Giriş
SIRA DIŞI DEFİLE
Modacı Şiyar Akboğa aralık ayında Gümüşsuyu’ndaki metro tünelinde yaptığı sıra dışı defileyle sadece Türkiye’de değil İngiltere’de bile ses getirdi ve Londra Moda Haftası’na davet edildi. 27 yaşındaki tasarımcının işlerini aralarında Şevval Şahin, Didem Soydan ve Gizem Barlak gibi top modellerin olduğu isimler tanıttı. 5 yaşına kadar Mardin’de kaldıktan sonra İzmir’de büyüyen Akboğa moda eğitimini de burada almış. Ardından henüz 18 yaşında kazandığı tasarım yarışmaları ve aldığı burslarla yurt dışı eğitimleri derken 20 yaşında İstanbul Moda Haftası’nda defile yapmış.
ÜNLÜLERİ GİYDİRİYOR
Mabel Matiz, Simge, Gazapizm ve daha birçok ünlüyü özel gecelerde ve kliplerinde giydiren Şiyar Akboğa son defilesi ‘Primitive Love’da (İlkel Aşk) bitmiş bir aşka övgü düzen tasarımlara imza atmıştı. Bu defile için “Podyumda duygu seli yaşandı. Tamamen gerçek duygulardan ve yaşanmışlıklardan oluşan bir koleksiyon” diyen tasarımcı aynı zamanda giyilebilir parçalar olduğunu söylüyor. Zaten bu nedenle online satışı devam eden koleksiyon büyük rağbet görüyor. Eylül ayındaki Londra Moda Haftası’nda özel olarak davet edilen Şiyar Akboğa “Aynı temada bu kez daha huzurlu bir yaz koleksiyonu yapacağım” diyor. Sadece ben değil, tüm moda dünyası merakla bekliyor.
AYRI BİR RUH
Dilhan Şeşen’in mart ayında yayınlayacağı albümünün ilk teklisi ‘Onca Şeye Koş’ dinleyicilerle buluştu. Başlarda akustik davul ve gitarlarla dinleyiciyi kendine çeken parça, sıcak rock tınılarına sahip. Şaşırtmaktan geri kalmayan ‘Onca Şeye Koş’, elektronik seslerle sinematik bir atmosfer yaratıyor. Dilhan’ın modern vokalleri ise bu özgün melodilere ayrı bir ruh katıyor.
İSVEÇLİ İKİZLER
Müzisyen ikiz kardeşler Bahoz&Baran, İsveç’teki yeni nesil Türklerden. İkiliyi Güneş ile düet yaptıkları ‘On My Way’den tanıyorum. Oldukça güzel bir şarkıydı. İkizler Avrupa’da yayınlanan ilk albümlerinden sonra Türkçe ve İngilizce şarkılarını bizlerle buluşturmaya hazırlanıyor. R&B/Pop tarzındaki müzikal geçmişlerini Orta Doğu oryantal müziğinin ritimleriyle birleştirerek ilginç bir tarza imza atıyorlar. İlk single’ları ‘Pelican’ ise 17 Şubat’ta yayında olacak.
Delinin yeni yıldızı
Genç müzisyen Lila, yıllarca Vega'dan dinlemeye alışık olduğumuz ‘Delinin Yıldızı’ parçasını kendine özgü yorumu ve büyülü sesiyle yeniden seslendirmiş. Böyle bir klasiğe tekrar el atmak biraz cesaret işi. Ama Lila altından başarıyla kalkmış. Şarkının yeni aranjesinde duyulan, alternatif rock ve trip-hop tınıları, Emre Yalçıntaş ve Ozan İnam'ın dokunuşlarıyla gerçekleşmiş.
MİSAFİR ŞEF
Zorlu Center’da, Eataly’nin içerisindeki Terrazza Italia açılışından itibaren buranın çehresini değiştirmişti. Eataly market restoranı havasından kurtulup hak ettiği İtalyanlığı yakalamıştı. Terrazza Italia, İtalyan yeme içme kültürünün yanı sıra Türk gastronomisine de katkı sağlamak için yeni bir proje başlattı. Executive Chef Claudio Chinali mutfağında her ay bir Türk şefi ağırlayacak, İtalyan ve Türk mutfağını birlikte yorumlayacaklar. Amavi Alaçatı’nın Executive Chef’i Ahmet Can Aras, bu salı Claudio Chinali ile beraber Terrazza Italia mutfağında enfes lezzetler yaratacak.
CANLI MÜZİĞİN YENİ ADRESİ
Ortaköy ile Ulus arasındaki Melanj’ın yerinde artık yepyeni bir mekan var. Berton Group bünyesindeki 888 Private İstanbul geçen çarşamba şarkı sözü yazarı olarak tanıdığımız İrem Moralı ve Ozan Özkaran işletmesinde kapılarını açtı. Ama ne açılıştı! Ercan Saatçi, Hakan Altun, Berkay, Hande Ünsal ve daha birçok ünlü o gece oradaydı. Sahnede ise pazarları 888’in konuklarını duygudan duyguya taşıyacak olan Kafadar grubu vardı. Ben ilk kez dinledim gerçekten sahnenin hakkını veriyorlar. 888’de dün akşam Fettah Can sevenleriyle buluştu. Bu akşam da Gökhan Tepe var. Önümüzdeki günlerde sürpriz isimler bu sahneyi renklendirecek. Şık dekorasyonun, şahane sahnenin ötesinde 888 Private’ta yemekler de bir harika. Servis de o kalabalığa rağmen kusursuz bir şekilde işledi. 888, bu sezon canlı müziğin en önemli adreslerinden biri olacak gibi görünüyor.
ÖZEL BİR DENEYİM
Üç yanımız su olmasına rağmen İstanbul’da Avrupa standartlarında deniz ürünleri yiyebileceğiniz çok az restoran var. Yeniköy’deki Azur bunların içinde öne çıkıyor. Michelin rehberine de giren restoranda Türkiye, İtalya, İspanya, Meksika ve Peru’ya ait geleneksel deniz ürünlerini bulmak mümkün. Lambuka, çatalkuyruk, İskender balığı, turna gibi çoğunlukla yurtdışındaki üst düzey restoranlara ülkemizden gönderilen balıklar da lüfer, kalkan, palamut gibi klasikler de Azur’un menüsünde önemli bir yer sahip. Bu yaratıcı mutfağının ardındaki isim, Şef Mert Şeran, farklı yörelerin sıra dışı lezzetlerini bir araya getiriyor. Seyahatlerinden ve değişen mevsimlerden ilham aldığı menüsü sürekli gelişiyor, yenileniyor. Azur’un mutfağını Mert Şeran ile uzun yıllar birlikte çalışan, markanın yönetici şefi Rıdvan Külçek yönetiyor. Zengin şarap kavı, güler yüzlü hizmet ve tabii ki muhteşem Boğaz manzarası Azur’u farklı bir noktaya taşıyor. Özel bir yemek deneyimi arayanlara gözüm kapalı Azur’u tavsiye ediyorum.
Harika bir seçenek
KEN SUSHI&MORE ŞAŞKINBAKKAL
Uzak Doğu mutfağı Türkiye’de, özellikle İstanbul’da uzun süredir popüler. Restoran grupları da bunu görmezden gelmiyor. Akkomarka’nın şahane restoranı Ken Sushi&More’un Şaşkınbakkal’daki şubesine gittim. Bir şubesi de Caddebostan’daki Vertical’ın içinde. Ama Şaşkınbakkal’daki daha şık ve havalı. Bu mutfağın en büyük şartı olan orijinal ve yüksek kalitede malzemeler, Ken’de mevcut. Fast food mantığıyla değil, fine dining prensipleriyle hazırlanıyor yemekler. Ayrıca bildiğimiz klasik tatlar şeflerin yaptığı dokunuşlarla özel tariflere ve özgün bir deneyime dönüşüyor. Tabii Uzak Doğu yemeklerinin ana prensiplerinden de uzaklaşmıyor Ken. Gyoza, noodle, ördek gibi çok satanlar menüde yer alırken, her yerde iyisini bulamayacağınız tuna tataki ve akya carpaccio ışıl ışıl parlıyor. Vegan menüsünü de unutmamak lazım! Ken Sushi&More Ekim 2021’den beri yumurtalarını kafessiz sitem tavuklarından alıyor. Ayrıca Sürdürülebilir Gıda Platformu üyesi. Buna uygun fiyatları da eklenince Ken, harika bir seçenek haline geliyor!
NEZİH’TE ROMANTİZM
Rumelihisarı’ndaki Nezih’in gündüzü ayrı gecesi ayrı güzeldir. Boğaz hattının en iyi kahvaltıcılarından biri olan Nezih, aynı zamanda çok iyi bir kebapçı malum. Tam adıyla Nezih Kebap Yuvalama, Antep kahvaltısı ve Antep tarzı kebapları ve mezeleriyle yıllardır çizgisini hiç bozmadı. Tayfun Topal’ın klasik mekanlarından biri olan Nezih’teydim birkaç akşam önce. Yağmur nedeniyle civardaki tüm restoranlar boşken burası hiç fena değildi. Yazın Boğaz’ın püfür havasını hissettiğiniz bahçe kışları kapanıyor ve ısıtıcılarla aynı keyfe devam ediyorsunuz. Nezih’te kebabınızı yiyip üstüne çayınızı içerken, puslu havanın romantizmini siz de yaşayın.
TÜRK EĞLENCESİ
Amerika'da yaşayan iş insanı Mehmet Akçetin’in New Jersey'deki Acoustic isimli mekânı ülkenin en iyi gece kulüpleri arasında gösteriliyor. Akçetin ikinci mekânı Babylon Lounge'ı geçtiğimiz günlerde New York’un kalbi Manhattan’da açtı. Babylon, hem Türk mutfağından Güneydoğu lezzetlerini sunuyor hem de görkemli sahne eğlencesiyle çok konuşuluyor. Akçetin “Türkiye'den sanatçıları sahnemizde ağırlıyoruz. Amerika’da birçok milletten insan yaşıyor. Türk lezzetlerine hayrandılar şimdi bizim müziğimiz, eğlencemiz için geliyorlar” diyor.
