Pazar Postası Bizi bir arada aşk tutuyor
Paylaş
Bizi bir arada aşk tutuyor

Tiyatrocu Jülide Kural felsefe ve oyunculuk dallarında olmak üzere iki üniversite mezunu. Yıllarca çeşitli tiyatrolarda sahneye çıktı. Şimdi İstanbul Şehir Tiyatroları'nın oyuncusu. Konservatuvarda öğretim görevlisi...

Hazırlayan: Ayşe Özdemir

Haberin Devamı

ayse.ozdemir@posta.com.tr

Ayrıca dizilerde ve sinemada rol alıyor. Politik bir sanatçı. Toplumsal sorunlara karşı sesini yükseltip sokağa çıkıyor. Kalbi aşkla dolu. Hayat arkadaşı Kadir İnanır’ı çok seviyor. Şiir gibi konuşan Jülide Kural sorularımızı yanıtladı...

Jülide Kural Kadir İnanır ile 10 yıllık ilişkisini böyle yorumladı:

‘Paris yerine Diyarbakır’a gidin’

Kürt sorununun çözüm sürecinde görev alan ‘Akil İnsanlar’ heyeti için adınız geçmişti. Ama siz değil hayat arkadaşınız Kadir İnanır heyette yer aldı. Teklif gelmiş miydi?

Teklif gelmedi. Gelseydi de Kadir olduğu için ben olmazdım. Çünkü hep ilişkimiz gündeme getirilirdi. Oysa bu çok önemli bir süreç. Dikkati başka şeye çekmemek lazım. Akil insanlar grubunda çok farklı kesimlerden normalde bir araya gelmeyecek insanlar var. O insanları sanki başbakan seçmiş gibi yansıtıldı.

Haberin Devamı

Başbakan seçmedi mi?

Bu bir mühendislik çalışması. Herkesin ‘O benden’ diyebileceği birileri var grupta. Çok akıllıca oluşturulmuş. Ama sanki başbakanın propagandasını yapmak için seçilmiş 63 kişi gibi sunuldu. Artık toplum olarak sunulanın arkasındaki şeye bakmayı öğrenmeliyiz. Demokrasiye ancak böyle ulaşabiliriz.

Geçen hafta Diyarbakır’da belgesel film festivalinde jüri üyesiydiniz. Diyarbakır’da hava nasıl?

Barışın mutluluğunu halkta görüyorsunuz. Ülkenin batısındaki kuşkuların aksine orada artık insanlar ölmeyecek diye çok olumlu bir hava var. Herkese Diyarbakır’ı ziyaret etmesini öneririm. Paris yerine Diyarbakır’a gidin. Ben yıllardır bir sanatçı ve İnsan Hakları Derneği üyesi olarak bölgeye giderim. Şu anda Kürt halkının kendini gelişmeye adadığına tanığım. Okuyorlar, paneller düzenliyor, eleştiri - özeleştiri yapıyorlar

Siz de aktivistsiniz. Polisin her eylemde biber gazı sıkmasına ne diyorsunuz?

Her 1 Mayıs’a katılırım, bu nedenle çok biber gazı yedim. Ama biber gazına rağmen sokağa çıkmak lazım!

‘İktidar kadını damızlık gibi yansıtıyor’

Hâlâ feminist misiniz?

Tabii ki. Kadın olduğum sürece başka çarem yok.

Başbakan “3 çocuk yapın” diyor. Ama kadına yönelik şiddete karşı yeterince uyarıyor mu?

Haberin Devamı

Kürtajın yasaklanmasının gündeme gelmesini de başbakanın ‘3 çocuk yapın’ tavsiyesini de eleştiriyorum. İktidar uyguladığı ekonominin gereği olarak toplumun yaşlanmamasını hedeflerken kadın sürekli çocuk doğuran bir damızlık gibi yansıtılıyor. Kadın eve kapatılmak isteniyor. 4+4+4 eğitim sistemiyle de bunun yolu açılıyor. Üstüne kadın öldürmek namus meselesi sayılınca şiddet artıyor. Koca kendisini boşayan kadını malı gibi gördüğü için öldürüyor. Eğitimli kadınları da kocaları dövüyor. Çünkü mesele kafanızda özgürlük bilincine sahip olup olmadığınızla alakalı.

‘İkimizi ayırmak isteyenler var’

Kadir İnanır’a sert imajı nedeniyle ‘Maço’ deniyor. Bununla ilgili ‘Kadirizm’ lafı çıktı. Jülide Kural’ın feminizmi ile Kadirizm nasıl yan yana gelebildi?

Kadir’i tanımadan önce ben de aynı önyargılara sahiptim. Ama tanıdıkça gerçek Kadir’i gördüm.

Sizin tanıdığınız nasıl biri?

Her şeyden önce dünyanın en temiz kalpli insanı. Bu kadar pis bir dünyada kendini nasıl korudun diye Kadir’e soruyorum. “İşte o yüzden Kadirizm lafını çıkardılar”diyor. Sert bir dünyaya karşı sert görünüm aslında bir savunma refleksi. Kalbine hiç dokundurtmamış, tertemiz. Önyargılar nedeniyle tanışmamız da kolay olmadı.

Haberin Devamı

Nasıl oldu?

2003’te ‘Bütün Çocuklarım’ dizisinde Kadir İnanır ile rol almam için teklif geldi. ‘Biz anlaşamayız’ diyerek teklifi reddettim. Kadir de feministim diye beni istememiş. Yapımcı ‘Yanlış algılara sahipsiniz’ diyerek ısrar etti. O dönem ‘Frida’yı oynuyordum. Kadir beni izlemeye gelmiş ve oyunculuğumu çok beğenmiş. Bu beni etkiledi. Sonra bir yemekte buluştuk. İlk bakışta ‘Tamam’ dedim. Tabii yakışıklı bir erkek olmasının dışında söylüyorum bunu (Gülüyor). Çünkü gözünün arkasındaki insanı gördüm. Hemen ardından aşkımız başladı.

Maço mu Kadir İnanır?

Hayır, çağdaş bir insan.

Ataerkil midir? Evde ‘Bana su getir’ falan der mi?

Yok canım olabilir mi öyle bir şey! Öyle olsa ilişkimiz sürer mi?

Aşk uğruna olamaz mı?

Tabii ki ben onun için her şeyi yaparım. O da benim için her şeyi yapar. Bu aşktır. Ama maçoluk yok.

Haberin Devamı

Kadir İnanır’ın Karadenizli doğası gereği ara sıra evde dalgalar oluyor mu?

Olur tabii, insanız. O da bağırır ben de bağırırım. Kavga da ederiz. Ama aramızda aşk var.

Aşka ömür biçenler var, 6 ay, 3 yıl diye. Sizin 10 yıllık birlikteliğinizin sırrı ne?

Evli değiliz, çocuğumuz yok. Ayrıca ikimizi ayırmak isteyen çok insan var. Ama bizi bir arada tutan şey aşk. Çok güçlü sevgi ve saygı. Sevgi emek ister. İlişkimize emek veriyoruz. Birbirimizi geliştiriyoruz. Her okuduğumuzu paylaşırız, daima politika konuşuruz.

‘Aşk insanı değiştiriyor’

Aşk insanı değiştirip dönüştürüyor mu?

Yüzde yüz. Ben eskiden her konuda hemen yargıda bulunuyordum. Kadir’in hayat tecrübesi benden çok fazla. Onun etkisiyle artık karar vermeden önce 3 gün daha düşünüyorum.

Kadir İnanır da daha politik mi oldu?

Kadir zaten politikti. Halk Kadir’i ‘Tatar Ramazan’ olarak, ‘Selvi Boylum Al Yazmalım’ın şoförü olarak zaten çok seviyor. Şimdi de tarihsel bir süreçten geçerken sözünü söylüyor. Biz Kadir ile yoldaşız, hayatı paylaşıyoruz. Birbirimizden etkilenmemek mümkün değil. Ona gelecek her şey bana da gelir. Önünde dururum. O da benim önümde durur.

Kadir İnanır romantik midir?

Çok romantiktir. Ama öyle klişe bir romantizm değil. Çiçekçide buket yaptırmaz. Ama yolda giderken gördüğü ağaçtan bir çiçek koparıp getirir. Diyelim 3 cevizi varsa onu tek başına yemez, getirir birlikte yeriz.

‘Evliliğe gerek yok’

Evlenmeyi düşünüyor musunuz?

Doktor bana özgürlüğüme çok düşkün olduğum için ‘Yılkı atı’ demişti. Bir şeye imza atınca bana bir şeyler oluyor. Ayrıca benim için hayatta en önemli şey aşk. Evliliğin ise aşkla alakası yok. Sosyolojik bir olgu. Çocuklar ve mal mülkün paylaşımı için oluşturulmuş bir kurum. Ben mülkiyet hakkına karşı çıkan biri olarak evlilik kurumuna da karşıyım. Ayrıca evliliğe ihtiyacım yok. Bir yere imza attığım için değil özgürce seviyorum. Hayatı paylaşmak hukuki bağdan çok daha anlamlı. Kimse bana nasıl yaşayacağımı öğretemez. Ahlak yargılaması yapamaz. Bu hayatı ben seçtim. Ahlak da insanın kafasındadır, vicdanındadır. Bunların temiz ve sağlam olması önemli.

Hiç anne olma özlemi duymadınız mı?

30’lu yaşlarımda duydum. Sonra iş nedeniyle kaldı. Tabii ki annelik mucizevi bir şey. Ama her kadının anne olması gerekmiyor. Dünyada yeterince çocuk var. Konservatuvardaki öğrencilerim de çocuklarım sayılır.

(02.06.2013 tarihli Posta Karnaval'dan alınmıştır.)