Sağlık Düşük doz ilaçla gebelik şansı

Düşük doz ilaçla gebelik şansı

Paylaş
Düşük doz ilaçla gebelik şansı

Tüp bebek tedavisinde artık eskisi gibi abartılı dozda ilaçlar kullanılmıyor. Özellikle yumurta sayısı az ve polikistik over sendromlu kişilere düşük doz ilaç veriliyor. Bu sayede hastalar psikolojik olarak daha az hırpalanıyor, tedavi masrafları düşüyor, gebelik şansı artıyor

Haberin Devamı

Tüp Bebek Umut Veren Yenilikler yazı dizisi www.posta.com.tr 'de devam ediyor...

Amerika Yale Üniversitesi Öğretim Üyesi ve Anadolu Sağlık Merkezi Tüp Bebek Bölüm Koordinatörü Prof. Dr. Aydın Arıcı anlattı:

- Kök hücre çalışmaları konusunda umutlu musunuz?

Bugün dünyada üzerinde en yoğun çalışılan konuların başında kök hücreyle yumurta ve sperm elde etmek geliyor. Kısırlık sorunlarının yüzde 80’i bugün tüp bebek ya da mikroenjeksiyon gibi uygulamalarla çözülüyor. Ancak kadının erken menopoza girmesi, ilerlemiş yaş gibi nedenlerle kadında yumurta hiç olmayabiliyor. Yine geçirilmiş hastalıklar, radyasyona maruz kalmak gibi nedenlerle erkekte sperm bulunamayabiliyor. Bu durumlar için bugünkü tıpta bir çözümümüz yok. Yurt dışında yumurta ve sperm transferi yapılmakla birlikte ülkemizde bu uygulamalar yasal değil. Bu tip vakalar için kişilerin kendi DNA’ları ile kök hücrelerinden sperm veya yumurta üretmek gündeme geliyor. Ancak uzun süredir üzerinde çalışılmasına rağmen bu konuda büyük başarılar kaydedilmedi. Çalışmalar halen hayvan deneyleri üzerinde sürüyor. Fakat henüz hamilelik elde edilemedi.

Haberin Devamı

- Kök hücreden rahim yapılması mümkün olabilir mi?

Bugün çözülemeyen bir başka sorun rahim zarının kalınlaşmaması, rahimdeki ciddi yapışıklıklar ve rahim zarının yetersizliği. Miyom, sezaryen, kürtaj, geçirilmiş enfeksiyonlar gibi nedenlerle ortaya çıkan bu sorunlar hamile kalmayı zorlaştırıyor, düşüklere yol açıyor. Kısır kadınların yüzde 5’i bu tür sebeplerden çocuk sahibi olamıyor. Rahimle ilgili sorunları yok etmek için kök hücre çalışmaları devam ediyor. Kök hücre çalışmasının esası şu: Önce kişinin kemik iliğinden kök hücreler alınıyor. Daha sonra kök hücreleri ameliyatla o kişinin rahim zarına çim fidesi eker gibi küçük delikler açılarak ekiliyor. Kök hücreler bulunduğu yerde rahim zarı hücresine dönüşerek yıpranmayı onarmış oluyor.

- Araştırma şu an hangi aşamada?

Şu an çalışmalar devam ediyor. Eğer kök hücresiyle rahim zarı yapılması denemeleri başarılı olursa yüzde 5’lik grup için çözüm sağlanabilecek. Şu an birkaç vakada bu işlem denendi. Başarılı olduklarını görüyoruz. Önümüzdeki birkaç yıl içinde uygulamaya girecektir.

Haberin Devamı

- İlaç tedavisinde ne tür gelişmeler var?

Günümüzde ilaç kullanımı eski abartılı düzeylerden indirildi. Düşük doz ilaç kullanımı kadınları psikolojik ve fiziksel olarak daha az hırpalıyor, daha az masraflı, başarısı da iyi. Ancak düşük doz ilaç tedavisi herkese değil, seçilmiş hastalara uygulanır. Kişinin ilaçlara tepkisini ölçerek, günbegün ince ayarı yapılarak tedavi sürdürülüyor.

- Uygun hastalar kimlerdir?

Biri polikistik overli kişiler, diğeri de yumurta sayısı çok az olan kişilerdir. Normal sayılabilecek grupta zaten çok yüksek doz ilaç kullanılmamalı. Eskiden yumurtası çok az olan kişilerde ilaç yüklemesi yapılırdı ancak artık pek yapılmıyor. Amacımız az da olsa en iyi yumurtayı bulmak. Düşük doz ilaç tedavisi daha uzun sürebilir ama masrafı daha azdır. Çıkacak yumurta kalitesi daha iyidir. Yaşı biraz daha ileri olan veya erken menopoz risk grubunda olanlar için faydalı bir yöntemdir.

Haberin Devamı

VİTAMİNSİZ KALMAYIN KAHVEYİ AZALTIN

Doç. Dr. Süha Sönmez yaşam tarzındaki bazı değişikliklerle gebelik şansının artırılabileceğini söylüyor. İşte 10 maddede yapılması gerekenler:

- Sigarayı bırakın Sigara hem erkek hem de kadında kısırlıkla kesin olarak ilişkili. Bilimsel çalışmalar sigara içen çiftlerin içmeyenlere göre daha zor gebelik elde ettiklerini gösteriyor. Sigara içen kadınların daha erken menopoza girdiği bugün artık kanıtlandı. Sigara erkeklerde sperm sayısını ve hareketliliğini azaltıyor ve anormal şekillerde sperm üretimine neden oluyor. Sonuçta sigaraya maruz kalmış spermlerin yumurtayı dölleme yeteneği de azalıyor. Dolayısıyla çocuk sahibi olmak isteyen çiftlerin öncelikle sigarayı bırakmaları gerekiyor.

- Alkolden uzak durun Alkol doğurganlığı yarı yarıya azaltır. Bir çalışmada haftada 5 kadehten fazla şarap içen kadınların gebe kalma olasılığı içmeyenlere göre yarıdan daha az olarak bulundu. Alkol çinko emilimini bozarak özellikle erkek kısırlığında önemli rol oynuyor.

Haberin Devamı

- Kafeini sınırlayın Günde 1 fincan kahve içmenin bile doğurganlığı azalttığı biliniyor. Özellikle erkeklerde sperm sayısı ve hareketliliği içilen kahve miktarı ile ters orantılı olarak değişiyor. Yani kahve miktarı arttıkça sperm sayısı ve hareketliliği azalıyor.

- Folik asidi ihmal etmeyin Gebelik öncesi başlanıp gebelikte de devam edilen folik asit alımının bebekte spina bifida denen bir omurilik hastalığını önlüyor. Folik asitle birlikte diğer B grubu vitaminlerin alınması da öneriliyor. Ciğer, ıspanak (çiğ veya pişmiş), portakal suyu, greyfurt suyu, kıvırcık salata, göbek salata, brokoli (pişmiş), muz, kepek ekmekte bulunur.

- Düşük riskine karşı çinko Çinko, genetik materyalin önemli öğelerinden biri. Çinko yetersizliği kromozomlarda değişikliklere yol açarak düşük riskini artırır. Ayrıca üreme işlevinde rol alan hormonların etkili bir şekilde kullanımı için gereklidir. Çinko cinsel isteği artırdığı gibi spermin yapısında da yüksek miktarlarda bulunur. Özellikle spermin dış tabakası ve kuyruk kısmında bulunur. Çinko kaynakları istiridye, et, yumurta, deniz ürünleri, buğday embriyosudur.

- Selenyum desteği önemli Selenyum stres sırasında oluşan serbest radikallere karşı vücudumuzu koruyan bir antioksidandır. Serbest radikaller kromozom kırıklarına neden olarak doğumsal özürlere ve düşüklere neden olur. Sağlıklı sperm fonksiyonları için selenyum seviyelerinin normal olması gereklidir. Selenyum doğada tahıl ve ette bulunur. Bol olarak bulunduğu besinler arasında brokoli, maya, esmer pirinç, tam tahıllar, süt ürünleri, karaciğer, tavuk sayılabilir. Ayrıca nane, maydanoz, rezene, çimen, ginseng, ısırgan selenyum açısından zengindir.

- A vitaminine dikkat! A vitamini eksikliği oluşturulan hayvan çalışmalarında doğan yavrularda göze ait özürler, inmemiş testis ve diafragma fıtıkları tespit edilmiştir. Ancak güçlü bir antioksidan olan A vitaminin özellikle gebelik esnasında günlük dozlarının 10.000 ünite üzerine çıkmaması tavsiye edilir, zira yüksek dozları da doğumsal bozukluklara yol açabilir. Ciğer, havuç (pişmemiş), ıspanak (pişmiş), kuru kayısı, brokoli, şeftali, kıvırcık salata, yumurta, yağsız süt, portakalda bulunur.

- Kaliteli sperm için C vitamini C vitamini verilen hastalarda yumurtlamayı uyarıcı ilaçların daha iyi çalıştığı bilimsel verilerden anlaşılıyor. Çünkü C vitamini de bir antioksidandır ve sperm DNA’sını koruyarak sperm kalitesini artırır. Ayrıca spermlerin birbirine yapışmasını önleyerek daha serbest hareket etmelerini sağlar. Portakal suyu, yeşil biber, portakal, çilek, brokoli, greyfurt, domates, lahana, bezelyede bulunur.

- E vitaminini unutmayın Bu da selenyum gibi bir antioksidandır, verildiği hasta grubunda dölleme oranlarını yaklaşık yüzde 50 oranında artırmıştır. Ayçiçek yağı, ıspanak, brokoli, kırmızı et E vitamininden zengindir.

- Stresinizi dizginleyin Stres beyindeki hormonların salgılanmasını bozabiliyor. Bağışıklık sistemine ilişkin sorunlara yol açabiliyor. Aşırı stres hem yumurtlama bozukluğuna yol açarak kısırlık nedeni oluyor hem de tüp bebek tedavi başarısını düşürüyor. Stresinizi kontrol altına almak için profesyonel destek alabilirsiniz.

DÜZENSİZ ADET GÖRME KISIRLIK HABERCİSİ

Yumurtlama nedir?

Kadınların yumurtalıklarında her ay 1 bazen 2 tane yumurta hücresi ongunlaşır. Daha sonra bu yumurtayı tüpler yakalar. Eğer yumurtlama zamanına yakın günlerde cinsel ilişki olmuşsa tüpün içinde sperm ve yumurta bir araya gelir ve döllenme gerçekleşebilir. Döllenmiş yumurta 3 gün tüp içinde kalır; 4’üncü gün rahim boşluğuna düşer. Böylece hamilelik süreci başlar.

Yumurtlama bozukluğunun belirtileri nelerdir?

Adet görememe, genellikle gecikme şeklinde olan adet düzensizliği, tüylenme artışı ve kısırlık. Sağlıklı bir kadın 28 günde bir adet görür. Adet düzenindeki 1-2 günlük oynamayı normal kabul ediyoruz. Fakat 2 ya da 3 ayda bir adet görenler mutlaka doktora başvurmalı.

Sebepleri nelerdir?

- Beynimizde hipofiz bezinde küçük tümörler.

- Yumurtalıkta kist.

- Yumurtalıkta hormon bozuklukları.

- Beynimizde guatr hormon bozuklukları (özellikle hipotiroidi ve hipertiroidi).

- Böbrek üstü bezlerinin mekanizmasında bozukluk.

- Böbrek üstü bezinden salgılanan androjen hormonu dediğimiz erkeklik hormonları (yumurtalığın yapısını bozarak, yumurta gelişimini ve dolayısıyla da yumurtlamayı engeller).

- Stresler, sıkıntılar, ölümler, üzüntüler, boşanmalar, ayrılmalar, savaş gibi durumlar.

- Polikistik over sendromu (PKOS).

- Kullanılan bazı ilaçlar.

- Yumurtalık tümörleri

YARIN: KISIRLIĞI ORTADAN KALDIRAN AMELİYATLAR

>>BİRİNCİ BÖLÜM: 1 YIL DOLDUYSA VAKİT KAYBETMEYİN

>>İKİNCİ BÖLÜM: 40'LI YAŞLARDA GEBELİK ŞANSI ARTTI

3