Futbol iyi de...

Fenerbahçe, Manisa’da maça öyle bir başladı ki hafta içinde Bursaspor’a 3-1 kaybettiği karşılaşmadan fazlasıyla ders aldığını görmüş olduk. Organize ataklar, pres, ayağa paslar sonucunda Manisa neye uğradığını şaşırdı. Daha ilk 10 dakikada Fenerbahçe 3 net pozisyon yakaladı. Yine güzel bir organizasyon sonrası Cristian’ın golü geldi ve herkes Fener’den farklı bir galibiyet beklemeye başladı.

Nitekim ilk yarının son dakikalarına kadar ataklar, net pozisyonlar ve iyi futbol devam etti. İsaac’ın ilk yarının bitimine az bir süre kala attığı gol bile ekranları başındaki Fenerliler’i fazla endişelendirmedi. İlk yarıdaki kadar olmasa da ikinci yarıda da Fenerbahçe’nin atakları sürdü, net pozisyonlar bulmaya devam etti. Tıpkı bir hafta önceki Diyarbakır maçında olduğu gibi. Fenerbahçe adına öylesine çok önemli dakika vardı ki; gazetelerin maç yazılarında bunların bir kısmını yer darlığından belki de okuyamayacaksınız. Herkes Fener’den gol beklerken yine İsaac fileleri havalandırdı. Kaleci Volkan gibi milyonlarca Fenerli dondu kaldı bu golde. Ardından bilindik sahneleri izlemeye başladık.

Son dakikaların takımı yüklendikçe yüklendi ve Gökhan Ünal’la eşitliği sağladı. Beraberlik kurtarılmıştı, ancak zirve gitmişti. Peki bu kadar çok pozisyona giren maçın belirli bölümlerinde oldukça iyi oynayan takım neden son 3 maçtır kazanamıyor? Demek ki son vuruşlar yeteri kadar iyi yapılmıyor. Ve bana göre bir başka önemli etken Alex gol bölgelerinde eskisi kadar güçlü değil. Bunda sakatlıktan yeni çıkmasının da etkisi var kuşkusuz. Yazımızı Lille maçı öncesi önemli iki uyarıyla bitirelim. 1- Lugano mutlaka o maça yetiştirilmeli. 2- Andre Santos da mutlaka uyarılmalı. Brezilyalı futbolcunun dünkü haliyle Fener, Lille karşısında sol kanadından çok gedik verir.