'ERKEKLERDE TEŞHİSİ ZOR'
Virüsle mücadelede erken teşhisin çok önemli olduğunu vurgulayan Tuğut, şöyle devam etti:
"Genital siğiller ne kadar erken teşhis edilirse tedavisi o kadar kolay oluyor fakat HPV enfeksiyonunun kesin bir tedavi yoktur. Ancak genital siğillerin aktif döneminde krem, yakma ya da dondurma, siğil büyükse cerrahi müdahale gibi yöntemlerle yok edilebilir. Bu virüs tespiti için kadınların 'pap smear' testi yaptırmasını öneriyoruz. Bu testin anormal çıkması durumunda, HPV'nin kansere neden olma olasılığı düşünülerek HPV DNA testi yaptırılmalıdır. Rahim ağzı kanseri hastalarının yüzde 98’inde HPV enfeksiyonu görülmüştür. HPV virüsü oldukça sinsidir ve aylarca hatta yıllarca hiçbir belirti göstermeden yayılmaya devam edebilir. Erkeklerde ise HPV'nin varlığını gösterebilecek bir test bulunmuyor. Siğiller genellikle erkeklerin penis, testis torbası, anüs çevresinde ve kasıklarda görülüyor. Eğer penis ve çevresinde siğil, et beni, kabarıklık, yara, ülser, beyaz lekeler veya diğer anormal yapılar fark edilirse bu durumda bir uzmana başvurulması gerekiyor. Virüs bu bölgelerde kansere neden olduğundan HPV'nin önlenmesi erkekler için de çok önemli."
'9 YAŞINDAN SONRA AŞI YAPILMALI'
Genital siğil oluşumunu önlemenin mümkün olduğunu da sözlerine ekleyen Tuğut, "Genital siğil oluşumuna neden olan HPV'ye karşı geliştirilmiş aşılar mevcuttur. Ancak aşılamanın aktif cinsel yaşam başlamadan yapılması daha etkili koruma sağlar. Kız ve erkek çocuklarının 9 yaşından sonra HPV aşısı olması önerilir. Bu sayede ileride genital siğil, rahim ağzı kanseri, penis kanseri gibi hastalıklara yakalanma ihtimalleri azalır. Erken yaşta cinsel ilişkiye başlamamak, tek eşlilik ve ayrıca cinsel ilişki esnasında cilt temasını önleyen kondom kullanımı da genital siğil için kısmi riski azaltan bir korunma yöntemidir" açıklamasında bulundu.