Güney Öztürk Twitter bize ne yapıyor?
HABERİ PAYLAŞ

Twitter bize ne yapıyor?

Elon Musk olağanüstü şeylere imza attı. Önce internette devrim yaptı, kolay ve güvenli ödeme yöntemi PayPal’ı geliştirdi. Tesla ile elektrikli otomobil endüstrisini tartışmasız insanlığın geleceğine dönüştürdü. SpaceX ile Amerika’nın uzaya olan ilgisini yeniden canlandırdı ve bunu roketleri tekrar kullanılabilir, uygun fiyatlı hale getirerek becerdi.

Güneş enerjisi ve pil inovasyonuna büyük yatırımlar yaptı. Hiper döngü ve tünel delme teknolojisi yatırımlarıyla toplu taşıma hakkında yaratıcı düşünmeye çalıştı. Büyük yapay zekâ şirketlerinden halka en açık olan OpenAI’yi kurdu.

Haberin Devamı

Son olarak 44 milyar dolara Twitter’ı satın aldı. 80 milyondan fazla takipçisi olan Musk’ın Twitter’ı kendi amaçları için ne kadar eğip bükeceği ya da zalimce ve sorumsuzca mesaj atanlara ne yapacağı merak konusu. Elon Musk’un tweetleşme tarzı daha şeytani bir platforma işaret ediyor.

OYUN GİBİ BAĞIMLILIK

Acaba Twitter’ın yaratıcısı Jack Dorsey, başlangıçta bunu mu hayal ediyordu? Halka açık, kaliteli, sağlıklı bir sohbet için kurduğu bu platformun istemediği bir şeye dönüştüğünü hangi aşamada fark etti, bilmiyorum. Ama Twitter’ın ne yaptığını biliyorum. Twitter, sohbeti oyuna çeviriyor. Aynı konsol oyunlarındaki gibi bağımlılık yapıyor. Nasıl mı? Anlatayım.

Twitter’ın aslında Fitbit gibi egzersizi oyuna dönüştüren ya Duolingo gibi dil öğretirken karşılığında size motivasyon puanları, kupalar veren uygulamalardan hiç farkı yok. Niyetiniz sağlıklı sohbeti teşvik etmekse, düşüncelerinizi asla 280 karakterle sınırlayamaz; beğeni (like), retweet düğmeleri veya alıntı tweet özellikleri eklemezsiniz.

Twitter, kişinin konuşma başarısını anında puanlıyor. ‘Like’ (Beğenildikçe) aldıkça biz de bu sayının artması için çabalıyor, söylemimizi keskinleştiriyor, basitleştiriyoruz. Ve sürekli beğenilmek için uğraşıyoruz. Bir noktada olay, nitelikli düşünceden sapıyor. Zeki, komik, esprili ya da nefret içerikli tweet’ler çok iş yaptığından mesajlaşma buna kayıyor.

Kimse empati kurmuyor. Empati kurana zavallı, zayıf, loser (kaybeden) gözüyle bakılıyor. Ve ortaya ‘Fast food’ gibi platform çıkıyor. Fast food’un ne kadar zararlı olduğunu bilsek de yemekten haz alırız değil mi? Twitter da aynen öyle haz veriyor. Dediklerimi bir düşünün.

Haberin Devamı

Beğendiğimiz kısa, basit tweet’leri hemen ‘like’ ederken, nitelikli ve anlaması zor tweet’leri ‘like’ etmekte o kadar aceleci davranmıyoruz. Ertesi gün “Ya ben şöyle bir tweet görmüştüm. İyi şeyler yazıyordu” dediğinizde, artık çok geç olmuyor mu? Ara ki bulasın!

NY TIMES’IN ÇAĞRISI

Yüksek takipçili kişiler, niteliğe değil, niceliğe yani skora oynuyor. Kitlelerin dikkatini çekmek, toplumun nefretini ya da sevgisini yönlendirmek için harika bir platform. Ancak tüm bunlar Twitter’ın ahlaklı bir insanı, ‘ahlaksız’ (niteliksiz) mesajları için ödüllendirdiği gerçeğini gizlemiyor. Hayat karışık, olaylar çok yönlü ama Twitter’da “Basit anlatırsan takipçi alırsın” algoritması işliyor.

En uzun süre okunan, üzerinde en çok tartışılan tweet’ler değil, ‘like’ alanlar öne çıkıyor. Bu da iyi fikirlerin basitleşmesine, tek yönlü, sığlaşarak gerçeklikten kopmasına yol açıyor. Okuyan kitleler de olayın sadece bir kesitini görüp, yönlendirilebiliyor. Tam politikacılara göre… The New York Times’ın, muhabirlerini Twitter’dan ayrılmaya ve ekranlarının dışındaki dünyayla yeniden bağlantı kurmaya çağırıyor olması boşuna değil.

Haberin Devamı

Çünkü gazete yönetimi, muhabirlerinin gereksiz polemiklerle zaman harcadığını, gazete imajının da zedelendiğini düşünüyor. Haklı! Mesela Kant’tan Marx’a, Engels’e, Heidegger’den Goethe’ye filozoflar yetiştiren, tuğla kalınlığındaki gazetelerin hafta sonları yok sattığı Almanya’da Twitter neredeyse çok az kullanılıyor.

Ülkede 7,7 milyon kullanıcının yüzde 81’i haftada 1 kez Twitter’a girdiğini söylüyor. “Bilgiyi bu kanaldan alamıyorum” diyor insanlar. Başka bir iddiaya göre de Alman dili 280 karakterle ifade edilemeyecek kadar karışık.

Türkiye’de ise 16,1 milyon Twitter kullanıcısı var. En son “Coca Cola’yı satın alıp, kokainli tarifine geri döneceğim” diye mesaj atan Elon Musk, işte bu ‘atari salonunun’ yeni patronu… Tebrikler, tam da ona göre!

Sıradaki haber yükleniyor...
holder