Doğum Öncesi Tüp bebek tedavisinde embriyo transferi sonrası hamilelik belirtileri görülür mü?

Tüp bebek tedavisinde embriyo transferi sonrası hamilelik belirtileri görülür mü?

Paylaş
Tüp bebek tedavisinde embriyo transferi sonrası hamilelik belirtileri görülür mü?

Tüp bebek tedavisinin son basamağı olarak ifade edilen embriyo transferinin ardından geçen günler anne-baba adaylarının sonucu heyecanla bekledikleri bir süreçtir. Bu aşamada çiftler tutunmanın gerçekleşip gerçekleşmediğine dair birtakım belirtiler olduğunu düşünse de gebeliğin sağlanıp sağlanmadığı, transfer işleminden 12 gün sonra kanda bakılan Beta HCG hormonu ile kesin ve net olarak anlaşılır diyen Kadın Hastalıkları ve Tüp Bebek Uzmanı Prof. Dr. Kübra Boynukalın; “Transfer sonrasındaki 12 günlük süre zarfında anne adayının vücudunda hormonal olarak bir değişiklik olmadığı için genellikle embriyo tutunma belirtileri de görülmez.

Bazı hastalarda embriyo transferinden sonraki birkaç gün içinde kasık ve bel ağrısı görülebilir fakat bu ağrılar başlı başına gebelik belirtisi olmadığı için embriyonun tutunduğuna dair bir gösterge de değildir. Kan testi öncesinde görülebilen mide hassasiyeti ve bulantılar da yaşanan heyecana ve strese bağlı olabilir. Embriyo transferi sonrasında nadiren de olsa kanama ya da lekelenme görülebilir. Tutunma belirtisi olduğu düşünülen bu durumun esas sebebi ise transfer işlemi sırasında kateterin ilgili bölgeyi travmatize etmesinden kaynaklanmaktadır. Dolayısı ile embriyo transferi sonrasında tutunma belirtisi olduğu düşünülen semptomların bilimsel olarak gebelik oluştuğuna dair bir ilişkisi bulunmamaktadır” şeklinde konuştu.

Haberin Devamı

TRANSFER SÜRECİNDE VERİLEN İLAÇLARIN DÜZENLİ KULLANILMASI BÜYÜK ÖNEM TAŞIR


Embriyo transferi laboratuvar ortamında istenen aşamaya gelen embriyoların anne adayının rahmine yerleştirilmesi işlemidir. Tüp bebek tedavisiyle elde edilen embriyolar laboratuvar ortamında hassas cihazlar yardımıyla gözlem altında tutulur ve gün gün incelenerek büyüme oranları değerlendirilir. En iyi kalitede olan, tutunma şansı en yüksek embriyo ya da embriyolar kateter yardımı ile anne adayının rahmine transfer edilir. Rahim duvarına tutunan embriyo bu bölgede gelişimine devam eder. Bu durum tüp bebek tedavisinde tutunma olarak adlandırılır diye konuşan Prof. Dr. Kübra Boynukalın; “Embriyo transfer işlemi, yumurtaların toplanıp laboratuvar ortamında döllenmesini takip eden 3. ya da 5. günde yapılır. Çoğunlukla blastokist olarak bilinen 5. günde yapılan transfer işlemi tercih edilir. Bu dönemde gebelik sağlama potansiyeli en yüksek olan embriyo seçilir ancak transferin hangi günde yapılacağı embriyo sayısı ve kalitesine bağlıdır. Anne adayının yaşı da transfer işleminin kaçıncı günde yapılacağını belirleyen bir diğer etkendir. Dondurulmuş embriyo transferi yapılacak ise yumurtaların ilaçlar ile büyütülme sürecinden sonra yumurtalar toplanır ve 1 ya da 2 ay sonra rahim içerisine transfer işlemi gerçekleştirilir. Dondurulmuş embriyo transferi planlanan çiftlerin tıbbi durumuna ve isteğine göre bekleme süresi uzatılabilir. Embriyo transferi aşamasındaki en önemli konulardan biri hekim tarafından reçete edilen ilaçların düzenli olarak kullanılması ve tedaviyi yürüten doktorun tavsiyeleri doğrultusunda hareket edilmesidir. Ayrıca bu evrede anne adaylarının sağlıklı bir beslenme rutinine sahip olması ve sigara kullanımı gibi alışkanlıklarını bırakması da embriyonun rahim içinde tutunma şansını artıracaktır” dedi.

Haberin Devamı


TRANSFER İŞLEMİNDEN 12 GÜN SONRA YAPILAN KAN TESTİ TEDAVİNİN SONUCUNU GÖSTERİR


Tüp bebek tedavisinde yapılan transfer işlemi sonrası gebeliğin sağlanıp sağlanamadığını kontrol etmek için işlemden 12 gün sonra kandaki Beta HCG hormon düzeyine bakılır. İlerleyen günlerde tekrar yapılan kan testi ile hormon düzeylerinin artışı kontrol edilir. Bu süre içinde anne adayının vücudunda hormonal olarak bir değişiklik olmadığı için genellikle embriyo tutunma belirtileri de görülmez. Ayrıca gebelik testinin pozitif olması da, gebelik sürecinin sonuna kadar başarı ile devam edeceği anlamına gelmez. Doğal yollardan elde edilen gebeliklerde olduğu gibi, tüp bebek tedavisi sonrasındaki ilk 3 ayda da düşük riski bulunmaktadır diyen Prof. Dr. Kübra Boynukalın; “Gebeliğin oluşumunu takip eden 4. haftadan sonra bazı anne adayları mide bulantısından şikayet edebilir ancak kan testi öncesinde böyle bir belirtinin varlığı çoğunlukla psikolojik olarak görülür. Kan testi öncesinde görülen mide bulantısı heyecana ve strese bağlanabilir. Embriyo transferi sonrasında bazı kadınlarda görülen bel veya kasık ağrısının da gebelik belirtisi olduğu ile ilgili kesinleşmiş bir veri bulunmamaktadır. Embriyo transferi sonrasında nadiren de olsa kanama ya da lekelenme görülebilir. İmplantasyon sürecine bağlı olarak görülen bu kanamalar kısa süreli ya da çok az miktardadır ve gebeliğin oluşum sürecinde olduğu anlamına gelmez. Doğal yollarla sağlanan gebeliklerde olduğu gibi tüp bebek tedavisi ile elde edilen gebeliklerde de gerçek sonuç sadece yapılan kan testi ile anlaşılmaktadır” diye ifade etti.

Haberin Devamı

EMBRİYO TRANSFERİ SONRASI NELERE DİKKAT ETMEK GEREKİR?

Haberin Devamı

Embriyo transferi çoğunlukla ağrısız geçen bir süreçtir ve anestezi uygulanmasına gerek kalmaksızın işlem gerçekleştirilir. Çiftler embriyo transferinden sonra işlemin yapıldığı klinikte yaklaşık yarım saat kadar istirahat edip sonrasında evlerine gidebilir. Şehir dışından gelen çiftlerin transfer sonrasında 2-3 saatlik mesafelere yolculuk etmesinde sakınca bulunmamaktadır. Daha uzun mesafelerden gelen çiftler ise gerekli durumlarda işlemin yapıldığı şehirde bir gün kaldıktan sonra evlerine dönebilir diye belirten Prof. Dr. Kübra Boynukalın; “Transfer işleminden sonra anne adayının 3 gün dinlemesi yeterlidir, sonrasında günlük yaşantısına dönebilir. Sigara ve alkol kesinlikle kullanılmamalıdır. İki hafta cinsel ilişkide bulunulmamalıdır. Aşırı baharatlı, yağlı gıdalardan uzak durarak taze sebze, meyve ve protein ağırlıklı besinleri tüketmeye özen gösterip; bol su içilmesinde yarar vardır. Ağır fiziksel aktivite ve sporlardan uzak durulmalı; hamam ve sauna gibi aşırı sıcak ortamlarda bulunmaktan kaçınılmalıdır. Doktora danışılmadan herhangi bir ilaç kesinlikle kullanılmamalıdır. Kanama, şiddetli karın ağrısı ve ateş gibi şikayetlerin olması halinde vakit kaybetmeden doktora başvurulmalıdır” şeklinde uyarılarda bulundu.

Haberin Devamı