Sadık Gültekin’le Doğru Tercih İnönü usta bir satranç oyuncusuydu!
HABERİ PAYLAŞ

İnönü usta bir satranç oyuncusuydu!

Haberin Devamı

Almanya, 1941 yılında Rusya işgaline başlayınca, Hitler’in önceliği Karadeniz’deki Sovyet gemilerinin yok edilmesi oldu. Türkiye savaşta tarafsız olduğu için, Nazi denizaltılarının Boğaz’ı kullanması söz konusu edilemezdi. Bunun üzerine denizaltılar, Almanya’nın kuzeyindeki liman şehri Kiel’de parçalara ayrıldı. Kanal yoluyla Elbe Nehri’ne indirilen denizaltılar, oradan Dresden’e getirildi. Burada parçalar halinde kamyonlara yüklenerek karayoluyla Romanya’nın Köstence şehrine ulaştırıldı. Köstence şehrine getirilen denizaltılar, Tuna Nehri üzerinden Karadeniz’e indirildi. Almanya’nın Rusya’yı vurmak amacıyla kimi zaman nehirlerden geçirdiği kimi zaman parçalara ayırarak trenlerle ve kamyonlara yükleyerek Karadeniz’e gönderdiği 6 hafif denizaltısı bulunuyordu. 3 bin kilometreden fazla yol kat ederek Köstence Limanı’nda üslenen bu 6 denizaltı, 1942’den 1944’e kadar Rus donanmasına karşı 56 başarılı operasyon gerçekleştirdi. Buna karşılık 3 denizaltı da Rus donanması tarafından batırıldı. Almanların yegane üssü Köstence, daha sonra Kızıl Ordu’nun eline geçti. Kızıl Ordu, 1944’te Köstence Limanı’nda bekletilen Alman denizaltılarından 3’ünü batırdı. Hitler, Köstence Limanı’na kıstırılan diğer 3 denizaltıyı Türkiye’ye satmayı teklif etti. Savaş sebebi sayılacak bu teklif, İsmet İnönü tarafından kesin bir dille reddedildi. İnönü, I. Dünya Savaşı’nda 2 kaçak Alman gemisinin başımıza nasıl bela olduğunu çok iyi biliyordu. Başka çaresi kalmadığını anlayan Amiral Karl Dönitz, mürettebata denizaltıları batırıp, botlarla Türkiye’de karaya çıkma emri verdi. II. Dünya Savaşı sırasında Hitler’in emriyle Tuna Nehri’nden Karadeniz’e indirilen denizaltılar, yine Hitler’in emriyle Türk karasularında batırıldı. Üç denizaltı Eylül 1944’te Türk kıyılarına yakın bir noktada buluştu. Batı Karadeniz’de bir araya gelen denizaltı mürettebatı, karaya çıkış yerleri olarak Ağva, Karasu ve Ereğli’yi seçti. Karaya çıkan askerlere, karayolu ile Yunanistan’daki Alman birliklerine ulaşmaları emredildi. Alman genelkurmayı, Türk hükümetine yeni bir teklif sundu: “Mürettebatımızı bize teslim etmeye söz verirseniz, denizaltıları hibe edelim, sizin olsun” dediler. Ancak tarafsızlık konusunda kararlı olan Türkiye, teklifi yine reddetti. Denizciler, karaya çıktıklarının ertesi günü yakalandı. Önce Beyşehir’e götürüldüler, sekiz ay Kızılay kampında tutuldular; sonra Isparta’ya götürüldüler, 1.5 yıl kadar da orada tutuldular. Denizciler asla esir muamelesi görmedi, hayatlarını sürdürebilmeleri için Kızılay tarafından kendilerine maaş ödendi. Denizcilerin kimisi Kızılay hastanesinde hekimlik yaptı, kimisi fabrika ve atölyelerde çalıştı, çoğu teknik personel olduğu için özellikle makine tamiratında çok işe yaradılar. II. Dünya Savaşı sona erince, Alman denizciler trenle İzmir’e getirildi, barış anlaşması gereğince Amerikalılara teslim edildiler ve daha sonra gemiyle İtalya’ya gönderildiler. Almanya’da bir süre gözaltında tutuldular ve 1946 yılında evlerine döndüler. Usta bir satranç oyucusu olan İnönü, satranç tahtasındaki kombinasyonları güzel okumuş, usta manevralarla her türlü tehlikeyi anında berteraf etmiş!

Sıradaki haber yükleniyor...
holder