘çıkma teklifi’nin başlangıcı olarak sayılır. Hikayeyi bilmeyenler için kısaca anlatayım. Antik Roma döneminde bir pagan festivali olan ‘Lupercalia’ kutlanırdı. 15 Şubat’ta başlayan bu festival üç gün sürer, genç kızlar kavanoza isimlerinin yazılı olduğu kartlar atar, genç erkeklerle o kavanozdan çektikleri ismi bulup bir araya gelir ve festivali birlikte geçirirdi. Festivalin sonunda da birçok çift evlenirdi. Ancak, milattan sonra 268-270 yılları arasında Roma imparatoru olan II. Claudius, erkeklerin evlendikten sonra eşleriyle vakit geçirmesine ve orduya katılmamasına bozulur ve evliliği yasaklar.

Haberin Devamı

Çıkma teklifi ve Aziz Valentine

İKİ AYRI VALENTINE

İşte o sırada yeni yeni yayılmaya başlayan Hıristiyanlığı benimseyen Valentine adlı bir rahip (daha sonra aziz olarak ilan edilecektir) çiftleri gizli gizli evlendirmeye başlar. Bunu öğrenen II. Claudius, Valentine’i yakalatır ve idam ettirir. Aynı yüzyılda yaşamış olduğu kabul edilen Valentinus adlı bir başka aziz daha olduğu söylenir. Roma hapishanelerinde işkence gören Hıristiyanları kaçırma suçundan hapse düşer ve gardiyanının kızına aşık olur. Ölüm cezası için götürülmeden önce gardiyanın kızına bir aşk mektubu yazar. Mektubunu “Senin Valentine’inden...” diyerek bitirir. Belki bu iki aziz hiç var olmadı, belki de ikisi aynı kişiydi, bunu bilmiyoruz. Ama ‘Sevgililer Günü’nün ‘Saint Valentine’s Day’ (Aziz Valentine Günü) diye adlandırılmasının sebebi işte bu hikayedir. O günlerden beri de ‘valentine’ sözcüğü İngilizce’de ‘sevgili’ anlamına gelir.

Haberin Devamı

Çıkma teklifi ve Aziz Valentine

EŞ SEÇME GÜNÜ

Kimi kaynaklar, Sevgililer Günü olarak 14 Şubat’ın seçilmesini, Aziz Valentine’nin idam edildiği gün olmasına bağlar. Ama pek de öyle değildir. Ortaçağ’da 14 Şubat’ın kuşların eşlerini seçtiği gün olduğuna inanılırdı. 14. yüzyılda yaşamış İngiliz şair Chaucer, 14 Şubat tarihiyle romantizm arasında ilişki kuran ilk isim olarak ortaya çıkar. Daha sonra birçok şair, edebiyatçı 14 Şubat’a romantik bir anlam yükler. 19. yüzyılın ortalarında 14 Şubat, Sevgililer Günü olarak İngiltere’de artık ticari bir hüviyete bürünür. O günler için sevgiliye gönderilecek en önemli hediye üzerinde ‘Be My Valentine’ yazılı olan kartpostallardır. Bu bir sorudur aslında, “Benim sevgilim olur musun?” anlamına gelir. Yani kartpostalın gönderildiği kişiye, çıkma teklifinde bulunmaktır bu. Türkiye, ‘Sevgililer Günü’nün varlığını merhum yazar Hıncal Uluç’tan öğrendi. Uluç da Amerikalı eşi ‘Holly’den öğrendiğini, 1981’de yayın yönetmeni olduğu Erkekçe Dergisi’nde ilk kez duyurduğunu ve ondan sonra da Türkiye’ye yayıldığını anlatır.

Haberin Devamı

Çıkma teklifi ve Aziz Valentine

TEKLİF KARTLARI

Ancak... Türkiye’de üzerinde ‘Be My Valentine’ yazmasa da hoşlanılan, sevgili olunmak istenen genç kızlara, genç erkeklerin ‘kart verme’ adeti daha eskilere dayanır. O kartların iki örneğinin fotoğraflarına bir bakın. Ne kadar da amaca yönelik değil mi? Durum çok net. “Seninle çıkmak istiyorum, kabul ediyorsan ‘evet’ bölümünü, etmiyorsan ‘hayır’ bölümünü yırtıp bana ver. Böylece ne sen zaman kaybet ne de ben” demenin daha anlaşılır bir yöntemi yok bence. Kartlardan birinde ‘düşünmek istiyorum’ kısmı bile var ya... Rahatsızlık yok, ısrar yok... Belirsizlikten şikayet eden Twitter kullanıcısının dediği gibi sevgili misiniz, flört müsünüz, kayınço musunuz, nesiniz daha baştan belli. Günümüzün en büyük ilişki problemlerinden biridir belirsizlik. Yıllarca “Şimdi biz neyiz?” sorusunun gereksizliğine inandım. Ama artık bu sorunun çok da gecikmeden sorulması taraftarıyım. Buluşuyorsunuz, yemekler, eğlenceler, sevişmeler, aramalar, mesajlar hepsi harika ama ne olduğu bilinmeyen bir ‘şey’in içindesiniz.

CESUR OLMAK

‘Şey’ diyorum çünkü adı konulmamış henüz. ‘Takılma’ diyor kimileri buna. Takılalım da nasıl? Sadece sen ve ben mi? E o zaman bir ilişkimiz var demektir. Ama sen ‘Hem sen ol hem de ben başkalarıyla takılabileyim’ kafasındaysan, cesur ol bunu da söyle. Belki kabul edecek karşındaki kişi, belki o da öyle devam etmek isteyecek. “Pastam dursun, karnım da doysun” sözü ilişkiler için geçerli değil. Bir kişiyi seçmek, başka herkesten vazgeçmek anlamına gelir ki; cesaret tam da bu noktada gereklidir işte. ‘Sevgililer Günü’ kutlanması gereken bir gündür. “Bize her gün Sevgililer Günü” diyenlere bakmayın, sanki herkes ‘Casanova’ gibi her akşam sevgilisinin kapısını ağzında gülle çalıyor... Özel bir gündür işte, buluşun sevgilinizle, romantik bir gün geçirin. İster kartla, ister mesajla, ister sözle, hoşlandığınız kişiye de çıkma teklifinde bulunmanın da tam günüdür. Sorun gitsin, “Sevgilim olur musun?”

Sıradaki haber yükleniyor...
holder