Giriş
Çağla Şıkel tüm hayatını anlattı: En büyük pişmanlığı şaşırttı!
Çağla Şıkel, Türkiye'nin en sevilen isimlerden biri. Çünkü yıllarca çizgisini hiç bozmadı. Genç yaşta şöhreti yakalayan Şıkel, ilk olarak 1997'de Miss Turkey yarışmasında birinci oldu. Sonrasında kısa sürede podyumların ve ekranların aranan yüzü haline geldi. İki çocuk annesi Çağla Şıkel, aşk, evlilik, güzellik, çocukluk, aile hayatı ve kendisiyle ilgili merak edilen tüm sorulara yanıt verdi.
Günaydın'dan Yasemin Döngel'in, Çağla Şıkel ile yaptığı röportajın tamamı....
Çağla Şıkel nasıl bir çocukluk geçirdi?
Güzel ve sıcak bir ailede büyüdüm. Hep keyifli ve güzel zamanlarımızı hatırlıyorum. Ablamla ilişkimizin bu dönemlere nazaran kötü olduğunu ve anlaşamadığımızı hatırlıyorum. (gülüyor) İkimiz de sokakta arkadaşlarımızla oynayarak büyüdük.
En büyük hayalim balerin olmaktı. Hayallerine ulaşmak için annesini de peşinden sürükleyen bir çocuktum hep. Bir şekilde Bakırköy'de bir bale kursuna yazdırdım kendimi. Sonra Kadıköy konservatuarı peşinden Mimar Sinan Üniversitesi ve Atatürk Kültür Merkezi serüvenlerimde annesini de peşine takan, tuttuğunu koparan ve istediğini yaptıran bir çocuktum.
1997 yılında Miss Turkey yarışmasında birinci oldunuz. O andan itibaren hayatınızda neler değişti?
Hayatım tamamen değişti desek daha doğru olur. Ancak yarışmadan sonra 1 yıl daha okulum devam etti ve Mimar Sinan üniversitesini tamamladım. O biraz yumuşak bir geçiş gibi oldu ama sonrasında camia değişikliği benim için çok sert oldu. Hiç tanımadığım bir ortamda tanımadığım insanlarla beraberdim.
Alışmak için şöyle bir şansım vardı. O dönemlerde defilelerde çokça dans ediliyordu. Danslarla bütün kıyafetler sunuluyordu. O yüzden kendimi iyi hissettiğim bir alandı ve modelliğe geçişte bir sıkıntı yaşamadım. Tanınmaya başlamanın verdiği tuhaf hisler hem bende, hem ailemde hem de arkadaş çevremde yaşandı. Ama yine de yumuşak bir geçiş olduğunu düşünüyorum. İşimi sevdikçe ve başarılı olduğumu gördükçe uyum sağlanıyor zaten.
Dijital dünyaya ayak uydurdunuz, YouTube'da çok eğlenceli içerikler üretiyorsunuz. Nasıl gidiyor? Yeni fikirler üretmek, çekim aşamaları…
Aslında YouTube'a giriş niyetimle şimdiki niyetim hiç değişmedi. Herkes YouTube kanalı açıyor diye kanal açan biri olmadım. Anlatacak şeylerim var, kendi kanalım olsun insanlara anlatayım, sohbet edeyim, deneyimlerimi paylaşayım, yenilikleri paylaşayım niyetiyle başladım 2017 yılında. Ve işte 1 milyon aboneyi çoktan geçtik. Çok güzel paylaşımlarımız oluyor.
Bir şey anlatmak istediğimde evimde kameramı açıp insanlarla paylaşabileceğimi bilmenin verdiği bir özgürlük platformu benim için YouTube. İçerik olarak da güncel konuları paylaşıyorum, kendi duygularımı, kozmetik dünyasında keşfettiklerimi, teknolojik gelişmeleri, okuduğum kitapları ve hayattan öğrendiklerimi paylaşmaya devam ediyorum.
Hayatınız setlerde, podyumlarda geçti. Hep göz önünde olan bir isim oldunuz. Bu sizi hiç yordu mu?
Açıkçası mutlaka yormuştur ancak ben yorucu tarafına bakmayı tercih eden bir insan değilim. Yorucu tarafından çok daha iyi ne yapabilirim, daha başka ne yapabilirim, daha ileriye nasıl gidebilirim diye soran biriyim.
Kuzey ve Uzay adında iki oğlunuz var, Allah bağışlasın. Çağla Şıkel nasıl bir anne? Çocuklarıyla nasıl vakit geçiriyor?
Her şeyden önce herhangi bir anne, herkes gibi bir anne. Çünkü tüm annelerle çok ortak hissiyatımız olduğunu biliyor, görüyor ve hissediyorum.
Son iki yıla kadar 'Acaba yeterli miyim?', 'acaba iyi bir anne miyim' sorularını sıkça kendime soran bir anneydim. Ancak anladım ki iyi bir anne kalıbının kime göre ve neye göre çizildiği muallak. 'Ya da şu olduğu zaman iyi bir annesin' bunlar hep muğlak laflar. Bu kalıpların dışına çıkmaya başladığımı düşünüyorum. En azından son 2 senedir böyle.
İşimde olduğu gibi annelik konusunda da kendimi sorgulayıp yargılamaktansa yapabileceğimin en iyisini yapmayı düşünüyorum. Nasıl bir anneyim? Biraz disiplini seven bir anneyim. Çünkü ben öyle yetiştirildim. Bunun hayatımdaki avantajlarını annemin evinden ayrıldıktan sonra da gördüm. Düzenli ve planlıyım. Hayata ayak uydurabilmek için programlı yaşamanın bana çok şey kattığını gördüm.
Çocukların şu an uyku saatleri, yemek saatleri, ödev saatleri çok planlı gidiyor. Bunlar çocukların çok hoşlandığı şeyler değil. Sağlıklı yemek, spora gitmek, dansa gitmek gibi aktiviteler yaptırmaya çalışıyorum. Bunlar onlara hep bir şey katıyor ve ilerde işlerine yarayacak şeyler. Onların gelişimine katkıda olacağını düşündüğüm şeyler. Bence annelik de böyle bir şey zaten.
Çocuklarınız için yaptığınız bir birikim var mı diye sormak isterim?
Özel bir birikim peşinde değilim. Babasının ve benim sahip olduğumuz her şey onların zaten.
Oğlunuz Uzay'ın doğum gününü "Keşke ilk doğduğun ana geri dönebilsem" sözleriyle kutlamıştınız. Bu hayatta çok keşkeleriniz var mıdır?
Keşkelerim sadece çocuklarımın doğduğu anlara gidebilmekle sınırlı diyebilirim. Bir de keşke babam hayatta olsaydı diyebilirim. Onun dışında kendi yaptığım hatalara iyi ki de yapmışım, iyi ki bunu deneyimlemişim diye bakıyorum. Zamanında canımı çok acıtmış bile olsa bugünkü benden çok memnun olduğum için hiç keşkem yok.
Çocuklarımla alakalı keşke demek çok duygusal bir yaklaşım biliyorum. O günlere geri dönmek, doğum yapmak, emzirmek, ilk cümlelerini duymak için karşılarında şaklabanlıklar yapmak… Her dakikasının çok kıymetini bilmiş olsam da bir gün benden ayrılıp kendi ayaklarının üzerinde durmaya başladıklarında bu kadar gözümün içine bakmayacaklarını bildiğim için biraz zamanı geri alabilmek isterdim tabii. Ama böyle bir şey mümkün değil o yüzden her saniyenin tadını çıkarmaya çalışıyorum.
Erkek çocukları genelde anneye düşkün olur derler, sizde de öyle mi?
Hiçbir fikrim yok. Yani babalarını da çok seviyorlar. Babalarından öğrenecekleri çok fazla şey var. Emre de rol model olarak çok iyi bir baba. Çocukların onun da tavırlarına, duruşuna, kızmalarına, sevmelerine ihtiyaçları var. Aynı şekilde benden de öğrenecekleri bir sürü şey var. Evet ayrı evlerdeyiz ama bence annelik ve babalık anlamında hem duygusal vazifelerimizi hem de görev olarak yapmamız gereken her şeyi eşit yaptığımızı düşünüyorum. Düşkünlük... Ben çok düşkünüm çocuklarıma. Gerisiyle ilgilenmiyorum.
Yumurtalıklarınızı dondurduğunuzu söylemiştiniz… Yeniden anne olmak, evlenmek istiyor musunuz?
Az önce söylediğim gibi annelik ve doğum duygusu, bir bebeği büyütmek, onun büyüdüğünü görmek mükemmel duygular. Tabii ki aslan gibi iki oğlum var. Çok mutluyum. Çocuk çok seviyorum. Kendi çocuklarımı seviyorum, yeğenimi seviyorum, sokaktaki çocuğu seviyorum, kimsesiz bir çocuğu seviyorum.
Bir çocuk gördüğüm zaman mutlaka dönüp bakıyorum. İçimden tatlı bir şey geçiyor yani. Evet yumurta dondurma mevzum oldu. Ama bu evlilik niyetinde olmamdan dolayı değil. Bu bir gün evet öyle bir şey olursa tüh keşke dememek için yaptığım ve anneliğe dair bir şey. Başka hiçbir şeyle alakası yok.
Yeniden büyük bir aşk yaşayabilir misiniz sizce?
Aşkın yaşı ve zamanının olmadığına inanıyorum. İnsanın kendini daha çok bildiği, sevdiği, kendine sarıldığı, güvendiği bir zamanda aşk yaşaması mükemmel bir şey olur diye düşünüyorum. Hayatta birçok duyguyu yaşıyoruz. Bu işimize duyduğumuz aşk da olabilir, çocuklarımıza duyduğumuz aşk da olabilir. Ama tabii ki o aşkın yeri çok ayrı.
Çağla Şıkel aşık olduğunda nasıl biri oluyor?
Sanırım Oğlak burcu olduğum için biraz tutkulu olabilirim. Ama tabii yaşadığım aşkın şekline göre de değişiyor. Platonik bir aşk mı, karşılıklı mı? Uzaktan beğendiğim birisi mi… Birçok şekilde aslında aşkın kılıfını değiştirebiliriz. Ama genelde çok ilgili, neşeli, heyecanlı bir aşık oluyorum.
Hiç terk edildiniz mi?
Ben senden ayrılıyorum Çağla gibi bir şey hatırlamıyorum. Varsa da çıksın. Gerçekten öyle bir şey hatırlamıyorum.
Hayatımızda sinirlerimizi bozan pek çok durumla maalesef karşı karşıya kalıyoruz. Bunlar bazen en yakınlarımızdan da gelebiliyor… Siz hiç psikolojik veya fiziksel şiddete maruz kaldınız mı?
Çok şükür ki fiziksel şiddete maruz kalmadım. Farkında olmadan ve sonradan bir takım yaralar açıldığını görüp bu yaraların sebebini araştırdığımda ortaya çıkan birtakım psikolojik ve sözel şiddete uğradığımı fark ettim.
Hayatınız boyunca yaptığınız en büyük hata neydi?
O son waffle'ı yemeyecektim (gülüyor).
Biraz da güzelliğinizden konuşmak istiyorum… Bunun bir sırrı olmalı?
Tamamen iyi hissetmekle alakalı. İçim çok mutlu ve huzurluysa parıl parıl parlayabiliyorum. Bu da insanlara "Çağla çok iyi görünüyorsun" dedirten bir enerji haline geliyor. Yorgun, umutsuz, keyfim kaçık olduğunda da her kadın gibi aynalara bakmak istemediğim oluyor. Ama genelde kendine iyi bakmayı, gerçekten iyi bakmayı, iyi beslenmeyi, spor yapmayı çok seven bir insanım.
Bu kadar zayıf ve fit kalmayı nasıl başarıyorsunuz?
Çok kilo alan bir yapım yok zaten. Şu an sağlıklı beslenmeye dikkat ediyorum. Zayıflık biraz genetik bizde. Rahmetli babam çok zayıftı. Ne yese kilo almazdı. Beni ona benzetiyorlar.
Hem oyuncu, hem manken hem de sunucu biri olarak estetiğe bakış açınızı merak ediyorum? Tamamen karşı olan da var, sonuna kadar savunan bir kitle de…
Bana oyuncu demeyelim. Bir dizide oynadığım için denmesini istemiyorum. Model-sunucu olarak benim fikrimi merak ediyorsanız, oyuncuların estetik yaptırınca veya filtre kullanınca mimik kaybı yaşamalarının izleyicileri huzursuz etmesini normal karşılıyorum. Herkesin kendini iyi hissedeceği, sonucu hep güzel olan estetikler karşımıza çıkar umarım. Çünkü kötüsü gerçekten can sıkıcı oluyor.
O zaman hem manken hem sunucu demişken aklıma şu soru düştü birden: En çok hangi mesleği yapmak hoşunuza gidiyor?
Modellik baş tacım tabii ki ama artık modellik diye bir şey kalmadı. Yine de 70 yaşına da gelsem arada podyumda yürümek kendimi çok güzel ve iyi hissettirecektir. İnsan başarılı olduğu platformda olmayı istiyor. Ben de şu anda sunuculuk yapmaktan çok büyük mutluluk duyuyorum.
Covid-19 aşısı olmuştunuz. Deneyimlerinizi bizimle paylaşır mısınız?
Faz 3 çalışmalarında denek olarak katıldım. Plasebo veya gerçek aşı olma ihtimali vardı. Yaklaşık 2 ay sonra gerçek aşı olduğu ortaya çıktı. Bu tamamen sağlık programı sunuculuğu yapmak ve görev edinmişlik duygusuyla insanlara cesaret vermek için yaptığım bir şeydi. Çünkü salgın gerçekten kötü bir yere doğru gidiyor.
Bir de hedeflerinizi merak ediyorum. Pek çok şeyi başarmış bir kadın olarak, hayal ettiğiniz o en zirve noktada nasıl bir Çağla Şıkel var?
Eskiden daha çok hayal kuruyordum ama şimdi hayatı yaşamayı tercih ediyorum. Gelen hayatı yaşamayı tercih ediyorum diyebiliriz.
Çok duygusal birisiniz. Televizyonda gördüğünüz ufacık duygusal bir sahnede bile gözyaşlarınızı tutamayabiliyorsunuz.
Aşırı doğru.
Manken olarak zor olsa da yemek yemek sizin için bir tutku. Doymak için değil zevk için yiyenlerdensiniz.
Tam tersi. Çok iştahlı gibi görünsem de aslında sadece dilime vuruyor (gülüyor). Yoksa yaşamak için yiyenlerdenim.
Mükemmelliyetçi bir yapınız var. Yaptığınız işin en iyisi olması için çok çabalarsınız.
%100 doğrudur.
Çok tutumlu birisiniz. Maddi konularda öyle tutumlusunuz ki, bu cimrilik boyutuna varacak derecededir.
2 çocuğum olduğu için eskisine göre çok daha tutumluyum evet. Ama arkamdan cimri diyorlar mı onu etrafıma sormak lazım (gülüyor).
Evcimen bir insansınız. Gece hayatından çok evde ailenizle ve arkadaşlarınızla geçirdiğiniz vakitlerden keyif alırsınız.
Her ikisi de. Hem ailemle vakit geçirmekten çok hoşlanırım hem de dışarda arkadaşlarımla eğlenmekten çok hoşlanırım.