Yaşam Alışveriş arkadaşı

Alışveriş arkadaşı

Paylaş
Alışveriş arkadaşı

D&R'larda kasanın önünde satılan hediye paketlerinden birinde rastladım Charlotte Nielsen ismine. 250 TL verip bu hediye paketlerinden birini alıyor, zamanı belirleyip Charlotte Nielsen'le birlikte alışverişe çıkabiliyorsunuz

Röportaj: Yasemin Yurtman
yyurtman@yahoo.com

Charlotte Nielsen bir ayağı Paris’te, bir ayağı İstanbul’da olan bir moda danışmanı. Görevi, önerilerde bulunmak ve alışveriş arkadaşlığı yapmak. Üç ayda 100’den fazla Türk kadınını tepeden tırnağa giydirmiş. “Bende tarif, kadınlarda malzeme var. Birlikte, ortaya iyi bir yemek çıkarıyoruz” diyor.

Siz kimsiniz? Kendinizi anlatır mısınız?

Ben aradığınız o kişiyim! Paris’te ve İstanbul’da kişiye özel alışveriş danışmanlığı yapıyorum. Zevkinize ve bütçenize uygun markaları, modelleri tanıtıyorum. Danışmanlık yaptığım kişilerin kendilerini en iyi şekilde yansıtan yepyeni bir gardırop yaratmasına yardımcı oluyorum. Aynı zamanda saç ve makyaj üzerine de tavsiyeler veriyorum.

Modaya ilginiz ne zaman başladı?

Çocukluğum ve gençlik dönemim, evimizin yakınlığı nedeni ile Champs-Elysees’de annemle birlikte butik ve modaevlerinde geçti. Dolayısıyla kendimi bildim bile moda dünyasının içindeyim. Fransa’da moda tasarımı okudum ama çizim yapmaktan ziyade yapılmışlardan bulup çıkarmayı sevdiğim için bu işi uyguluyorum.

Ne zamandır İstanbul’a gelip gidiyorsunuz?

İki yıldır Paris-İstanbul arasında koşturuyorum. Paris’te, dünyanın dört bir tarafından bana gelmiş stil danışmanlığını yaptığım kişiler var. İstanbul’da ise lüks otellerle de çalışıyorum. Yeni yaptığım anlaşma gereğince de hediye paketleri arasından moda danışmanlığı almayı tercih edenlerle koca günü birlikte geçiriyoruz. Günün sonunda kendilerini yansıtan görünüme ve stile kavuşmalarını sağlıyorum. Moda ve alışveriş düşkünlerinin böyle lüks bir deneyime bayıldıklarını söyleyebilirim. Yaptığım işin tam tanımı ‘shopping friend’ (alışveriş arkadaşlığı).

Neden İstanbul?

O bana kalsın... Ayrıca bu şehri çok seviyorum. Aralık ayından bu yana 100’ü aşkın Türk kadınına alışveriş arkadaşı oldum. Gelen talebe yetişmekte zorlanıyorum.

‘İç çamaşırına kadar öneride bulunurum’

Talebin bu kadar fazla olmasının nedeni ne sizce?

İşi bilmeyen arkadaş, size para harcatmaktan başka şeye yaramaz. Herkes, bunun farkında olduğu için tek başına alışverişe çıkmayı tercih ediyor. Oysa doğru biri, sizden daha iyi bir göz olabiliyor. Bana gelmelerinin sebebi bu. Bir de kombini olmadan yapılan alışveriş, alışveriş değildir. Tamamlayacağınız parçalar olmadan, bir ürün, yıllarca dolap bekleyebilir.

Müşteriyle ilk görüşmeniz nasıl oluyor?

Fikir belirtiyor, kişinin bütçesine uygun olacak şekilde ortak noktada buluşmaya çalışıyorum. İlk görüşmeden sonra kişinin zevkini belirleyip ona göre gardırobunu yenileme aşamasına geçerim.

Alışveriş arkadaşınızın evine gidip yaşam stilini ve gardırobunu görür müsünüz?

Tabii ki onları evlerinde ziyaret etmek ve gözlemlerimi daha rahat yapmak isterim. İnsanlar, yaşadıkları mekanda daha rahat hareket edip kendilerini anlatabiliyorlar.

Kişinin vücut ölçülerini ve kilosunu alıyor musunuz?

Ben onları bir arkadaş olarak görüyorum. Bu, bir güzellik yarışması değil. Amacım kişinin değerlerini ortaya çıkartmak. Hem fiziksel, hem kişiliksel değerleri görünür kılmak istiyorum. Genelde tarzım; kaliteli bir kıyafeti makul fiyatlardaki aksesuarlarla süsleyip hoş, yeni bir görünüm elde etmek. İstanbul, bu anlamda bir cennet. Hangi ara sokakta, hangi gizli kalmış butik varsa, haberim oluyor.

Müşterinizin bütçesi en az ne kadar olmalı?

Kişinin çok para harcamasını değil, onun güzel görünüp kendini hoş hissetmesini isterim. Bu nedenle bütçeyi hiç sorun etmem. Çok ucuza da çok güzel şeyler alınabiliyor İstanbul’da.

İç çamaşırına kadar danışmanlık hizmeti veriyor musunuz?

Elbette. Kadın müşterilerime fikir vermekten hiç çekinmem. Sonuçta iç çamaşırı da kadının kendini iyi hissetmesini sağlayan bir araç.

Türk kadını yaratıcı değil, taklitçi’

Sizce kıyafet seçiminde Türk kadınının karşılaştığı problemler ne?

İlk problem ekonomik, ikincisi çevresel. Kadınlar bu ve başka sosyal nedenlerle içlerinden geldiği gibi giyinmek yerine, iş ve çevreye uygun tarzlara yöneliyorlar. Bir de alınmasınlar ama Türk kadınları yaratıcı değil, taklitçi.

En sık karşılaştığınız soru?..

“Beni her gün siz giydirir misiniz?” diyen çok oluyor.

( 03.03.2012 tarihli Cumartesi Postası'ndan alınmıştır. )

Haberin Devamı