Boşanma ihtimalini değerlendirmeniz gereken 6 durum

Boşanma dendiğinde gözleriniz kocaman açılıyor, kötü bir kabustan uyanmış gibi hissetmeniz normal. Sonuçta büyük ümitlerle başladığınız bir ortaklık sona ermiş. Ortada mal mülk var, çocuklar var, aileler var, en önemlisi de sevgi var (ya da artık yok)... Hepsinin bölüşülmesi, sürecin nasıl yönetildiği çok önemli. Bekar olmak fikri sizi cezbediyor ama süreci yönetmek zor geliyorsa biraz cesarete ihtiyacınız var. Kumar, seks, alkol, uyuşturucular ya da sosyal medya. Eğer partneriniz yardım almaya açık ya da hayatını değiştirmek için bazı programları uygulamaya hazır değilse, uzaklaşmak en iyi seçenek olabilir. Bir bağımlıyla evli olmak duygusal ve maddi sorunlara yol açabilir, hatta duygusal istismar gibi durumlar yaşanabilir. Böyle bir aile ortamında büyümek çocuklar için de çok kötü etkiler yaratabilir ve çocuklar yanlış bir şekilde ebeveynlerin problemlerinin kendileri yüzünden gerçekleştiğini düşünüp, kendilerini suçlayabilirler. Burada tartışılacak bir durum yok. İstismara açık ilişkiler şiddet döngüsü sürekli olarak tekrar edeceği için düzelmeyecektir. Fiziksel bir şiddet olmasa dahi, sözlü ve duygusal şiddet de duygusal ve mental iyiliğinize zarar verecektir. Bağımlılık gibi, ebeveynleri arasında istismar ilişkileri bulunan çocuklar risk altında olacaktır. Şiddete uğrayanlar onlar olmasa bile. Bir çocuk şiddete maruz kalırsa veya gözlerinin önünde yaşanmasını deneyimlerse, çok düşük bir kendine güven ve mutsuzlukla büyüyecektir. Bu tarz bir aile çocuk için zehirli ortam yaratır. Böyle durumlarda resmi kurumlardan ve sivil toplum örgütlerinden destek almanız da önemli olacaktır. Aldatmak otomatik olarak evliliği bitirecek bir durum olmak zorunda değil. Özel durumlar önemli: Tek gecelik bir ilişki miydi yoksa yıllarca süren gizli bir aşk hikayesi mi? Sadece fiziksel miydi yoksa başka bir kişiyle duygusal bir bağ mı kuruldu? Ve daha da önemlisi bunlar yaşandıktan sonra olaya nasıl yaklaşıldı? Çiftlerde pişmanlık, sorumluluk, güven, mantıklı yaklaşım ve evliliği tamir etme isteği gibi duyguların evliliği sürdürme kararında etkili olabilir. Eğer bu yaklaşımlar başarılı olmuyorsa, ayrılma vakti gelmiş olabilir. Eğer siz çocuk sahibi olmak istiyorsanız ve partneriniz istemiyorsa, ikiniz de bu evlilikte mutluluğu yakalamakta zorlanacaksınız demektir. Bir evliliği yürüten şeylerden belki de önemlisi, kişilerin benzer bir aile yapısı projeksiyonuna sahip olmasıdır. Çocuk sahibi olmak için yaşlar ve dönemsel durumlar önemlidir. Bu durumun karşılıklı sıkıntılara yol açmaması için iletişim kanalları açık olmalı ve partnerler birbirini anlamalıdır. Yoksa pişmanlık ve suçlama gibi duygular devreye girebilir. Dramatik duyuluyor olabilir fakat bazen evlilikler yıllar içerisinde sessiz bir şekilde çözünebilir ve geri dönüş de yoktur. Genç yaşta beraber olan çiftler için geçerli bir durum. Eğer 20’li yaşlarının ortalarında beraber olmaya başladılarsa, 30’lu yaşların ortalarında kendileri değişmiş olabilir ya da partnerlerinden beklentileri değişmiş olabilir.Bir süre paralel hayatlar yaşanıp, farklı ilgiler takip edilebilir fakat bu durum iyi sonuç vermeyecektir. Çiftler arasında kopuşlar ve aşılamayacak duygusal bariyerler oluşabilir ve ne kadar üzücü de olsa, iletişim sayesinde anlaşılarak yollar ayrılabilir. Eğer psikolojik danışmanlık, aileden ve arkadaşlardan destek görmenize ve evliliğinizi kurtarmak için elinden geleni yapmanıza rağmen ilerleme kaydedemediyseniz, artık yalnız olma vakti gelmiştir. Eğer sorunlarla yüzleşmezseniz, tekrar tekrar benzer insanlara ilgi duyabilirsiniz. Boşanmadan iyi şeyler beklenmese de mutlaka iyi yönler de olacaktır. Boşanan bir çok kişi bu süreçlerde ciddi bir farkındalık ve kendine güven geliştirirler. Tabi en önemlisi bekar olarak da daha mutlu olabilirler. Fakat bu iyi sonuçlar boşanma imzasını attıktan sonra gerçekleşiyor diye bir şey yok. Kendinize dönmeli ve gerekirse değiştirmeye çalışmalısınız.