BDP’nin Mardin’de desteklediği bağımsız milletvekili adayı ve Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Genel Başkanı Ahmet Türk, son gelişmeler üzerine DTK’yı 5 Mayıs’ta acil toplantıya çağırdıklarını söyledi. Türk, 30 yıllık çatışmalı ortamdan ders çıkartılmadığı gibi Başbakan Erdoğan’ın sorunun çözümünde niyet sahibi olmadığını ortaya koyduğunu öne sürdü. Türk, sivil itaatsizlik eylemlerinin seçime bir ilgisi olmadığını söyledi.

BDP’nin Mardin’de desteklediği bağımsız milletvekili adayı ve DTK Genel Başkanı Ahmet Türk, Diyarbakır’da basın toplantısı düzenlendi. Türk, Kürt sorununun demokratik ve barışçıl çözümü için DTK, BDP ve demokrat kamuoyunun ortaya koyduğu çabaya rağmen AK Parti hükümetinin kendisinden önceki hükümetler gibi savaşta ısrarcı olduğunu, devam eden siyasi ve askeri operasyonlarla ortaya koyduğunu ileri sürdü. Türk, şöyle dedi:

"Son MGK toplantısında bunun böyle olduğu açıklanan bildirgede görülmüştür. Seçim güvenliği denilerek hem bölgemizde, hem metropollerde akla hayale sığmayan uygulamalarla sivil itaatsizlik eylemlerine, Kürt kurum ve kuruluşlarına yönelinmiş sokaklar işkencehaneye çevrilmiştir. Tüm bu yaşananların sonucunda Diyarbakır’ın Bismil İlçesi’nde 2 vatandaşımız katledilmiş, bir çok il ve ilçedeki saldırılarda onlarca yurttaşımız yaralanmış, 900’e yakın gözaltı ve 150’ye yakın tutuklama gerçekleştirilmiştir."

PKK’nın 15 Haziran’a kadar eylemsizlik kararını kamuoyuna açıkladığını, son dönemde örgüte yönelik düzenlenen operasyonlarda 20’sinin yaşamını yitirdiğini belirterek, şöyle konuştu:

"Sürdürülen askeri hazırlıklarla ülkenin dört yanı çatışma ortamına sürüklenmektedir. Bir skandal olan YSK kararı gibi yöntemlerle emek ve demokrasi bloğu adaylarına dönük engelleyici tutumlar sergilenmiştir. Bu tutum bir anlamıyla Kürtler’in seçim barajı bir yanda, farklı konularla siyasal alanın dışında tutulma arayışları ve çabaları olarak görülmelidir. Bu yaklaşım ve yönelimler ortaya koymuştur ki, AKP ve Başbakan diktatörlük peşindedir. Yoksa diyalog ve görüşmeler sayın Öcalan ile sürdürülürken, askeri ve siyasi operasyonlar niye sürdürülüyor? 50 bin paralı özel ordu, 150 bin sınır güvenlik polisi, 15 bin imam ordusu kime karşı, neye karşı oluşturulmaktadır. Tabi ki Kürtlere karşı. 30 yıllık çatışmalı ortamdan ders çıkartmadıkları gibi, sorunun çözümünde bir niyet sahibi olmadıkları gibi, çözümsüzlüğün kaynağı olduklarını ortaya koymuşlardır. Zaten Başbakan’ın seçim bildirgesinde, ’Kürt sorunu yoktur’ demesi, inceltilmiş tarzda Kürt yoktur’ demektir. Askeri ve siyasi bastırma ve tasfiye zihniyetinin pratik yaklaşımıdır. Dün JİTEM, jandarma şimdi de polis terörü ile halkın temel ve hak özgürlüklerine saldırmaktadırlar."

Ahmet Türk, başta bölgede yaşanan son gelişmeler olmak üzere Kürtlere ve demokratik kamuoyuna dönük, bu politikaların tartışılması ve tutum belirlenmesi için DTK genel kurulu acil olarak, 5 Mayıs’ta Diyarbakır’da toplantıya çağırdıklarını söyledi.

Daha sonra basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Ahmet Türk, sivil itaatsizlik eylemlerinin seçimle ilgisi olmadığını Kürtlerin taleplerine dönük olduğunu belirterek, bu eylemlerin süreceğini söyledi.

El Kaide lideri Usame Bin Ladin’in öldürülmesi ile ilgili bir soruya Türk, "Bin Ladin bir halkın temsilcisi değildir. Her hangi bir sorunun çözümüne yönelik bir çalışmaları ve talepleri yoktur. Hangi halka ve kime hizmet ettiği belli değildir. ABD’nin politikasını da tasvip etmek mümkün değildir. Karşısında olan herkese tasfiye ediyor. El kaide bir halk hareketi değildir" karşılığını verdi.

Ferit ASLAN/DİYARBAKIR, (DHA)