Advertorial Hayatının dönüm noktası Çeşme
Sponsorlu

Hayatının dönüm noktası Çeşme


Paylaş
Hayatının dönüm noktası Çeşme

Çocukluğundan itibaren travmalarla dolu hayatına Çeşme’de yeni bir başlangıç yapan Berrin Pehlivan, yaşadığı bütün zorluklara rağmen kendi ayaklarının üzerinde duran başarılı bir iş insanı olarak kadınlara güzel bir örnek teşkil ediyor.

Başarılı iş insanı Berrin Pehlivan; hayatta pek çok kişinin olmak isteyeceği bir noktada bulunuyor… Port Alaçatı Evleri kapsamında hayata geçirilen Port Alaçatı Hotel’in işletmeciliğini yürüten Berrin Pehlivan’ın şık ve renkli görüntüsünün ardında bambaşka bir hayat hikayesi gizli. İki yaşında anne ve babasını bir uçak kazasında kaybeden başarılı iş insanı Pehlivan’ın hikayesi işte tam da bu noktada başladı. Anne ve babası en büyük ablasını evlendirmek için Türkiye’ye gider. O sırada annesi Berrin Pehlivan’a hamiledir. Düğünü yaptıktan sonra dönüş yolunda Köln’de bir trafik kazası geçirirler. Kazada babasının bütün kaburga kemikleri kırılır. Kaza sonrası annenin sancıları başlar ve doğum gerçekleşir. Berrin Pehlivan’ın diğer 4 kardeşi de kaza anında arabanın içindedir. Annesi ve babası başka hastanedelerken; diğer 4 kardeş de bakım evine alınır. Bir süre sonra anne ve baba iyileşir, diğer 4 kardeşi de bakım evinden alarak Belçika’ya giderler.

UÇAK KAZASINDA FECİ SON

Hayatlarına Belçika’da mutlu ve huzurlu bir şekilde devam eden ailenin kaderi gelen telgraf ile tamamen değişir. Berrin Pehlivan 1.5 yaşındayken dedesinin kaza haberini alırlar. Anneannesi de aynı zamanlarda çok hastadır. Anne ve babası son görevlerini yapmak için Türkiye’ye gelmeye karar verir. 5 kardeşi en yakın arkadaşlarına emanet ederek Türkiye’ye doğru yola çıkarlar. Aradan geçen 1 haftanın sonunda anneannesini kaybederler, dedesinin ise durumu iyidir. Cenazenin ardından Türkiye’den Belçika’ya gitmek için uçak biletleri alınır. Berrin Pehlivan’ın anne ve babasının bindiği uçak havalanırken büyük bir gürültü ile patlar.

DEDESİ TÜRKİYE’YE GETİRDİ

O esnada Berrin Pehlivan’ın en büyük ablası hamiledir. Kimlik tespiti için ablası Türkiye’ye gelir ama acıya daha fazla dayanamayan ablası da o gün doğum yapar. Hiçbir şeyden habersiz kardeşleri ile birlikte Belçika’da anne ve babasının gelmesini bekleyen Berrin Pehlivan ve tüm kardeşlerinin velayeti dedeye verilir. Berrin Pehlivan’ın ablasının yüreği ise buna el vermez ve kardeşlerini dedeye vermemek için, onları şehir şehir kaçırmaya başlar. Tam o sırada annesi ve babasının samimi arkadaşları da Berrin Pehlivan’ı evlatlık almak ister. Ablası buna da kesinlikle karşıdır. Uzun süren mücadelenin ardından dedeleri yerlerini bulur; onu ve kardeşlerini alarak Türkiye’ye getirir.

ÜVEY BABAANNEDEN EZİYET

Türkiye’ye geldiğinde henüz 2 yaşında olan Berrin Pehlivan, Aydın taraflarında dedesinin yanında yaşamaya başlar. Üvey babaannesi bu durumdan rahatsızdır. Çocukları istemez. Berrin Pehlivan yaşadıkları o travmatik günleri gözyaşları ile anlatıyor: “Üvey babaannem yemeyelim diye yiyecekleri bizden saklar, dolapları kitlerdi. Amcam ve dedemin evleri aynı avludaydı. Asla unutamayacağım günler yaşadım o evde. Amcam çocuklarına teneke kutuda bisküvi alırdı. Bir gün hiç unutmuyorum, yengem ve amcam evde yokken kardeşlerimle oturup bir kutu teneke bisküviyi yemiştik. Sonra amcam gördü ve bizi dut ağacına bağladı, saatlerce ağaçta kaldık… (ağlıyor) Şimdiki çocuklar gibi şanslı değildik. Varlık içinde büyümedik.”

TEYZE ANNE YARISI DEĞİLMİŞ!

Berrin Pehlivan unutamayacağı bir diğer darbeyi de öz teyzesinden alır. Ablası teyzesinin oğlu ile evlidir. İlkokul 4’üncü sınıfa gelene kadar gerçek anne ve babasının öldüğünden habersiz olan Berrin Pehlivan, abla ve eniştesini anne-baba bilir, ta ki teyzesinin imaları başlayana kadar. Berrin Pehlivan’ı abla ve eniştesinin anne-babası olmadığını öğrendiği günleri şöyle anlatıyor: “Teyzem her eve geldiğinde gizli gizli kolumu cimcirir ve ‘onlar annen ve baban değil’ derdi. Oğlumun parasını yiyorsunuz der ve burnumuzdan getirirdi. Teyze anne yarısı derler ama benim teyzem böyle bir kadındı işte. Bana çok kötü şeyler yaşattı. Annem ve babamın gerçek ebeveynlerim olmadığını öğrendiğimde okuldaydım. Çok büyük bir hayal kırıklığıydı benim için. Eve gelip ecza deposundaki bütün ilaçları içtim. Ölmek istiyordum. Çok büyük bir boşluktu hissettiğim. Öğrendiğimde ablam ve enişteme asla kızmadım. Haklarını asla ödeyemem. Beni kendi çocuklarından ayırmadılar. Yeğenlerimle kardeş gibi büyüdük. Ablam ve enişteme hala anne ve baba diyorum. Onları çok seviyorum.”

EVLENİP ALMANYA’YA YERLEŞTİ

Berrin Pehlivan liseyi bitirdikten sonra görücü usulü ile evlenir ve Almanya’ya yerleşir. Eşi çok iyi bir insandır fakat aradığı mutluluğu evliliğinde bulamamış ve eşinden ayrılmıştır. 10 sene süren evliliğinden bir de kızı olan Berrin Pehlivan; bu süre zarfında kendini geliştirmekten asla geri durmaz. Kızı ile birlikte okula giden Berrin Pehlivan, Almanya’da 15 yıl hemşirelik yapar; ta ki aşık olana kadar. Gönlünü birine kaptıran ve Türkiye’ye dönme kararı alan Pehlivan, bütün düzenini baştan kurmayı göze alarak 2016 yılında Çeşme’ye yerleşir. İşi, düzeni, arkadaşları, kızı Almanya’dadır. İlk 2 sene çok zor geçer. Tekrar Almanya’ya dönmek ister ama sevgisi hep ağır basar. Her ay 2-3 kez kızını görmek için Almanya’ya gider. Çeşme’ye yerleşen Berrin Pehlivan, kısa sürede yeni hobiler edinir, yağlı boya resimler yapmaya başlar, çevresini genişletir, güzel dostluklar edinir ve burada hayatını yeniden, sil baştan inşa eder.

PORT ALAÇATI ONA EMANET

Berrin Pehlivan’ın başarılarla dolu Port Alaçatı Hotel yolculuğu Çeşme’ye geldikten 2 sene sonra başlar. Alaçatı Port projesinin kurucularından Aykut Mutlu ile yolları kesişen Berrin Pehlivan; endişelerini bir kenara bırakarak yeni bir yola çıkma kararı alır. Aykut Mutlu’nun Berrin Pehlivan’a inancı tamdır. Yapabilecek miyim endişelerini bir kenara bırakan Berrin Pehlivan; kararını verir ve Port Alaçatı Hotel’in dümenine geçer. Ekibiyle birlikte otelcilik eğitimleri alan Berrin Pehlivan, bugün Alaçatı’nın en başarılı isimleri arasında yer alıyor. Yaşadığı kötü günlere bir nebze de olsa sünger çeken Berrin Pehlivan, güçlü bir kadın olarak Alaçatı’da yoluna devam ediyor ve başarılarına başarı katıyor.

YENİ BİR BAŞLANGIÇ YAPTI

“Çeşme’ye gelmek benim için hayatımın dönüm noktası oldu” diyen Pehlivan, sözlerini şöyle sürdürüyor: “Burada çok mutluyum. Sadece tek eksik kızım ve torunum. Onlar yanımda olsa daha da mutlu olurdum tabii ki. Ama maalesef hayatın gerçekleri tüm isteklerimizi yerine getirmemize izin vermiyor. Geriye dönüp baktığımda bugünlerim için şükrediyorum. Çeşme’de yeni bir başlangıç yaptım ve hayatımı yeniden kurdum. Tabii ki kolay olmadı ama bunun için mücadele etmem gerektiğini biliyordum. Tüm kadınlara tavsiyem de budur, hayatın her alanında cesaretli ve istekli olsunlar. Çünkü her zaman söylendiği gibi kadınların isteyip de başaramayacağı bir iş olduğuna ben de inanmıyorum. Yeter ki kendilerini geliştirsinler ve kendilerine güvensinler. Başarı mutlaka onlara gelecektir.”  

KENDİ İŞİNİN PATRONU OLACAK

Herkes tarafından takdir edilse de geldiği noktayı yeterli bulmayan ve sürekli yeni arayışlara devam eden Berrin Pehlivan, bundan sonraki hedefleri hakkında da şu bilgileri paylaşıyor: “Farklı iş alanlarına adım atmak, daha iyi şeyler yapmak istiyorum. Bunun için tasarımcılık ilk sırada olabilir. Kendi ayaklarımın üzerinde durmak, kendi işimi kurmak en büyük hedeflerimden biri. Daha çok yükselebileceğim işler yapmak istiyorum. Diğer taraftan annesiz babasız büyüdüğüm için elimden geldiğince yetim çocuklara da el uzatmak niyetindeyim. Onlara sahip çıkabilmek, umut verebilmek, yalnız olmadıklarını göstermek için çaba harcayacağım. Birçok şeyi tek başlarına da başarabileceklerini, bunun için güçlü olmaları gerektiğini onlara anlatmaya çalışacağım. İnsanın tek başına doğduğunu, yolunu tek başına çizdiğini ve ölürken de yalnız olduğunu, onlara anlatmak isterim. Hayatın gerçeklerini, tek başımıza da birçok şeyi başarabileceğimizi onlara gösterebilirim. Onlara kucak açmak, onların yanında olmak, hatta bir çocuğa da sahip çıkmak isterim."