Murat Gülderen Senaryonuz nasıl olsun?
HABERİ PAYLAŞ

Senaryonuz nasıl olsun?

Reklam ve pazarlama için psikolojik analiz yapan cihazları duymuşsunuzdur. İnsan beyninin neye ne zaman nasıl tepki vereceğini test ederler. Yani kişinin nelerden zevk aldığı, korktuğu, endişe ettiği, heyecanlandığı, hırs yaptığı gibi duygularını bu cihazlar yüzde 90’ın üzerinde doğruluk payıyla ölçümlerler. Neuromarketing adı verilen bu tür çalışmalar, Türkiye’de de hızla yaygınlaşmaya başladı. Hatta sistem, kusursuz pazarlama tekniği olarak neredeyse tüm iletişim ve işletme fakültelerinin ana derslerinden biri olarak okutuluyor. Halihazırda dünyanın en büyük markaları bu sistemle pazarlamalarına yön veriyor. Örneğin bir ürün çıkaracaksınız; bunun kitleler tarafından kabul görüp görmeyeceğini anlamak için üretici neuromarketing testleri yapan bir şirkete gider. O da söz konusu ürünle ilgili gerekli görselleri ve videoları hazırladıktan sonra toplumun her kesiminden getirilen gönüllü kişileri laboratuara alarak ölçüm cihazlarını takar. Cihazlar da kişinin bu ürüne karşı tepkilerini beyinden aldığı sinyallerle tespit eder ve bunu bir rapor haline getirir. İlgi iyiyse ürün pazara sürülür.

Haberin Devamı

GELSİN GİŞE REKORU

Şimdi bu yöntemle sinema dünyasında yeni bir çığır açılması hedefleniyor. Yani tek bir senaryoya bağlı kalmadan kişinin isteğine göre gelişen kurgular… Nottingham Üniversitesi'nden nöroloji uzmanları, gönüllü izleyicilerden oluşan bir ekibin başına bu cihazlardan takarak senaryonun işleyişine göre tepki ölçümleri yapmış. Test sonucu senaryo yeniden yazılmış ve izleyici beklentileri de büyük ölçüde karşılanmış... 7 Haziran’da izleyiciyle buluşacak The Moment adlı filmin devamının yine aynı yöntemle çekileceği belirtiliyor. Proje harika… Senaryolar halkın istediği şekilde çekileceği için mantık olarak tüm filmlerin yüksek gişe yapması gerekiyor. Ya da artık dizilerde tutmama ve 3-4 hafta sonra yayından kaldırılma korkusu sona eriyor. Çünkü normal şartlarda hepsi ilgiyle izlenecek. Bu sistem film sektörü için yapılan hiçbir yatırımı heba etmeyeceği için sektör çok hızlı büyüyecek. Tutmayan filmler ya da diziler yüzünden dünyada yılda 50 milyar dolar civarından paranın çöpe gittiği tahmin ediliyor. Türkiye’de ise bu rakamın 100 milyon dolar olduğu öne sürülüyor. Bu teknoloji sayesinde sektör, dünyanın her yerine dizi ihraç eden bir ülke olarak şu an sıkıntılı günler geçiren ekonominin lokomotifi bile olabilir.

Haberin Devamı

TEKNOLOJİYE YÜZDE 10 ZAM

Dünyanın en acımasız sektörlerinden biri kuşkusuz teknoloji perakendeciliği… Bu uğurda dünya markası pek çok firma rekabete dayanamayıp ülkeyi terk etmek zorunda kaldı. Pek çok yerli firma da ya piyasadan çekildi ya da küçüldü. Elektroniği dövizle aldığımız için bu alanda yine sancılı dönemler başladı. Stoklar tükenince yeni ürünler zamlı alındı ve tüketiciye de mecburen yansıtıldı. Yüzde 10 zam hayırlı olsun…

Sıradaki haber yükleniyor...
holder