Zuckerberg, çalışanlarına gönderdiği bu notu, daha sonrasında Facebook sayfasında da paylaştı. Zuckerberg paylaştığı notta bu iddiaya cevaben şu ifadeleri kullandı: “Kâr için insanları kızdıran içeriği kasten yayınladığımız argümanı son derece mantıksız. Reklamlardan para kazanıyoruz ve reklamcılar sürekli olarak bize reklamlarını zararlı veya öfke yaratan içeriğin yanında istemediklerini söylüyorlar. Ve insanları sinirlendiren veya depresyona sokan ürünler üretmeye çalışan herhangi bir teknoloji şirketi tanımıyorum. Ahlak, iş ve ürün teşviklerinin tümü ters yönü işaret ediyor.”

Daha önce kongrede ifade veren Frances Haugen, Facebook reklamlarının etkileşim oranlarına dayandığını ve Facebook'un içerik zarar verici olsa dahi daha fazla etkileşim için bu içerikleri öne çıkardığını söylemişti.

Zuckerberg paylaşımında, Haugen'ın Facebook'un “Anlamlı Sosyal Etkileşimler” olarak adlandırdığı şeylere öncelik vermek için yaptığı 2018 Haber Kaynağı değişikliğinin aslında daha nefret dolu ve bölücü içeriğin paylaşımını teşvik ettiği yönündeki iddiasına da değindi ve ekledi: “Bu, insan yerine kâr etmeye odaklanan bir şirketin yapacağı bir şey mi?”

Zuckerberg de açıklamasında şirketin araştırmalar yapmaya devam edeceğini ve bu araştırmaları daha kamuya açık bir şekilde paylaşmaya gayret edeceğini açıkladı.

Zuckerberg, araştırmanın görmezden gelinmesi konusunu da sert bir dille reddediyor:” İddiaların çoğu hiçbir anlam ifade etmiyor. Araştırmayı görmezden gelmek isteseydik, neden bu önemli konuları en başta anlamak için endüstri lideri bir araştırma programı oluşturalım? Zararlı içerikle savaşmayı umursamasaydık, o zaman neden bu işe kendini adamış diğer tüm şirketlerden, hatta bizden daha büyük olanlardan çok daha fazla insanı istihdam edelim? Sonuçlarımızı gizlemek isteseydik, şeffaflık ve yaptıklarımız hakkında raporlama için neden endüstri lideri bir standart oluşturalım ki? Ve eğer sosyal medya bazı insanların iddia ettiği gibi toplumu kutuplaştırmaktan sorumluysa, o zaman neden dünya çapında sosyal medyanın yoğun kullanıldığı birçok ülkede düz kalırken veya düşüşteyken ABD'de kutuplaşmanın arttığını görüyoruz?”