Rükzan Sağır Ölenler birer rakam değil, hepsinin hikayesi vardı
HABERİ PAYLAŞ

Ölenler birer rakam değil, hepsinin hikayesi vardı

Psikiyatrist Prof. Dr. Kemal Sayar, deprem felaketinde yakınlarını kaybedip hayatta kalanlar için “Çok susup az konuşmalıyız. Bizden bir şey öğrenmeye ihtiyaçları yok, anlatarak anlamlı bir hikaye oluşturmaya ihtiyaçları var. Var oldukları, kayıplarının yaşamış gerçek insanlar olduğu bilgisini aktarmaları gerekiyor” diyor. 6 Şubat’tan itibaren her gün can kaybı sayısının artışına şahit olduk, sayılarla uyuştuk. Oysa onların her biri hikayesi olan, kendileri tek başına birer dünya olan insanlarımızdı. Hayat, her biriyle ayrı bir anlamda akıyordu. Öğretmenler, doktorlar, mühendisler, tarihçiler, avukatlar vardı. Kaybettiğimiz çok değerli insan kaynağı, ne yazık ki orada yeniden hayatlar kurulduğunda hemen belirmeyecek. Bir külliyattı giden. Onların bir gecede aniden yok olması, hikayelerinin yok olması anlamına gelmemeli.

Haberin Devamı

Ölenler birer rakam değil, hepsinin hikayesi vardı

 

DİJİTAL ANI ALBÜMÜ

ABD’de COVID-19 pandemisinde ölen 1.1 milyon insanın hatırası yaşatılıyor. Başından bu yana takip ettiğim ‘Faces of COVID’ (COVID’in Yüzleri) isimli sosyal medya hesabında ölenlerin hikayeleri anlatılıyor. Yaptıkları, yaşadıkları, zevkleri, ilgi alanları, hayalleri, ailelerinin onlar hakkındaki fikirlerinden oluşan bir paylaşım zinciriyle hatıraları ölümsüzleştiriliyor. Dijital bir anı albümünde yaşatılıyorlar. New York Times gazetesi, pandeminin ilk evresinde ABD’de can kaybı 10 bini aştığında kapağına ölenlerin adlarını sığdırmış ve “Onlar bir listede isimlerden ibaret değillerdi. Onlar hepimizdi” yazmıştı... Nitekim depremde yakınlarını kaybedenler, sosyal medyadaki paylaşımlarıyla onların anısını yaşatmayı sürdürüyor. Yakınlarının yardımıyla kaybettiklerimiz için biz de böyle bir bellek oluşturabiliriz. Rakamları insanlaştırabiliriz.

2023’TE İNGİLTERE’NİN RESMİ KÖLELİK İLANI

İngiltere’nin göç politikasını aşağı yukarı bu konuyla ilgilenen herkes bilir. Her milletin ’en iyisini’ almayı kabul ediyor. Bir konuda en iyi olan ve ülkeye katma değer katabilecek kişileri göçmen olarak istiyor. Bu nedenle kendine ait anlamlı bir gastronomi kültürü olmamasına rağmen dünya mutfağının en iyi yemeklerini Londra’da yemek, en değerli sanatçıların sergilerini orada görmek mümkün olabiliyor. İşte bu ’en iyi’ olmanın arka planınında utanç verici bir yaklaşım var. İngiltere Başbakanı Rishi Sunak, korkunç bir açıklama yaptı geçen gün. Ülkeye kaçak yollarla girenlerin hızlıca ülkeden sınır dışı edilmesini öngören Yasa Dışı Göç Yasa Tasarısı’yla ilgili bir açıklamaydı bu.

Haberin Devamı

HİNT KÖKENLİ OLDUĞUNU UNUTTU MU?

Yasayı açıklarken, “Buraya yasadışı yollarla geldiyseniz sığınma talebi yapamazsınız. Modern kölelik yasalarımızdan faydalanamazsınız, insan hakları ihlali iddiasında bulunamazsınız” dedi. Yani ülkeye insan/organ kaçakçıları tarafından satılmak amacıyla sokulmuş, kaçırılmış olsanız bile (!) köleliğe karşı yasalardan faydalanamıyorsunuz. Kendisinin Hint kökenli olduğunu ve birçok Hint kökenlinin Hindistan’da köle gibi yaşamaktan kurtulmak için İngiltere’ye gittiğini bilmiyor olabilir mi? Olamaz.

GİZEMLİ DURAĞA GİDEN HALK OTOBÜSÜ

Belçika’da ‘Mystere’ (gizemli) adlı durağa sefer yapan otobüsün yolcuları bilinmeyen bir yere götürdüğü iddiası heyecan yarattı. İddiaya göre, Brüksel’de toplu taşıma ücretsiz. Üstelik biraz modunu düşük hisseden ya da o gün yapacak daha iyi bir işi olmayanlar bu otobüse binerek ihtiyaç duydukları aksiyonu bulabiliyor. Gizemli bir yere götürülüyor. Çok güzel olurdu.

Haberin Devamı

Ama böyle bir uygulama yok. Yine internetteki yalan bilgi dolaşımının bir uzantısı oldu bu. Brüksel’de ücretsiz bir toplu taşıma hizmeti olmadığı gibi, Mystere de bir durak adı. Birinin muhtemelen şaka amaçlı yaptığı paylaşımın bu kadar ilgi görmesi yetkilileri harekete geçirir belki de. Ben bir belediye hizmeti versem, kesinlikle periyodik olarak böyle bir sefer eklerdim.

Sıradaki haber yükleniyor...
holder