Darwin kendini anlatıyor!

“Charles Darwin’in Özyaşamöyküsü” Darwin’in oğlu Francis Darwin tarafından yayına hazırlandı. Bu kitap, dilimize Daktylos Yayınevi tarafından çevrildi. Aşağıda Darwin’in sıra dışı hayatından kısa başlıklar bulacaksınız…

• Kişisel bir Tanrı’nın var olup olmadığı üzerine, yaşamımın geç dönemine kadar pek kafa yormamış olsam da bugüne dek ulaştığım muğlak sonuçları sizinle paylaşayım: En uçlara savrulduğum zamanlarda bile Tanrı’nın varlığını reddetmek anlamında Ateist olmadım. Sanırım, Agnostik’in, durumumu tanımlamaya daha uygun bir sözcük olduğunu söyleyebilirim. (Agnostisizm, tanrının varlığı ile yokluğunun kanıtlanamaz olduğunu savunan felsefi bir görüş.)
• Çok parlak bir zekaya sahip değilimdir. Uzun düşünce dizisini takip etme gücüm oldukça sınırlıdır. Bu nedenle de metafizik ya da matematikte hiçbir zaman başarılı olamadım. Hazıfam tembel olmasına karşın geniştir. Hafızam o kadar zayıf ki tek bir tarihi ya da bir şiirin tek bir dizesini birkaç günden sonra hiç hatırlayamadım.
• Beni eleştirenlerin bazıları “Çok iyi bir gözlemci, ama akıl yürütme becerisi yok” demişti. Bunun doğru olduğunu düşünmüyorum. ‘Türlerin Kökeni’ başından sonuna kadar uzun bir argümandır ve az insanı inandırmadı. Akıl yürütme becerisi olmayan hiç kimse onu yazamazdı. Buluşta ve sağduyu ya da hüküm vermede, en az gerçekten başarılı bir avukat ya da doktorun sahip olması gerektiği kadar yeteneğim var, ama çok yüksek derecede olduğunu düşünmüyorum.
• Benim büyük eğlencem ve hayattaki esas uğraşım bilimsel çalışmalar oldu. Bu işten aldığım heyecan bana zamanı unutturur, günlük hayatın rahatsızlıklarından oldukça uzaklara götürürdü. Birçok kitabımı yayınlamak dışında hayatımın geri kalanında kaydedeceğim hiçbir şey olmadı.
• Sanıyorum tüm hocalarım ve babam, benim zeka düzeyimin standart seviyenin de biraz altında gezindiğini düşünüyordu. Babamın bir keresinde bana “Nişan alıp ateş etmekten, fare yakalamaktan ve köpeklerden başka bir şeyi umursadığın yok. Kendin için de ailen için de yüz karası olup çıkacaksın sonunda” dediğini utançla hatırlarım. Hayatım boyunca hep sevgiyle anacağım babam, bu sözleri kızgınlıkla sarf ederken, çok da adil davranmamıştı.
• İnsanların dikkatlerinden kolayca kaçırabilecekleri şeyleri fark etmede ve onları dikkatlice gözlemlemede gerçekten iyi olduğumu düşünüyorum. İlk gençlik yıllarımdan bu yana, en çok arzuladığım şey gözlemlediğim her şeyi anlamak ve açıklamak oldu. Bu nedenlerin bir araya gelmesi, yıllarca açıklanamamış meseleler hakkında düşünmek için bana tahammül veriyor. Aklı kalıplara almanın bilimin gelişmesine zarar vereceğine inanırım.
• Şimdi dönüp, okul dönemindeki karakterime bakınca; oldukça sağlam ve çeşitli zevklerimin olması, ilgimi çeken şeylere dört elle sarılmam ve karmaşık konuları anlamaya olan düşkünlüğüm, geleceğe yönelik umut vaat eden özelliklerimdi diyebilirim.