Boğazını uyuşturup kürsüye çıkarmış

Savcıya ifade vermişti

Ergenekon’un üçüncü iddianamesi sonrası açılan davada Başkent Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Haberal örgüt üyeliği suçlamasıyla tutuklanmıştı. Prof. Haberal, merhum Bülent Ecevit’in Başbakanlığı döneminde tedavi edilmesiyle gündeme gelmişti. Ergenekon savcıları bunun üzerine Ecevit’in başbakanlığı döneminde korumalığını yapan Bağımsız Milletvekili Recai Birgün’ün de tanık olarak ifadesini almıştı. Üçüncü iddianamede delil olarak yer alan ifadeler Ecevit’in geçirdiği rahatsızlığı ve sonraki gelişmeleri gün ışığına çıkardı. Eski DSP’li Birgün, Ecevit’in 4 Nisan 2002’de geçirdiği
rahatsızlık sonrası Başkent Üniversitesi’ne götürüldüğünü belirterek şunları söyledi:

Genç bile dayanamaz

İlk gittiğimiz gün Sayın Ecevit’e ilerlemiş yaşına rağmen hastanede birçok tetkik yapıldı. Hastanedeki görevlilerden bazıları bana ‘20 yaşındaki birine dahi bir günde bu kadar tahlil yapılmaz’ dediler. Ayakta duracak hali de yoktu. Tam giderken beyefendiye gazetecilerin dışarıda olduğunu söyledik. Hiçbir
açıklama yapmaması gerektiğini söyledik. O arada Mehmet Haberal, “Mutlaka konuşmalı” dedi. Başkent Üniversitesi’ne ait kürsü dahi hazırlanmıştı.

Konuşmak istedi sesi çıkmadı

O sırada Sayın Başbakanımız kürsüde konuşma yapmak istediğinde konuşamadı, boğazı düğümlendi. Hatta Mehmet Haberal’ın ismini dahi
söyleyemedi. Konuşma yapmadan gitti. Mehmet Haberal’a ‘Niye böyle oldu?’ diye sorduğumda ‘Biz beyefendiye endoskopi yaptık ve boğazını uyuşturduk, bunun için konuşamamış olabilir’ dedi. Ben de ‘Madem böyle bir durum vardı neden konuşmasına izin verip birkaç kelime söylemesini istediniz? diye söyledim. O da ‘Neyse olur böyle şeyler’ dedi.

Gizli muayene

Bülent Ecevit’in Başkent Üniversitesi Hastanesi’nden ayrıldıktan sonra evden çıkmasının yasaklandığını söyleyen Recai Birgün, “Beyefendinin
durumu iyiydi. Bu durumun devam etmesi üzerine biz hanımefendi (Rahşan Ecevit) ile bu konuyu görüştük. Beyefendinin de izni ile ortopedist doktor
Mücahit Pehlivan’ı gizli olarak eve getirdik. Muayene sonrası herhangi bir hastalığının olmadığını, omurga çökmesinin iyileştiğini söyledi. Gece gizlice bir özel hastanenin röntgen cihazlarını alıp eve getirdik. Çekilen filmde hastalığının iyileştiği ortaya çıktı.

Doktor baskısı

Biz bu süreçten sonra Başkent Üniversitesi Hastanesi doktorlarının kontrol süresini 3 günden 1’e indirdik. Bu arada beyefendi ara ara dışarı çıkmaya başladı. Doktorlar muayene bulgularını Haberal’a iletiyorlardı. O da telefon açıp ‘Aman çıkmayın, etmeyin’ şeklinde beyefendiye baskı yapıyorlardı.

Mustafa KINALI/DHA