Gündem '15 Temmuz herkes için milad olsun'

'15 Temmuz herkes için milad olsun'

Paylaş
'15 Temmuz herkes için milad olsun'

Artan terör olaylarını Türkiye KAMU-SEN Genel Başkanı İsmail Koncuk ile konuştuk. Koncuk: “Teröre karşı omuz omuza olacağız. Meydanları boş bırakmayacağız.”

RÖPORTAJ: ALEV GÜRSOY CİMİN
alev.gursoy@posta.com.tr


■ Türkiye bir yandan terör, bir yandan FETÖ ile mücadele ediyor. En son Rus büyükelçiye suikast olayı yaşandı. Bununla başlayıp, terör olaylarına gelelim. Neler düşünüyorsunuz?

Çok vahim ve korkunç bir olay. Sebeplerini tespit etmek çok zor. Herkes kendince bir sebep öne sürüyor. FETÖ’yle ilgili olduğu da iddia ediliyor. Ancak bu olay, Rus-Türk ilişkilerini kesintiye uğratacak bir olay değil.

Rusya da bunun Türkiye tarafından yapılmadığını biliyor. Olay, Rusya ile Türkiye’nin daha çok yakınlaşmasına sebep olur, ilişkileri oluekici buluyorum.

Öldürülmeden ele geçirilemez miydi? Basit bir olay olmadığını düşünüyorum. Soru işaretleri var. Böyle bir faaliyette büyükelçinin korumaları yanında değildi. Bu da çok düşündürücü. Türkiye her türlü tedbiri almalı.

‘ÇÖZÜM SÜRECİ YANLIŞTI’

■ Gelelim son dönemde artan terör olaylarına…

14 yılını doldurmuş siyasi bir iktidar var. Kasım 2002’den bu yana kendisine yakın insanları kucakladı. Rakip olanları dışladı. İnsanları adeta böldü, kategorize etti. Türkiye Kamu-Sen mensuplarının çoğu yöneticilik görevlerinden alındı.

Şu an kamuda Türkiye Kamu-Sen mensubu yöneticiler çok az. Hastanelerde, okullarda üst düzey yöneticilerimiz yok. Bu ayrımcılıkla 15 Temmuz’a gelindi. Bu tarihten önce PKK terör örgütüyle çözüm süreci denen bir süreç yaşandı. Türkiye Kamu-Sen olarak terörle müzakere edilemeyeceğini hep söyledik.

Hatta akil adamlar heyetinde olmam istendi. Ancak kabul etmemiştim. Terörle mücadele de birlik ve beraberliğin en üst seviyede olması gerekirken, insanları ayırdık. Türkiye Kamu-Sen mensupları gibi vatansever yöneticileri görevlerinden aldılar.




‘TERÖRLE MÜCADELE VATANSEVERLERLE YAPILIR’

■ Neden böyle oldu?

Çünkü bizleri temizlediler. Yerimize FETÖ’cüler geldi. O dönem büyük hatalar yapıldı. Hatta şunu iddia ediyorum, hükümete yakın bir sendika ile bölücü unsurlarda kamu yönetiminde belli bölgelerde yer edindi. Hem de bölücü olmalarına rağmen, kendilerini kamufle ettiler ve yandaş sendikanın üyesi olarak kamuda yer aldılar. Bu insanlar hala kamudan temizlenmiş değil. Asıl tehlike de bu.

Dolayısıyla terörle mücadele milli mücadeleye inanmış insanlarla yapılabilir. 15 Temmuz’dan sonraki Yenikapı ruhu ve AK Parti’nin kuruluş yıldönümü kutlamalarında verilen birlik ve beraberlik mesajlarıyla ayrımcılığın kalkacağı konusunda umutlandık.

Kamuda ayrımcılığın ortadan kaldırılacağı, vatansever insanların devlet kademelerinde yeniden değerlendirileceği kanaati oluşturuldu. Sayın Cumhurbaşkanı’nın açıklamalarından sonra bu beklenti daha da arttı. 15 Temmuz’dan sonra kamuda maalesef ayrımcılık ve ötekileştirmeler devam etti.

Sayın Cumhurbaşkanı’nın 15 Temmuz mesajlarının taşrada, kamu ve kuruluşlarında dikkate alınmadığını gördük. Bu Cumhurbaşkanı’nın samimiyetsizliğini göstermez. Cumhurbaşkanı’nın birlik ve beraberlik mesajlarını inanarak verdiğine inanıyorum. Ama bazıları ısrarla bu mesajlara kulak tıkıyor.

Cumhurbaşkanı seferberlik ilan etti. Bunu ancak vatansever insanlarla yapabiliriz. Vatanını sevmeyen, ego sahibi insanlarla terörle mücadele de sonuca varılamaz. Türkiye’nin her yerinde teröre lanet mitingleri yapıyoruz. Birileri bizi ayrıştırabilir. Ama onlara rağmen bu ülkeyi ve milleti seviyoruz.

‘İŞSİZ GENÇLER KANAYAN YARAMIZ’

■ Atanamayan öğretmenler bu süreçte unutuldu.

Türkiye’de genç işsizlik çığ gibi büyüdü. Kamuda 450 bin iktisadi ve idari bilimler mezunu var. 400 binin üzerinde insan öğretmen olmak istiyor. Kamuda iş bulma umuduyla bekleyen 1 milyon meslek yüksekokul mezunu ve 2 milyon lise mezunu var. Başbakan, zorunlu kalmadıkça kamuya eleman alınmayacağını söylemişti.

2017’de kamuda açılan kadro sayısı yaklaşık 5 bin kişi olacak. İşsizlik konusunda açıklanan rakamlar çok ciddi rakamlardır. Bütçenin çalışmaları olmalı, radikal kararlar alınmalı.

Siyasi iktidar çok öğretmen alımı yaptığını söylüyor. Ancak burada ne kadar atadığınızdan çok geride ne kadar işsiz öğretmen olduğu önemlidir. Son 14 yılda ataması yapılmayan öğretmen sayısı 72 binden 450 bine çıktıysa bu başarı değildir. Öğretmen atamakla övünemezsiniz.

■ Terör olaylarında STK’lara da büyük iş düşüyor. Neler yapılmalı?

Millet olarak dünyaya mesaj vermemiz lazım. Çünkü bu terörün ana sebebi PKK değil. PKK’yı taşeron olarak kullanan dış güçler var. Dış güçlere şunları da söyledim. Her şehit ettiğiniz askerden sonra biz daha da yakınlaşıyoruz. Bizi bir Suriye haline getiremezsiniz. Bu amacınıza ulaşamayacaksınız.

Bunları ne siyasi iktidar ne de başka bir şey için söylüyoruz. Biz bunu milletimizin birliği ve bütünlüğü için yapıyoruz. Bir siyasi hareket olarak konuşmuyoruz. Milletimizin menfaatlerini ve kamu çalışanlarının kazanılmış haklarını merkeze alarak, bir sivil toplum kuruluşu duyarlılığıyla konuşuyoruz

‘MAĞDURLARA SAVUNMA HAKKI TANINSIN’

■15 Temmuz’un ardından kamuda büyük ihraçlar, görevden almalar oldu. Bu durum Türkiye Kamu-Sen’i nasıl etkiledi?

15 Temmuz’dan sonra kamuda yaklaşım şu oldu; 17-25 Aralık öncesi ve sonrası. Bu tarihten sonra bir sendikaya üye olan, bir bankada hesap açan insanların tamamını bir soruşturma yapmadan, peşin yargıyla FETÖ’cü olarak değerlendirdiler. Bu yaklaşım doğru mu? 17-25 Aralık döneminde siyasi iktidar FETÖ’nün gerçek yüzünü gördü. Kendilerinin 17-25 Aralık’ta gördüklerini 79 milyonun da görmesini istediler.

Bu hataydı. Siyasi iktidar bile tüm imkanlarına rağmen FETÖ’nün çirkin yüzünü ancak 17-25 Aralık’ta gördü. Vatandaş görememiş olabilir. Ama vatandaşın bunların çirkin yüzünü gördüğü tarih de 15 Temmuz olsun. Bu süreçte ciddi hatalar yapılıyor. FETÖ’cü olmayan, 15 Temmuz darbe girişiminin yanında olmayan binlerce insan açığa alınmış ve ihraç edilmiş durumda.

■ Görevden ihraç edilenlerin hepsi FETÖ’cü mü?

Bu insanlar Türkiye Kamu-Sen’in kapısını çalıyorlar mı? Elbette bize geliyorlar. Herkese FETÖ’cü demek büyük infaz olur. Günahtır, masumiyet karinesi yok sayılmamalı. Bunlar içinde AK Parti’ye ve diğer siyasi partilere oy veren insanlar var. Bu örgüte yakınlık duymamasına rağmen sadece Bank Asya’da hesap açmış diye mağdur edilen insanlar var. Bu çığlıkları görmezden gelemeyiz.

Bu örgütten ömrüm boyunca haz etmedim ve Amerikan projesi olduğuna inanıyorum. Neticede mağduriyetler var. Onlarla mücadele ederken, masum insanları toptan infaz etmek yanlış. Bu insanlara bir şans vermek lazım. Siyasetçiler, 17-25 Aralık’ı milad kabul ederek, kendisine verdiği şansı bu insanlara da tanımalı.

Geçim derdinde olan bir memurun darbeyle ilgisi olamaz. Şu an 86 bin kişi ihraç edildi ve 15-20 bin kişi de açıkta. Yani 100 binin üzerinde mağdur bir kitle var. Bu insanlara savunma hakkı verilmeli. Kimseye bu hak verilmedi. Evrensel hukukta da bunun izahı yok.

■ Türkiye Kamu-Sen olarak bu süreçte neler yapıyorsunuz?

Türkiye Kamu-Sen olarak doğruları söylüyoruz. 15 Temmuz’dan bu yana adil olunması, hukuk içinde kalınması gerektiğini ifade ediyoruz. Biz FETÖ’yü asla savunmadık. 15 Temmuz’dan önce de savunmadık, 17-25 Aralık’tan önce de savunmadık. Ama olayları evrensel hukuk değerlerine göre değerlendiriyoruz.

Manevi değerlerimiz de bizi etkileyen unsurlar değil mi? Babasından ya da oğlundan dolayı açığa alınanlar var. Suçun bireyselliğine aykırı bir uygulama. Biz siyasi iktidarlara göre değil, ilkelerimize göre olayları değerlendiren bir sendikayız.

‘KPSS HIRSIZLIĞINI BİZ ORTAYA ÇIKARDIK’

■ 15 Temmuz’dan önce kamuda böyle bir yapılanmaya dair endişeleriniz var mıydı?

Tabii ki vardı. 2010’da KPSS hırsızlığını ortaya çıkardık. Ama o zamanlar herkes hatta iktidar da bunun tertemiz bir sınav olduğunu iddia etti. Ben ve arkadaşlarım savcının önüne belge koyduktan sonra sınavı iptal etmek zorunda kaldılar.

Verdiğimiz isim de sınavdan 5 gün önce soruların kendilerine geldiğini ifade etti. FETÖ’nün tüm yayın organlarında aleyhimde yayın yaptılar. Biz büyük bir mücadele verdik. Keşke iktidar bu mücadeleyi o zaman görseydi.

■ Bu soruların çalındığını nasıl tespit ettiniz?

Soruların çalındığı çok netti. T.C. numaralarından kimin ne kadar puan aldığı tespit edilebiliyordu. Mesela arkadaş grupları ve eşler 120 soruda 120 doğru yapmıştı. Bunlar tesadüf olamaz.

Buradan hareketle hırsızlık olduğunu anlattık. Basın da bize sahip çıktı. Sonrasında bize Isparta’dan gelen bir mail dosyası, 116 sorunun sınavdan 5 gün önce o kişilere gittiğini göstermişti.