QNBEYOND'taki görevinizi kısaca öğrenebilir miyiz?

QNBEYOND bünyesinde Hızlandırma Programı ve girişim işbirliklerinden sorumlu olarak çalışıyorum

QNBEYOND nedir ve neler yapıyor?

QNBEYOND için bir inovasyon laboratuvarı benzetmesi yapabilirim. Hem bankamız içindeki fikirler için bir kuluçka ortamı, hem de dışarıdaki girişimlerle çok farklı aşamalar için beraber çalışabileceğimiz bir yapı oluşturduk.

Bankamız dışındaki girişimlerle neler yaptığımızdan bahsetmem gerekirse; girişimlerle bankamız arasındaki her türlü işbirliği için bir köprü görevi görüyoruz. Bunun dışında Hızlandırma Programı’mız kapsamında bugüne kadar 19 girişimle beraber çalıştık. Bir çoğuyla beraber iş geliştirme şansı yakaladık ve hatta yatırım yaptık.

COVID 19 süreci başladığında QNBEYOND Hızlandırma Programı olarak aldığınız ilk önlemler ne oldu?

Türkiye’de henüz ilk vaka açıklanmadan önlem almaya başlamıştık. Yurtdışı teması olan arkadaşlarımızı evlerinde izolasyona almak ilk aklıma gelen önlemdi. Bunun dışında QNBEYOND ofisi gün içinde dışarıdan çok sayıda misafirimizin geldiği, haftanın 2-3 günü etkinliklere ev sahipliği yaptığımız bir yer. Hemen bu etkinlikleri de iptal ettik. Sonrasında 16 Mart haftasıyla beraber tamamen evden çalışmaya geçtik ve tüm fonksiyonlarıyla beraber Hızlandırma Programımızı online ortama taşıdık.

Bunlar dışında planlamamız Mart ayıyla beraber başlayan Hızlandırma Programı’mızı Haziran ayında yani 4 ay içinde tamamlamaktı. Ancak girişimlerimizin corona virüs etkisini daha kolay giderebilmelerini sağlamak adına programımıza da 7 aya uzattık. Hızlandırma Programı’mıza hala online ve sorunsuz bir şekilde devam ediyoruz. Teknolojiyle bu kadar iç içe bir ekip olarak hızla adapte olduk diyebilirim.

Tüm dünya ekonomisini etkileyen salgının etkileri QNBEYOND Hızlandırma Programı’ndaki girişimleri nasıl etkiledi? Salgın nedeniyle hem sizin hem de bünyenizdeki girişimlerin yol haritası değişti mi?

Hızlandırma Programı’mızın ikinci döneminde 11 girişimimiz var. Özellikle perakende, lojistik ve inşaat gibi sektörlerde faaliyet gösteren girişimlerimiz için kuşkusuz belirsizliğin yüksek olduğu bir dönemdi. Girişimlerimizin aldığı ilk aksiyon nakit akışlarını gözden geçirerek ‘runway’ (bugünden itibaren ek bir gelir elde etmeden ne kadar yaşayabilirsin?) denilen metriği olabildiğince uzatmak oldu diyebilirim.

Sonrasında değişen kullanıcı alışkanlıkları doğrultusunda ürünlerinde hızla güncellemelere giden veya önceliklerini değiştiren girişimlerimizin sayısı da oldukça fazla. Örneğin perakende mağazaları için bir iş gücü yönetim aracı olarak konumlanan Piple; çok hızlı bir şekilde planlarını öne alarak perakende dışındaki çalışanları da hedef kitlesine aldı. Ayrıca Piple Pulse adında yeni bir ürün yayınlayarak her sektörden firmanın corona virüs sürecinde çalışanlarıyla daha kolay iletişim kurması ve sağlık durumlarını takip etmesini kolaylaştırdı. Piple Pulse’ın kullanımı yıl sonuna kadar da tamamen ücretsiz.

Özetle birçok girişimimizin yol haritasında önemli değişimler gözlemledik diyebilirim. Corona virüsün hayatlarımıza getirdikleri sonrasında nakit akışı, kullanım oranları ve tahsilat gibi metriklerinde sorun yaşayan bir girişimimiz yok diyebilirim.

Girişim ekosistemine genel bir perspektiften baktığınız zaman, ekosistemde nelerin değişeceğini öngörüyorsunuz? Bu süreç hangi alanda faaliyet gösteren girişimlere yeni fırsatlar doğuracak?

Artık söylemeye gerek bile yok, kişilerin bir şeyi uzaktan yapmasını sağlayan her türlü uygulama için büyük bir fırsat var. Uzaktan sağlık, eğitim, toplantı, spor, eğlence, arkadaşlık... Ama tüm bu kategorilerden bağımsız olarak, yaşadığımız salgın döneminin yıllar sürecek bir adaptasyonu haftalara sığdırdığını söyleyebilirim. Microsoft’un bizzat kendi müşterilerinin kullanım verilerine bakarak yaptığı bir araştırmaya göre 2 yılda gerçekleşebilecek teknolojik adaptasyon geçtiğimiz 2 ayda gerçekleşmiş. Ki bu oran ülkemizde daha fazla bile olabilir. Örneğin BKM de yaptığı bir açıklamada, salgın süresince 5 milyon yeni kartın online ödemelerde kullanılmaya başladığını açıklamıştı.

Yani hayat devam etmeye başladığında uzaktan görüşmelere, internetten alışveriş yapmaya, bulut bilişim çözümlerine çok daha fazla ilgi duyacağız. Dijital dönüşümün hem kullanıcılar hem de şirketler için bu denli hızlanması girişimlere de önemli fırsatlar doğuracak diye düşünüyorum, bunları iyi analiz etmek ve hızla pozisyon almak gerekiyor.