Rükzan Sağır 'Adam dediğin sabah kalkar gider' devri nasıl sona eriyor?
HABERİ PAYLAŞ

'Adam dediğin sabah kalkar gider' devri nasıl sona eriyor?

Seda Sayan’ın yıllar önceki programında “Uyuyan adamdan nefret. Adam dediğin sabah kalkar, gider. Ne yatıp duruyorsun? Sevmem” sözleriyle dile getirdiği yatan adam isyanı, milyonlarca kadında yankı buldu. Biz kadınlar, uyuyan, miskin adam pek sevmeyiz. Tabii, feminen enerjisinde kadınlardan bahsediyorsak. İşte o adamların nesli birer birer tükeniyor.

Adam dediğin sabah kalkar gider devri nasıl sona eriyor

Ofis kültürünün erkekliğe büyük zarar verdiği, onları hedonizme alıştırıp kas ve beyin gücü kullanmaktan uzaklaştırdığına dair tartışmayı daha önce yazmıştım. Onun yerine her geçen gün yaygınlaşan uzaktan çalışma kültürü, çiftlerin hayat dinamiğini değiştirmeye başladı. Örneğin hemşire ya da öğretmen bir kadın sabah kalkıp işe giderken, teknoloji girişimcisi kocası evde kalabiliyor. Kadın evden çıkarken kocası arkadan ona el sallıyor. ‘Uzaktan koca’ diye bir eş türü oluştu. Neyse ki durum, erkekliğe tehdit noktasında bir yerde değilhenüz-. 1950’lerde başlayan, ‘Şendul Şaban’ filminde de işlenen ‘cinsiyet rolü değiştirme’ akımı gibi bir şey değil bu yani.

Haberin Devamı

Adam dediğin sabah kalkar gider devri nasıl sona eriyor

YÜZDE 38’İ EVDEN ÇALIŞIYOR

Bugün halen erkekler ve kadınlar farklı iş türlerinde uzmanlaşıyor. Ev düzeni yönetiminde de kadın egemen. Ama bugün, uzaktan çalışmanın erkeklerin ağırlıklı yaptığı işlerde daha kolay olduğu da bir gerçek. ABD’de bir danışmanlık şirketinin araştırması, çalışan erkeklerin yüzde 38’inin tam zamanlı olarak uzaktan çalışma seçeneğine sahip olduğunu, kadınlarda bu oranın yüzde 30 olduğunu söylüyor. Uzaktan çalışma esnekliğinin en yüksek düzeyde olduğu sektörler kodlama ve teknoloji, mimarlık, mühendislik ve işletme. Bilgisayar veya matematik işlerinde çalışanların yaklaşık yarısı da tam zamanlı olarak uzaktan çalışıyor. Oysa evi yöneten, çocuğa öz ve duygusal bakım veren kadın için uzaktan çalışma çok daha manalı. Nobel ödüllü Claudia Goldin, bunu savunuyor. Son 200 yılda evden ücretli iş yapmak mümkün olduğunda, kadınların işgücüne katılımı en yüksek seviyeleri görmüş. Yani, sistemi, kadınların uzaktan çalışabildiği erkeklerin kalkıp işe gittiği şekilde düzenlemek, toplumsal refah için hala en sağlıklı yol.

Haberin Devamı

Adam dediğin sabah kalkar gider devri nasıl sona eriyor

KONUTTA ‘HAUTE COUTURE’ DÖNEMİ

Lübnanlı tasarımcı Elie Saab, çok kez POSTA arka kapağında, ‘haute couture’ defilelerine ve kırmızı halıda yıldızlara hazırladığı elbiselerine yer verdiğim bir usta. Orta Doğu’da kraliyet ailelerinin gelinleri de en çok onu tercih eder. Pahalı kumaşlar, danteller, ince işçilikli nakışlar, kristaller, ipek ipliklerle giyilebilir birer sanat eseri yaratır çünkü. Bu sanatını, ev mimarisinde de kullanan tasarımcı, ülkemizde de heyecan verici bir mimari projeye imza atıyor. Medya yöneticisi Feyzan Ersinan’ın duyurusuyla haberdar oldum bu projeden. Elie Saab, ünlü bir Türk gayrimenkul holdingi ile anlaşmış. İstanbul ve Bodrum’da lüks konutlar yapacaklar. Yeni bir statü sembolü yükleniyor, diyebiliriz. Dünyaca ünlü tasarımcı imzalı evlerde oturmak, rafine zevk sahibi olmanın yeni kriteri olacak.

Adam dediğin sabah kalkar gider devri nasıl sona eriyor

HER NESLİN (ANTİ) İKONU: CARRIE BRADSHAW

26 yıl önce yayınlanan Sex and the City dizisinin baş kahramanlarından yazar Carrie Bradshaw karakteri, benim hayatımda önemli bir yere sahip. 14 yıldır yaptığım bu mesleğe, bu karaktere uzun süre maruz kalarak yönelmiş olma ihtimalim çok yüksek. 30’lu yaşlarındaki dört kadının New York’taki çalışma ve flört hayatını konu alan bu dizi, bugünlerde yeniden gündemde. Çünkü Z kuşağı tarafından büyük ilgi gördüğü için bir dijital platformda yeniden yayınlanıyor! Bugünün ‘politik doğrucu’ yeni neslinin bu kadar ‘zehirli’ bir anlatımı olan bir diziyi izlemesi ilginç.

Haberin Devamı

Adam dediğin sabah kalkar gider devri nasıl sona eriyor

SIRRI: ZAMANSIZ ŞIKLIK VE ARKADAŞLIK

Tüketim kültürünü fetişleştiren, ayrıcalıklı insanların üstünlüğünü öne çıkaran bu dizinin alametifarikası, Carrie’nin zamansız moda zevki ve dört kadın arasındaki evrensel kız arkadaşlık dilini kusursuz kullanmasında bence. Üstelik Carrie çok sorunlu bir karakter. Eski izleyicisi olarak ben onun davranışlarındaki ve kararlarındaki sorunları, bugün, yetişkin aklımla ancak algılayabiliyorum. Onu örnek almak, insanlara ciddi hatalar yaptırabilir. Tüm bu anti kahramanlığına rağmen, ikonik kalması ise ‘gerçekçi’ olmasından. Hepimizin çekilmez, bencil olduğu, kusurlu anlarımızı ete kemiğe bürümesinden.

Sıradaki haber yükleniyor...
holder