Giriş
Türkiye, tarihinin en büyük var olma mücadelelerinden birini veriyor. Cumhuriyetimiz boyunca yaşanmayan bir şey oldu.
Darbe girişiminde bulunan askerler Türkiye Büyük Millet Meclisi’ni vurdu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan kaçırılmaya çalışıldı, MİT ve özel harekat binaları vuruldu, köprüler tutuldu.
Yönetime el koyup Türkiye’yi bir karanlığa sürüklemek için sincise bir plan yapıldığına hepimiz tanık olduk. Bunu yapanlara karşı şu anda muazzam bir operasyon yürütülüyor.
Gözaltılar ve tutuklamalar devam ediyor. Kimin suçlu kimin masum olduğuna elbette mahkemeler karar verecek.
Her devletin kendisini varlığını ve vatandaşlarının can güvenliğini koruma hakkı vardır. Bunun için hukuk içinde bütün yolların denenmesi meşrudur.
Türkiye’nin yaşadığı vahim olayların üzerinden daha birkaç gün bile geçmeden Avrupa Birliği’nden, NATO’dan ve ABD’den üstü üste sert açıklamalar geliyor.
Yahu bir durun! Önce müttefik ve dost olduğunuzu hissettirin bu ülkenin insanlarına. Müttefiklik zor zamanda dayanışma içinde olmayı gerektirir.
Amerika Birleşik Devletleri’ni en önemli müttefik olarak görüyoruz.
Ülkemizdeki en kritik tesisler, bölgeler ABD’nin kullanımına açık. Türkiye soğuk savaş gibi en sıkıntılı dönemlerde NATO’nun sadık üyesiydi. Ankara dünyanın farklı ülkelerinde birçok alanda Washington ile omuz omuza mücadele veriyor.
Şimdi bakıyorum, ABD Başkanı Barack Obama, Türkiye ile ilgili üstün körü bir açıklama yaptıktan sonra rahatlıkla golf oynamaya devam ediyor.
Üstelik açıklama oldukça geç geliyor. En büyük müttefiki büyük bir sorunla boğuşurken ABD gibi bir süper devletin liderinin yapacağı iş bu mudur?
Amerika’nın saygın gazetelerinden The Washington Post’un haberine göre son gelişmeleri değerlendiren ABD Dışişleri Bakanı John Kerry, Türkiye’nin NATO üyeliğinin tehlikeye girebileceğini söyledi. (Ankara’daki ABD Büyükelçiliği bu açıklamayı dün akşam üzeri yalanladı. Gazete de daha sonra bir düzeltme geçti.)
Eğer Kerry gerçekten bu görüşteyse. Türk-Amerikan ilişkileri çok ağır kayba uğrayacak demektir. Mısır’da darbeci yönetime kesenin ağzını açan ABD, demokrasi mücadelesi veren Türkiye'yi NATO'dan atmaktan söz edemez, ima düzeyinde bile bu görüş gündeme getirilemez.
Washington yönetimi Türkiye’nin paralel yapıyla ilgili istek ve beklentilerini duymazdan geliyor.
En kritik silah sistemlerini Türkiye’ye vermiyor. PKK’nın Suriye uzantısı PYD’ye her türlüğü desteği sağlıyor. Ben şimdi soruyorum, bu nasıl mütteffiklik, bu nasıl dostluk?
