Gündem Ali İsmail davası sanığından 'paralel' savunması

Ali İsmail davası sanığından 'paralel' savunması

Paylaş
Ali İsmail davası sanığından 'paralel' savunması

Yargıtay 1'inci Ceza Dairesi tarafından usul yönünden bozulan Ali İsmail Korkmaz davası bugün Kayseri 3'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'nde yeniden başladı. Sanıklardan Yalçın Akbulut, dayak videosuyla ilgili raporun hazırlandığı dönemde 'TÜBİTAK'ta çalışanların paralel örgüt üyesi olabileceği' şeklinde bir savunma yaptı

Eskişehir’de, Gezi Parkı eylemleri sırasında öldürülen üniversite öğrencisi Ali İsmail Korkmaz ile ilgili dava, Yargıtay 1’inci Ceza Dairesi tarafından usul yönünden bozulmuştu. Karar nedeniyle dava bugün Kayseri 3’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde yeniden görülüyor.

Duruşma öncesinde Kayseri Emniyeti tarafından adliye önünde geniş güvenlik önlemi alındı.

Eskişehir’deki Gezi Parkı eylemleri sırasında dövülerek öldürülen Ali İsmail Korkmaz’ın Kayseri’de görülen davasında polis memuru Mevlüt Saldoğan’a "Kasten Adam Öldürme Suçu"ndan 13 yıl ceza verilmiş, bu ceza mahkeme heyeti tarafından 10 yıl 10 aya indirilmişti.

KORKMAZ AİLESİ CEZANIN ARTIRILMASINI İSTİYOR


Korkmaz Ailesi de, cezanın 'kasten yaralama sonucu ölüme neden olma' değil 'kasten öldürme' suçundan verilmesi, savcı ise cezanın indirilmesi isteğinde bulunmuştu.

Kayseri'de bugün yeniden görülecek davaya, sanıklardan sadece Mevlüt Saldoğan ile avukatının katılabileceği belirtildi.

BOZMA GEREKÇESİ...


Ali İsmail Korkmaz davasındaki Yargıtay'ın bozma kararının gerekçesinde, sanıklardan polis Mevlüt Saldoğan'ın avukatının karar duruşmasına katılmayarak son savunmasını yapamaması ve kasten öldürmeden dava açıldığını halde ağırlaştırılmış yaralamadan ceza verildiğini vurgulanmıştı.

Olaya karışan esnaf İsmail Koyuncu, Muhammet Vatansever ve Ramazan Koyuncu’ya 6’şar yıl 8’er ay, Yalçın Akbulut’a ise 10 yıl hapis cezası verilmişti.

'ADAM ÖLDÜRMENİN CEZASI BU MU?'


Yerel mahkeme Yargıtay’ın kararına oybirliğiyle uyduğunu bildirirken, Ali İsmail Korkmaz’ın babası Şahap Korkmaz, "Son duruşmaya kadar bütün duruşmalarda sanıklara kasten adam öldürmekten müebbet ceza isteniyordu. Son duruşmada olay tamamen değişti ve ’Adam yaralamaktan’ ceza verildi, iyi halden indirime gidildi. Bunun iyi hali neresi? Adam öldürmenin cezası bu mu olmalı?" dedi.

'BU SAVUNMA MI?'

Kayseri Adliyesi konferans salonunda gerçekleştirilen duruşmada sanıkların ifadeleri SEGBİS sistemi ile alındı. Afyonkarahisar E Tipi Kapalı Cezaevi‘nden SEGBİS ile bağlanan Mevlüt Saldoğan, savunmasında Güneydoğu’da şehit olan askerlere rahmet diledi. Anne Emel Korkmaz, Sanık Mevlüt Saldoğan’ın sözlerine, "Bu savunma mı" şeklinde tepki gösterdi. Sanık Mevlüt Saldoğan, Mahkeme Başkanı’nın uyarıda bulunması üzerine savunmasını şöyle sürdürdü:

SALDOĞAN: DARBE GİRİŞİMLERİNİ ÖNLEMEK İÇİN GÖREVLENDİRİLMİŞTİM


"Diyarbakır’da Sur’da Mardin’de Cizre’de şehit olanlara Allah’tan rahmet diliyorum. Gerekçeli savunmamızda belirttiğimiz gibi güvenlik kameralarında görülen şahsın Ali İsmail Korkmaz olduğu tespit edilmemiştir. Yalan ve iftiralarla hakkımda hüküm verilmiştir. Cumhuriyet savcıları görüntülerdeki şahsın Ali İsmail Korkmaz olduğu ön yargısı ile hareket etmiştir. Dosyada şahsım katil olarak ilan edildi. Ali İsmail Korkmaz’ın en son yaptığı görüşmelerde ortaya çıktığı üzere, Yunus Emre Hastanesi’ne gittiğinde ev taşırken kafasını çarptığı şeklindeki ifadeleri aynıdır. Bu nedenle beyin travması geçirdiği ortadadır. Görüntülerde sadece benim olduğum kısımlar montajlanmıştır. Bu durum olayda kasıt olduğunu ve benim günah keçisi olarak ilan edildiğimi göstermektedir. Ben o gece mevcut hükümete karşı darbe girişimlerini önlemek için görevlendirildim. Olayın toplumsal koruma esnasında meydana gelmiş olması ve sürekli olarak linçe maruz kaldığım göz önünde bulundurulduğunda, cezamın sona ermesi gerekmektedir. Beraatimi talep ediyorum."

"GÖRÜNTÜLERDEKİ ŞAHIS ALİ İSMAİL KORKMAZ DEĞİL"

Çifteler Asliye Ceza Mahkemesi’nden bağlanan Sanık Yalçın Akbulut ise, görüntülerdeki şahsın Ali İsmail Korkmaz olmadığını öne sürdü. Ali İsmail Korkmaz’ın, Yunus Emre Devlet Hastanesi’ne gittikten sonra, Osmangazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’ne gittiği zamana kadar geçen 17 saatlik sürede ne yaptığının incelenmediğini savunan Sanık Yalçın Akbulut, "Olayın görüntüleri zaten sizde mevcut. Sanıklardan hiçbirinin elinde sopa olmadığı ve sonrasında olay yerinden uzaklaşmadığı görülüyor. Ali İsmail Korkmaz’ın ifadesinde Mevlüt Saldoğan’ın tekme attığı yönünde bir şey bulunmamaktadır. Bu da görüntülerdeki kişinin Ali İsmail Korkmaz olmadığını göstermiştir. Ali İsmail Korkmaz olaydan hemen sonra bir hastaneye sonra devlet hastanesine gitmiş. Yine Devlet Hastanesi’nden Osmangazi Üniversite Hastanesi’ne gittiği 17 saat boyunca ne gibi bir olaya karıştığı araştırılmamıştır. Yine şahsın başındaki darbenin birinci derecede ölüme sebep vereceği incelenmemiştir. Görüntülerde darp edilen şahsın kafasında aldığı darbelerin kim tarafından kaç kez darp edildiği açıktır. Raporu hazırlayan kişinin alelade rapor hazırladığı çok bellidir. Şahsın fiziki olarak benzerlik gösterdiği belirtilmiş ama hangi fiziki özelliğinin benzediğine raporda değerlendirilmemiştir. Görüntüye dikkatlice bakıldığında önümüzde sanık fırıncı arkadaşların olduğu görülmektedir" diye konuştu.

SANIK YALÇIN AKBULUT: PARALEL OYUNU OLABİLİR

Sanık Yalçın Akbulut, raporun hazırlandığı dönemde TÜBİTAK’ta çalışanların paralel örgüt üyesi olabileceğini iddia etti ve "Ben görüntüde 2 saniye görülmeme rağmen buna raporda yer verilmemiştir. Paralel operasyonları kapsamında TÜBİTAK’ta çok sayıda çalışan uzaklaştırılmıştır. Dolayısıyla bu raporun o dönemde hazırlandığı göz önünde bulundurulmalıdır. Raporun tekrar liyakat sahibi kişiler tarafından değerlendirilmesini talep ediyorum. Bu şahıslar DHKP-C örgütü tarafından devrim şehidi olarak ilan edilmiş, devletimizin görevlileri de vatan haini ilan edilmiş, özgürlüğümüz, ailemiz, elimizden alınmıştır. Ali İsmail Korkmaz’a rahmet yakınlarına başsağlığı diliyorum. Adaletin suçsuz insanlar üzerinden yapılandırılmamasını ve beraatimi talep ediyorum" ifadelerini kullandı.

Gökhan Korkmaz, Hüseyin Engin, İsmail Koyuncu, Ramazan Koyuncu, Muhammet Vatansever de suçsuz olduklarını ileri sürdü ve beraatlerini talep etti.