Cumartesi Postası Cem Pilevneli: Dedem Mustafa Pilevneli ressam olmamı çok istedi ama ben müziği seçtim

Cem Pilevneli: Dedem Mustafa Pilevneli ressam olmamı çok istedi ama ben müziği seçtim

Paylaş
Cem Pilevneli: Dedem Mustafa Pilevneli ressam olmamı çok istedi ama ben müziği seçtim

Çeşitli müzik otoriteleri tarafından Türkiye’nin gelecek vaat eden müzisyenleri arasında gösterilen 25 yaşındaki Cem Pilevneli ile hayatına dair merak edilenleri konuştuk. Bekir Saçar / bekir.sacar@posta.com.tr

İlk albümün ‘Petek Pansiyon’, adını ailenizin Fenerbahçe semtinde sahibi olduğu pansiyondan alıyor. Neden böyle bir tercih yaptın?

Haberin Devamı

İsminde hoşuma giden garip bir sıcaklık var Petek Pansiyon’un. Kulağıma sempatik geliyor. Çocukluk yazlarımı orada geçirmiş olmamın da bunda etkisi vardır mutlaka. Bunun yanı sıra albümdeki tüm şarkıları neredeyse Petek Pansiyon’da yazdım, besteledim, kaydettim. İçinde bulunduğum mekanlar beni çok etkiler, burası da mimarisi ve dokusuyla ikonik bir yer. Otelin ruhunun da albüme yansıdığını düşünüyorum.

Prodüktör olarak Kenan Doğulu’yu seçmenin özel bir nedeni var mı? Yoksa Kenan Doğulu mu seninle çalışmak istedi?

Kenan, müzisyen olarak en sevdiğim ve saygı duyduğum insanlardan biri. Yüzlerce hit şarkıya imza attı. Ondan bir şeyler öğrenmek istedim. Onunla tanıştıktan bir süre birlikte çalışmaya başladık.

Haberin Devamı

Çocukluğun resim ve heykel yaparak, şiir yazarak, davul çalarak geçmiş. Neden bu kadar seçeneğin arasından müziği seçtin?

Ailem beni her konuda destekledi ama görsel sanatlarla ilgili daha çok daha fazla teşvik etti. Özellikle dedem ressam olmamı çok istedi ama müziğin yeri bende çok ayrı. Sanat dallarının hepsi aslında bir çeşit kendini ifade etme şekli. Sadece kullandığın aletler ve malzemeler başka. En sonunda varmak istediğimiz sonuç mesajımızı ve fikrimizi karşı tarafa aktarabilmek. Ben bunu en derin haliyle müzikle yakaladığımı düşünüyorum. Bazen müzikte tıkanırsam ve aklımı toparlayamazsam resim çizerim. Bunu yapmak farklı bir perspektiften bakmamı sağlıyor ve kafamdakileri raylara geri oturtabiliyor.

Resim ve heykel yapmaya, şiir yazmaya devam ediyor musun?

Şu aralar daha çok şiir yazıyorum.

EN İYİ DAVULCU SEÇİLDİ

2015’te Roxy Müzik Günleri tarafından en iyi davulcu seçildin. Hâlâ davul çalıyor musun?

Eskiden ciddi çalışma saatlerim vardı. Günde altı ila sekiz saat arası davul çalıyordum. Artık o kadar çalmıyorum ama haftada iki-üç kere bagetleri elime alıyorum. Davulu hiç bir zaman solo bir enstrüman olarak görmedim. Şu ara solo kariyerime odaklandığım için ilgim azaldı ama belki ilerde bir grupla çalışırsam tekrar bu tempoyu yükseltmek isterim. Bu ara biraz piyanonun üstüne gidiyorum.

Haberin Devamı

Üç de İngilizce şarkın var. Türkiye’de İngilizce şarkılar bugüne kadar pek tutmadı. Neden İngilizce şarkı yaptın?

10 sene önceki İngilizceye bakışla şu anki bakış aynı değil. Artık herkes az ya da çok İngilizce biliyor. Yıllarca radyolarda yabancı müzikler çaldı. Artık alıştığımızı ve benimsediğimizi görüyorum. Artık kültürler iç içe girdi, böyle bir trend var.

Albümdeki şarkılarının bestesi, sözü ve aranjesi sana ait. İlerleyen zamanlarda da bu böyle mi olacak?

Her şeyi tek başına yapmanın işi daha da kişiselleştirdiğini ve içtenleştirdiğini düşünüyorum ama birden fazla kalpten çıkan işlerin de güçlü ve heyecan verici olduğuna inanıyorum. İleriki süreçte hem çeşitli birlikteliklerle hem de tek başıma çalışmaya devam ederim.

DIRE STRAITS’İ ÇOK SEVERİM AMA BOB DYLAN’I HÂLÂ TAM OLARAK ANLAYAMADIM

Şarkı söyleme tarzında Dire Straits’in solisti Mark Knopfler ve Bod Dylan’ın tınısı var. Onları çok dinledin de onlardan mı etkilendin yoksa?

Dire Straits çok severim ama Bob Dylan’ı hâlâ tam olarak anlayabildiğimi düşünmüyorum. Genel olarak çocukluğum klasik rock dinleyerek geçti. Bu iki isim idolüm değildi ama o zamanlar idollerim hep 80’ler ve 60’lar rock grupları oldu. Led Zeppelin, Whitesnake gibi… Bazen bir vokal melodisi yazarken o dönemlerin stilleri beynimin arka taraflarında bir yerlerden çıkıp geliveriyor.

Haberin Devamı

PİLEVNELİ SOYADININ AVA NTAJLARINI KULLANMAK İSTEMİYORUM

Deden Mustafa Pilevneli sanat dünyasında çok meşhur. Babanız Yavuz Bey ve anneniz Pemra Hanım da değerli birer ressam ve seramik sanatçısı. Neden röportajlarında onlardan hiç bahsetmiyorsun?

Ailemle gurur duyuyorum. Onlarla ilgili bir soru sorulduğunda severek yanıtlıyorum ama kariyerimin ve başarımın aileme bağlanmasından hoşlanmam. Bu yüzden sorulmadıkça onlar hakkında konuşmam. Pilevneli soyadının avantajlarını kullanmak istemiyorum. Müziğimle var olmak istiyorum. Oradaki dengeyi korumak gerekiyor.

Mustafa Pilevneli yaptığın iş hakkında ne düşünüyor? Sana bolca nasihat veriyor mu?

O benim en büyük destekçilerimden biri. Nasihat ve sözlerinin ötesinde beni en motive eden şey, onun çalışma disiplini. 80 yaşında ve hâlâ çok büyük bir şevkle resimlerini yapıyor. Onu görünce insan gaza geliyor.

Haberin Devamı

Dünyanın en önemli müzik okullarından olan Berklee College of Music’te okudun. Bu okul sana ne gibi avantajlar sağladı?

Çok yetenekli insanlarla bir arada olmak, ufkunuzu genişletiyor. Okuldaki eğitim de bir o kadar ağır. Benim esas bölümüm davuldu ancak müziğin geneline hakim bir eğitimden geçtiğimiz için diğer bir sürü alanı tanıma fırsatım oldu. Bu okul sayesinde, aranje yapıp söz yazıp bir de üstüne şarkı söyleyebileceğimin farkına vardım.

FENERBAHÇE’DE YA ŞIYORUM AMA HEP GALATASARAY’I TUTTUM

Çocukluğundan beri Fenerbahçe’de yaşıyorsun. Futbola ilgin var mı, hangi takımı tutuyorsun?

Bir dönem Fenerbahçe spor kulübünde futbol oynadım. Bir dönem de kürek takımdaydım. Fenerbahçe’de yaşıyorum ama hep Galatasaray’ı tuttum.

ANI YAŞAMAYI SEVEN BİR ADAMIM, SOSYAL MEDYADA PAYLAŞIM YAPMAK AKLIMA BİLE GELMİYOR

Özel hayatın ve sosyal yaşamınla hiç göz önünde değilsin neden?

Dünya, artık Instagram üzerinden ilerliyor. Özel hayatlar çok ön planda ama ben anı yaşamayı seven bir adamım. Açıkçası sosyal medyada bir şeyler paylaşmak aklıma gelmiyor. İşim için sosyal medyada daha aktif olmam gerekiyor, biliyorum. Hatta daha aktif olmaya karar da veriyorum ama sonra bir bakıyorum hayat akıyor ve ben yine sadece yaşamışım. Birileri hatırlatınca bir şeyler paylaşıyorum. Paylaşım yapmayı sistematik bir hale getirmeliyim.

Ciddi ilişkilerden uzak durduğun kulağıma geldi. Çapkın biri misin?

Hahahaha! Hoş bir benzetme olmamış bu ya... Abartmışlar bence biraz.

SEVGİLİM OLSUN DİYE YANIP TUTUŞAN BİRİ DEĞİLİM, ZİL ZURNA AŞIKSAM İLİŞKİYE VARIM!

Sevgilin yok mu?

Ben hiç sevgilim olsun diye yanıp tutuşan biri değilim. Yanıp bitiyorsam, zil zurna aşıksam ilişkiye varım. Onu da kolay bulamıyor insan..