Oral Çalışlar Amália Rodrigues: “Ben Portekizliyim”
HABERİ PAYLAŞ

Amália Rodrigues: “Ben Portekizliyim”

Amália Rodrigues, bir Portekiz rüzgarıdır. Yanık sesiyle söylediği “Fado”lar, bütün dünyaya yayıldı. Kader ve alın yazısı anlamına gelen “Fado”, balıkçı ya da kaşif olan sevgililerini, eşlerini denize uğurlayan ve geri dönmelerini bekleyen kadınların ağıtlarından doğmuş bir müzik türünün adı. Fado’da, derin acılar, hüzün, özlem, nostalji, mutluluk ve aşk vardır.

Fransa-Portekiz final maçının 25. dakikasında sakatlanarak maçı terk eden kaptan Ronaldo, ağlıyordu. Gözyaşlarının üzerine bir kelebek gelip konuverdi. Tüm Portekiz’i bir hüzün sardı. Beklenen sevgili, yani “şampiyonluk” yine gelmeyecekti. Denizlere açılıp yeni kıtalar keşfetmek uğruna canını veren, macera düşkünü Portekizli kaptanlardan biri gibiydi Ronaldo. Euro 2016'da Portekiz milli futbol takımına, hemen hemen hiç şans verilmiyordu. İlk turda, grup üçüncüsü olarak zorlukla ilk 16 arasına girebilen Portekiz, kurallar değişmese, elenip gidecekti. Umutsuzdu Portekizliler. Kaptanları Ronaldo, dünyanın en iyisi olsa da, beklentileri yüksek değildi. Kafileyi Lizbon’dan Paris’e yolcu ederlerken, herhalde, büyük bir başarı beklemiyorlardı.

Haberin Devamı

Amaila Rodrigues, fadoyla birlikte dünyanın hayranlığını kazandı. Değişik ülkelerde sahneye çıktı, filmler çevirdi. Hollywood’un köşe yazarlarından biri, hüznün ve yasın sembolü olan siyah şalını bırakmasını ve saçlarına kırmızı gül takmasını önerdiğinde, Amália, bir Portekiz denizcisinin tavrıyla karşılık verdi: “Siz İspanyolların tarzından bahsediyorsunuz, ben Portekizliyim.” Portekiz, yalnızca, gidip dönmeyen, denizcilerin acısıyla yanmadı. Salazar isimli bir diktatör (1932-1968) uzun yıllar bu ülkenin üzerine kabus gibi çöktü. Ülkeyi derbeder eden bu durum, ironik biçimde, Amália’ nın önünü açtı. Fado sanatçıları, profesyonel kimlik kartına sahip olmak zorundaydılar. Şarkılarını ancak devlet tarafından denetlenen “fado evleri”nde söyleyebileceklerdi. Amália,köhne meyhanelerden ve Lizbon’un ara sokaklarından kurtuldu.

Fransa-Portekiz maçının uzatma dakikalarında, Eder’in attığı gol, Paris’i hüzne boğarken, Lizbon’u ayağa kaldırdı. İspanya’nın futboldaki (ve bir çok alandaki) başarısının altında ezilen, İspanyollar tarafından sık sık yok sayılan Portekizliler, önceki gece başkaydılar. İspanya çoktan elenip gitmişti. Kupa, kaptan Ronaldo’nun ellerindeydi. Amália Rodrigues’in dediği gibi, onlar Portekizliydi... Amália Rodrigues:

Haberin Devamı
Sıradaki haber yükleniyor...
holder