Verda Özer Hadi artık su bakanımız olsun!
HABERİ PAYLAŞ

Hadi artık su bakanımız olsun!

Ağızlarımızda hep aynı söz: “İyi de ben ne yapabilirim ki?” Çok şey !!! Artık hepimizin tek tek, birey olarak elimizi taşın altına koyma vakti. “O yapsın, bu yapsın” diyerek beklemek sadece her şeyi erteliyor ve bir sonuç getirmiyor. Bir şeyler iyiye doğru gidecekse, bizlerin harekete geçmesi gerekiyor. Çünkü değişim insanın kendisinden başlıyor. Bunu ne için mi söylüyorum?

Tabii ki doğayı katledişimiz için. Haftasonu öyle biriyle tanıştım ki, tek başına su krizine ve kirliliğine dikkat çekmek için tüm dünyayı koşuyor! Koşmayı sevdiği için değil. Hatta koşmaktan hiç hoşlanmıyor. Ama düşünmüş taşınmış, “Denizlerin bu hali ve su kıtlığı için ben ne yapabilirim?” diye kafa yormuş ve tüm dünyanın dikkatini bu şekilde çekebileceğine karar vermiş.

Haberin Devamı

*****

Bu kişi Mina Gull. Aslında hukuk okumuş ve avukat olmuş, sonrasında ise uzun yıllar finans sektöründe çalışmış Avustralyalı bir finansçı. Dünya Ekonomik Forumu’nun ‘Genç Dünya Lideri’ seçtiği Mina, Forbes dergisi tarafından da 50 dünya liderinden biri olarak gösterilmiş.

Hadi artık su bakanımız olsun

İş için ziyaret ettiği ülkelerde karşılaştığı su sıkıntısına ve kirliliğine dikkat çekmek için 2012 yılında kâr amacı gütmeyen ‘Susuzluk Vakfı’nı (Thirst Foundation) kurmuş ve ‘Mavi Koş’ (Run Blue) kampanyasını başlatmış.

Arkasına da WWF (Doğayı Koruma Vakfı), BAYER, Wbcsd (Dünya Sürdürülebilir Kalkınma İş Konseyi), Waluing Water Initiative (Su İnisiyatifi) ve Tacikistan hükümetini almış. Amacı ise dünya genelinde su konusundaki farkındalığı arttırmak ve 22 Mart Dünya Su Günü’nde Birleşmiş Milletler’in (BM) düzenlediği Su Zirvesi’ne kadar 200 maraton daha koşup, küresel ölçekte 200 firmadan su konusunda somut taahhütler almak. Neden mi iş dünyasından? Çünkü dünyada kullanılan suyun yüzde 90’ı özel sektörden çıkıyor da ondan!

SIRA AVRUPA’DA

Su aktivisti Mina Guli kendi ülkesi Avustralya’da koşmaya başlayıp Asya ve Afrika kıtalarında devam etmiş. Özbekistan, Tacikistan, Kenya, Tanzanya, Malavi, Zambiya, Zimbabve, Botsvana ve Güney Afrika koştuğu ülkeler arasında.

Avrupa koşularına ise Türkiye’de start vermiş. Pamukkale’de termal sular arasında başlayıp Denizli, Aydın ve Antalya’da önemli su tasarrufu projelerini ziyaret etmiş. Sonrasında Konya’da dev obrukların arasında ve kuruyan Tuz Gölü bölgesinde koşmuş. Son durağı olan İstanbul’da buluştuğum Mina, yarın Balkanlar’a geçerek su için koşmaya devam edecek.

Haberin Devamı

Hadi artık su bakanımız olsun

SU KÖRLÜĞÜ

“Amacım ‘su körlüğünü’ ortadan kaldırmak” diyerek söze başlıyor Mina. Çok haklı, suyu sadece su gördüğümüzde fark ediyoruz. Oysa giydiğimiz tişörtlerden üzerine oturduğumuz koltuklara kadar kullandığımız, tükettiğimiz, yediğimiz, içtiğimiz, inşa ettiğimiz her şeyin içinde büyük miktarda su var. 1 adet tişört için neredeyse 1 milyon litre su kullanıldığını düşünecek olursak…

“Her şeyin kalbinde su var.. Her gün, her an. Fakat her yerde bu en temel kaynağımızın sıkıntıya girdiğini görüyoruz. Medeni dünyanın çoğu, musluklardan suyun serbestçe aktığı ve ürünlerin kolaylıkla dükkanlardan alınabildiği yerlerde yaşıyor. Diğer yandan en ciddi su sorununun yaşandığı Afrika’da her üç Afrikalıdan biri su kıtlığı çekiyor” diyor.

Haberin Devamı

‘Mavi Koş’ kampanyasıyla her şeyi ‘mavi işletmek’ gerektiğini göstermeye çalıştığını söylüyor. Yani her evin, her şirketin, günlük tercihlerimizin, hükümetlerin her şeyi ‘mavi işletmesi, mavi yapması, mavi düşünmesi’ gerektiğini söylüyor. Suyun merkeze koyulması gerektiğini özellikle defalarca tekrarlıyor. “Unutmayalım ki su herkesi, hepimizi birbirimize bağlıyor” diyor.

CESARET VE DEĞİŞİM

Mina Guli’a göre değişim mümkün. Çözüm için ise hükümetlerin ve şirketlerin liderlik ve işbirliği yapması gerektiğini söylüyor. İşte tam da bu yüzden 22 Mart 2023’teki BM Su Zirvesi, su krizinin ve çözümünde rol alan şirketlerin, hükümetlerin, liderlerin sesinin duyulması için büyük bir fırsat.

“Su sıkıntısı çeken insanların gösterdiği dayanıklılığa hayranım. Kritik koşullar karşısında uyum sağlama ve hayatta kalma yetenekleri inanılmaz. Eksik olan, su konusunda hükümetlerin ve şirketlerin güçlü liderliği. İhtiyacımız olan şey, liderlerimizin su sıkıntısı çeken yerlerdeki insanların sahip olduğu cesarete sahip olması. İhtiyacımız olan tek şey cesaret” diyor Mina Guli. Tam da bu yüzden Türkiye’nin de acilen bir Su Bakanı’na ya da Su Özel Temsilcisi’ne ihtiyacı var. Keşke 22 Mart Dünya Su Günü’nde Su Bakanımız Ankara’nın ‘küresel su ajandasını’ BM Su Zirvesi’ne taşısa. Çözüm bulmak için Türkiye dünyaya ‘su liderliği’ yapsa…

Hadi artık su bakanımız olsun

ACİL !

Unutmayalım ki son 50 yılda Türkiye’deki sulak alanların yarısı kullanılamaz hale gelmiş. Yani ya su miktarı bitmiş ya da sağlıksız durumda. Ki bu, tam tamına 3 Van Gölü büyüklüğünde su demek. Risk sadece yüzey sularımızla da sınırlı değil. Yeraltı sularımızın seviyesi de acil alarm veriyor. Türkiye artık su sıkıntısı çeken ülkeler arasında tanımlanıyor.

Birleşmiş Milletler Hükümetler Arası İklim Değişikliği Paneli’nin (IPCC) raporuna göre; Türkiye topraklarının yüzde 60’ı çölleşmeye eğilimli. Dolayısıyla ülkemiz için de acilen suya el atmak gerekiyor. “Görünmeyeni, yani suyu görünür kılmalıyız. Ancak su hepimiz için öncelik olduğunda, değişim mümkün olacak!” diyerek sözlerini bitiriyor Mina. Benim de hislerime tercüman oluyor.

Sıradaki haber yükleniyor...
holder