Burak Sağlık Alaçatı’yı yurt dışına taşıyacak

-Sizi tanıyabilir miyiz Burak Sağlık kimdir?

İstanbul İşletme mezunuyum. Çocukluğumdan beri ticaret yapmak istiyordum çünkü ailede ticaretle uğraşan biri yoktu. Üniversitede bile müşteri hizmetlerinde çalışıyordum. Ardından kısa bir süre sigortacılık yaptım. Okul bitince askere gittim. Dönünce Efes Pilsen’de Satış Pazarlama Yöneticisi oldum, bir tekno şirkette çalıştım. Daha sonra teknoloji üzerine şirket kurdum. Bir dönem Azerbeycan’a gittim ve ticaretle ilgili yatırımlarıma orada devam ettim. İstanbul Maslak’ta yazılım şirketi Teknasyon’u kurduk. 4 yıl üst üste Türkiye’nin en fazla yazılım ihracatı yapan şirket oldu, en hızlı büyüyen teknoloji şirketi oldu. Çok yorucu olmaya başlamıştı, şirket büyüdükçe sorumluluklarım da artıyordu. Hisselerimi devredip Alaçatı’ya geldim.

Peki Alaçatı serüveniniz nasıl başladı?

Çok uzun yıllardır Alaçatı’ya tatile geliyordum. Ojo, Rakish ve Kloster’in işletmecisi benim arkadaşlarımdı. Yatırımcı ortak olarak düşünerek girdim ve kısa süre sonra arkadaşım ayrılınca bütün işletme bana kaldı. Şu an memnunum gayet keyifli gidiyor.

Turizm dışında farklı sektörlerde de hizmetler üretiyorsunuz biraz bunlardan bahsedebilir miyiz?

Teknasyon’dan ayrılınca enerji işine girdim. Orada da elektrikli arabalar için şarj istasyonu kuruyoruz Gio ev markasıyla. Onun dışında güneş santralleri kurmaya devam ediyoruz. İki tane fon kurduk, bu fonlar da halka arz olacak. Güneş santralleri tarafında DBE enerji fonunun halka arzı için SPK’ya başvuruda bulunduk. 2024 yılı başlarında onaylanmasını bekliyoruz. 30 startupa yatırım yaptım. Türkiye’deki ve dünyadaki ilk ve tek yatırımcıydım ben. Başarılarla beslendik ama şu an çok farklı bir hedefim var. Alaçatı’nın en iyi mekanını yapmak için çalışıyorum. İşletmeyi devralalı bir ay oldu ve ilk defa dün gelmedim mekana. Ben iyi bir müşteriyim o nedenle işletmeden anladığımı düşünüyorum.

Bu kadar yatırımı neden Alaçatı’ya yaptınız?

Alaçatı’nın çok popüler olduğunu düşünüyorum. Türkiye’de cazibe merkezi olarak bir Alaçatı bir de Bodrum var. Alaçatı büyümeye devam edecek. Alaçatı’da bir de otel yatırımı yapmak istiyorum. Aslında benim Alaçatı’ya yaptığım işler hem global işlerdi, markanın belli bir yere gelmesi için şu an lokal çalışsam da hedefim yurt dışına açılmak. Arap ülkelerinde, Katar’da, Birleşik Arap Emirlikleri’nde iş ortaklarımız var. Belki onlarla o coğrafyaya bu markalarımızı taşıyabiliriz. Tabii ki Mykonos, İbiza, Miami gibi uzun vadeli hedeflerimiz de var. Şu anda bile Ortadoğu’daki iş ortaklarımızdan mevcut markaların orada da açılması ile ilgili görüşmelerimiz devam ediyor.

Rakish, Ojo ve Kloster… Üç mekanı birden işletmek zor olmuyor mu, nasıl yetişiyorsunuz?

Zor oluyor. Burası neredeyse 24 saat yaşayan bir işletme. Eve bir tek uyumaya gidiyorum o da 4-5 saat uyuyabiliyorum. Kıyafetlerimi buraya getirip duşumu bile burada alıyorum diyebilirim. Bu işletmelerde yaklaşık 200 kişi çalışıyor. Rakish akşam, Kloster gece, Ojo ise sabahtan başlayarak geceye kadar devam ediyor. Sabah Ojo’da güne başlıyorum, ardından happy hourlar ve akşam yemeğinde Rakish’e geçiyorum geceyi de Kloster ile kapatıyorum diyebilirim. Sonuçları pozitif olunca gerçekten hiçbir yorgunluğu da hatırlamıyorsunuz.

İşletmeciliğin zorlukları neler sizce?

İşletmeci olmak çok popüler bir şey aslında. Ne kadar büyük bir iş insanı olursanız olun, ne kadar köklü bir ailenin torunlarından olursanız olun Çeşme’de iki tane işletmenin sahibi olun daha popüler oluyorsunuz. Gerçekten aklım mantığım almıyor bunu. Bence çok da içi dolu bir şey değil bu. Çok da kandırmasın insanları istiyorum. Bu işletmecilerin de dengesini bozabilecek bir şey. Bu kadar ilgi görmek, bu kadar popüler olmak. Gerçekten psikolojiyi sıkı tutmak lazım. Paranızla rezil olabileceğiniz tek yer olabilir Alaçatı. Gerçekten ne kadar paranızın olduğunun hiçbir önemi yok. Alaçatı’daki dükkanlardan içeri adım atamayabilirsiniz. İçeride ne kadar para harcayacağınızın hiçbir önemi yok. Birçok işletmede de durum böyle.

Alaçatı pahalı mı sizce?

Bence değil. Alaçatı’da işletme maliyetleri de Türkiye’nin diğer yerlerine göre daha pahalı. Siz burada bir bardağı, İstanbul’dan iki katı daha pahalıya alıyorsunuz. Buradaki garsonun, kominin, bulaşıkçının da maliyetleri İstanbul’dan pahalı. Konaklama pahalı. Yani burada 200 kişi çalışıyor ama arkada kimse bunu görmüyor. Biz fix menü veriyoruz, insanlar burada yemeklerini yiyor, eğlencesini yapıyor ve aftera kalıyor. Rakish, Türkiye’de yemek yemek için en iyi ambiyanslardan bir tanesi bence.

Siz de kapıya gelenleri çeviriyor musunuz?

Muhtemelen içerideki kişi sayısının üç katını geri çeviriyoruz. Birtakım kriterlerimiz var evet. Mesela beache ağır makyajlı ve topuklu kişileri almak istemiyoruz. Buraya gerçekten denize girmek isteyen insanlar gelsin istiyoruz. Müşterilerimizden şunu çok sık duyuyoruz. Biz burada çok rahat ettik diyorlar. Herkes kendi halinde ve kimse kimseyle ilgilenmediği için insanların rahat ettiklerini düşünüyorum hem Ojo’da hem Rakish’de.

Alaçatı’daki eğlence anlayışını nasıl buluyorsunuz?

Bazı mekanlar var storylik, bazı mekanlar post’luk. Bu Alaçatı’da bir statü göstergesi oldu artık. Alaçatı’da tatile geliyorsanız döndükten sonra da bir hafta dinlenmek gerekiyor. Çünkü Çeşme’de çok yüksek bir eğlence var. Bir gün boş duramazsın ki Çeşme’de çünkü hayat kaçıyor. Hafta sonu büyük eventler, hafta içi keyifli mekanlarda eğlenceleri görmek istiyorlar. Beyaz yakalılar kıştan tatil planı yapıyor. Senede iki kez Alaçatı’ya bir hafta tatile geliyorsa popüler mekanlar belli. Gündüz hangi beache gidecek, akşam nerede eğlenecek. Bunu çok önceden planlıyor. Bizde çok önceden ekimde, kasımda rezervasyon yaptırıyor insanlar. 4-5 ay önceden bunun planını yapıyorlar.

Turizm sezonu nasıl uzatılabilir sizce?

Müzik yasağının mutlaka değişmesi gerekiyor bence. Çünkü Alaçatı dışında mesken olmayan yerler için saatin daha esnek olması gerekiyor. İnsanlar buraya eğlenmeye geliyor. Birçok işletmeci bu nedenle yatırım yapmak istemiyor.