Rauf Tamer Bağırmadan
HABERİ PAYLAŞ

Bağırmadan

Bir açılım da Meclis içinde lâzım.

Bence salı toplantılarından başlasak bu işe...

Zira Grup Toplantıları, liderlerin tepe tepe kullandığı birer fırsat arenası’na dönüşmüştür.

Naklen yayın, onları daha da motive ediyor.

Şakşakçılar ise öfke’nin vitamini.

***

Halbuki Grup Toplantılarında liderler değil, milletvekilleri konuşmalı.

Partinin eksiği gediği, ayıbı kabahatı ya da hâl ve gidişi, eğer varsa başarısı sayılıp dökülmeli.

Öneriler getirilmeli.

Yeni ufuklar çizilmeli.

Stratejiler saptanmalı.

Velhasıl siyaset üretilmeli.

Haberin Devamı

Fakat hayır.

Sadece lider konuşuyor.

- Bildiğimiz lâflar.

Öbürleri de hayran hayran dinliyor.

***

Bayram mesajlarına dikkat ettim, bu kör dövüşünden liderler de şikayetçi görünüyor. Bir üslup nezaketi’ne ihtiyaç duyduklarını hissettim.

Öyleyse ne duruyoruz?

Bir deneyelim.

Yarından sonra Salı.

Eğer mikrofonu görünce -yine dayanamayıp kendilerini kaybetmeyeceklerse- önce yumuşak bir ses tonunu tecrübe etsinler... Sonra da milletvekillerine konuşma hakkı tanımayı.

***

Bazen bakıyorum, o kadar doğru lâflar söylüyorlar ki, liderlere katılmamak mümkün değil.

Ama bağırdıkları için, milleti ürkütüyorlar ve haklılıklarını kaybediyorlar.

Dünyada hiçbir düşünce cebren kabul ettirelemez. O alkışlar, sadece grubu kemikleştirmeye yarar ama yeni müttefikler getirmez. Hatta bilakis, karşı cepheyi palazlandırır.

Bunları elbet bizden öğrenecek değiller. Hepsi bildikleri şeyler.

Ama niçin hatada ısrar ediyorlar? Anlamıyorum. Mikrofon ve ekran, insanı bu derece esir alabilir mi? Hitabet denen sanat, bu derece zavall mı?

Sıradaki haber yükleniyor...
holder