Murat Çelik Bergama'daki dolandırıcılar içeriden bilgi mi alıyor?
HABERİ PAYLAŞ

Bergama'daki dolandırıcılar içeriden bilgi mi alıyor?

Olay önceki hafta İzmir’in Bergama ilçesinde yaşandı…

82 yaşındaki bir kadını ev telefonundan arayan kişi, “Bankadaki paranı çekip şu saatte şuraya getirmezsen, torunun X’i bir daha göremezsin” diyor.

İsim doğru... Kadın torununun ismini duyunca paniğe kapılıyor.

Telefondaki ses devam ediyor: “Kimseyi aramayacaksın. Polise de haber vermeyeceksin. Yoksa X’i öldürürüz. Bankaya da, ‘Torunum ev alacak, parayı onun için çekiyorum’ diyeceksin.”

Yaşlı kadın, eli ayağına dolaşmış vaziyette, tehdit dolu talimatlara bir bir uyuyor. Bankadan parasını çekiyor söylenen saatte, söylenen yere gidiyor.

Haberin Devamı

Yüklü miktardaki nakit parayı gelen iki kişiye teslim ediyor. Parayı alanlar sırra kadem basıyor tabii...

Kadın, ertesi gün yurtdışında yaşayan oğlunu arıyor ve durumu anlatıyor. Aile devreye giriyor.

Belediye, emniyet ve banka şubesiyle telefon trafiği başlıyor. Aileye verilen bilgiler şunlar:

✔ 82 yaşındaki kadın, Bergama’da son dönemde aynı yöntemle dolandırılan üçüncü kurban.

✔ İzlenen MOBESE kayıtlarında şantajcıların yüzleri tam olarak görülemiyor.

✔ “Şahıslar, karayoluyla kaçıp, 50 kilometrede parayı bir başkasına vererek izlerini kaybettiriyorlar” bilgisi, ilçede bir çetenin faaliyette olduğunu, yetkililerin de takipte olduğunu gösteriyor.

✔ Yerel yetkililer, çetenin içeride işbirlikçisi olduğuna kesin gözüyle bakıyor. Yani bankadan biri, hesabında yüklü miktarda para bulunan yaşlı ve yalnız insanların bilgilerini sızdırıyor. Dolandırılacak kişi bu şekilde belirleniyor. Soruşturma sürüyor... Özellikle de banka çalışanları üzerinde yoğunlaştırılarak...

Ailenin, faillerin yakalanacağına dair pek umudu yok.

Çaresizce, “Cana geleceğine mala gelsin” diye avunuyorlar.

TAŞERONDAN KADROYA GEÇENLER, GELECEK YILI BEKLEMEK ZORUNDA

Geçenlerde biri önümü kesti yolda... 30’larında bir erkek...

“Murat abi” dedi, “Şu bizim derdimizi de bi yaz gazeteye, televizyonda bi söyle.”

“Yazayım, söyleyeyim de... Siz kimsiniz ve derdiniz ne” dedim. “Taşerondan kadroya geçenleriz abi biz” dedi. “İşçiye yüzde 10, bize sadece yüzde 4 zam verildi” diye özetledi derdini.

Haberin Devamı

Durum şu...

Kamuda kadroya geçirilen taşeron işçiler toplu iş sözleşmesine dahil olmadığından, zam oranı yüzde 4’te kaldı.

Geçişteki KHK’ya (Kanun Hükmünde Kararname) göre, bu durumdakiler diğer işçilerle 2020 yılı itibariyle eşitlenecek.

Toplu sözleşme dönemi gelecek yıl sona erecek ve yeni toplu iş sözleşmesine taşerondan gelenler de dahil olacak. Özetle, taşerondan kadroya alınan işçiler bu yılı böyle geçirmek zorunda.

ŞU SORU MANTIKSIZ MI?

“Murat Bey, iyi yayınlar... CHP’nin, Millet İttifakı’na DSP’yi de alması gerekmiyor muydu?”

Perşembe akşamı... CNN Türk’te Gece Görüşü canlı yayınında, sosyal medya üzerinden gelen mesajlardan biri buydu... CHP ile İYİ Parti’nin yerel seçim işbirliğine DSP’nin de dahil olması...

İzleyicinin önerisi bu. DSP’nin de bu işbirliğinin içinde olması gerekmez mi? Gayet mantıklı soru değil mi? Peki fiili durum ne? Fiili durum şu: Değil içinde olmak, özellikle bazı seçim bölgelerinde Millet İttifakı’nın seçim işbirliğine darbe vuracağı açıkça görülen DSP’nin bu pozisyonu, Cumhur İttifakı cephesinde memnuniyetle izleniyor.

Haberin Devamı

GEÇEN SENE BUGÜN

19 Şubat 2018 Pazartesi günkü gazetelerden birinin manşetinde (SÖZCÜ) emekli Orgeneral Edip Başer ile yapılan röportaj yer alıyordu. Başer, birinci ayını dolduran Zeytin Dalı Harekâtı’yla ilgili “Operasyon kararı fevkalade doğru” diyor ve şunu ekliyordu: “Bu harekât doğuya doğru, Menbiç dahil Irak’a kadar devam etmeli.”

NE GÜZEL LAF

Duymak istemeyen kadar kötü sağır yoktur. (İtalyan atasözü)

Sıradaki haber yükleniyor...
holder