Nasıl oldu da içinizdeki kadın ortaya çıkıverdi?
- Hayat (gülüyor)... Zaman beni yavaş yavaş hanımefendileştirmeye başladı.
O haşarı çocuk tamamen terk etti mi bünyeyi?
- Eder mi? Tabii ki hâlâ içimde o çocuk var. Belki de birbirinden farklı karakterleri çok daha kolayca çıkarabilmem bu yüzdendir. 30 yaşına kadar olan, zamanla evrilen bütün Burcu’ları bir şekilde içimde tutmaya çalışıyorum.
Oyuncu olmaya nasıl karar verdiniz?
- O ilgi hep vardı zaten. Daha çocukken mahallede geceler organize eder, annemin günlerinde komşulara taklitler yapardım. Lisenin tiyatrosundaydım. Üniversite için İzmir’e gittiğimde de stajyer kadrosundan Bornova Belediyesi Şehir Tiyatrosu’na girdim.
Dediğim gibi hayatım boyunca oyunculuk vardı ama bundan para kazanmak, İstanbul’a gelip kameraların karşısına geçmek gibi hayaller kurmazdım. Birden aklımıza geldi, “Aaa gidelim mi gidelim, deneyelim mi deneyelim” dedik, tamamen spontane... Bir nevi gençlik macerası gibi bir şeydi, o macera sonuca ulaştı.