Yasemin Candemir Gerçeklerle çarpışma noktaları; AVM’ler
HABERİ PAYLAŞ

Gerçeklerle çarpışma noktaları; AVM’ler

Haberin Devamı

Geçen hafta sonu eve gerekli bir kaç küçük şeyi almak için IKEA Ümraniye’deydik. Uzun zamandır toplu yaşam merkezlerine, AVM’lere adım atmayan ben, küçük çaplı bir kültür şoku yaşadım.

Mağazanın sergi yerlerinin çoğunda sürekli alarm ötüyordu. Huzursuzluk yaratan sesler artınca satış danışmanlarına sordum; Meğerse dekor olarak koyulan kitap, ayakkabı çekeceği, çiçekli saksı gibi aksesuarlar sürekli sökülme, çalınma riski altında olunca alarmlar susmuyormuş.

Bir şekilde ilerleyip aradığımız parçaları bulunca yemek salonuna girdik. Kalabalığın içinde masa bulunca sevinecek gibi olduk ama o da kursağımızda kaldı. Yan masada oturan ailenin babası oğluyla birlikte elinde yemeklerle masaya gelince –sanıyorum o sırada çocuk elindeki içeceğin bir kısmını döktü-baba elindeki yemeği masaya fırlatıp çocuğun kafasına, ensesine tekme tokat girişti. Çocuk en son yere düştüğünde herkes, hepimiz çığlık atıyorduk.

Adam herkese ters ters bakıp, yemek yemek için oturduğunda oğlu da hiçbir şey olmamış gibi üstünü başını silkeleyip masada yerini aldı. Belli ki bu şiddete sürekli maruz kalıyordu. IKEA’nın her masanın üzerine denk gelen kameraları hırsızlıkları algılayıp deliler gibi alarm verirken, şiddete karşı suskundu.

Gerçeklerle çarpışma noktaları; AVM’ler

Ağır gelenler, iki nefesle geçenler


Mutfak için beğendiğim perdenin son haline getirilmesi için montaj bölümünde sıraya girdim. Sıra uzun ama çabuk ilerliyordu. Tam bana sıra gelmişti ki, yan taraftan nişanlı olduklarını tahmin ettiğim bir çift gelip önüme geçti. “Pardon ben bir süredir sıra bekliyorum. Lütfen arkaya geçer misiniz?” dediğimde adam dönüp “Kes çeneni iki dakika işimiz var!” dedi.

İtiraf ediyorum çok ağır geldi. Aklımdan ilerde bekleyen kocama seslenmek geçti ama onu çağırmak kavgaya zemin hazırlamak anlamına gelirdi, sesimi çıkarmamayı seçtim. İki defa derin nefes alıp, vermek yetti sakinleşmeye. Bana sıra gelip, aldığım perdeyi tadilat için verdiğimde satış danışmanları benden daha gergindi. “Sakin olun hanımefendi, her zaman bu insanlarla birlikte değilsiniz. Hayatınızın belli anlarında karşılaşıyorsunuz sadece” dedi.

Eve geri dönerken adamın yaptığı hakareti değil, satış danışmanının pozitif söylemlerini düşünüyordum.

Herkesin içindeki gerginlik had safhada. Metrobüste kol, dirsek geçirenler bunu sanki normal bir şeymiş gibi yaparken yay gibi gerilen sinirleri görüyor, derin nefesler alarak sürdürülebilir bir yaşamı seçiyoruz. Bize ne mi lazım? Sadece gülümseyen yüzler, haberleri çok seyretmemek, sevilmek, mutluluk kaynakları ve güzel haberler… Bulursanız bana da haber verin…

Gerçeklerle çarpışma noktaları; AVM’ler

Sıradaki haber yükleniyor...
holder