Gündem CHP lideri Kılıçdaroğlu'nun avukatı FETÖ'den gözaltına alındı

CHP lideri Kılıçdaroğlu'nun avukatı FETÖ'den gözaltına alındı

Paylaş
CHP lideri Kılıçdaroğlu'nun avukatı FETÖ'den gözaltına alındı

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun avukatı Celal Çelik, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nca başlatılan FETÖ soruşturması kapsamında Ankara'da gözaltına alındı. CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu konuyla ilgili, "Bugün yaşananlar demokrasi adına yüz karası. Avukatım Celal Çelik hakkındaki gözaltı kararı bir akıl tutulmasıdır" ifadelerini kullandı.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun avukatlığını da yapan CHP Yüksek Disiplin Kurulu (YDK) üyesi Celal Çelik, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın talimatıyla Ankara'da FETÖ üyeliği iddiasıyla gözaltına alındı. Çelik'in Ankara'daki evinde ve iş yerinde arama yapılıyor. Avukat Çelik’in İstanbul’a getirileceği öğrenildi. Çelik’in Samanyolu TV ve Bugün TV gibi kanalların Digitürk platformundan çıkarılması üzerine, Fethullah Gülen’in talimatının ardından aboneliğini iptal ettirdiği öne sürüldü.


KILIÇDAROĞLU'NDAN İLK AÇIKLAMA


CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, gözaltı kararı ile ilgili, "Hayatım boyunca hep demokrasiyi, insan haklarını savundum. Hayatım boyunca elimde bilgi ve belge olmadan hiç kimseyi suçlamadım. Ama bugün yapılanlar demokrasi adına yüz karası şeyler. FETÖ ile mücadele adı altında yapılan mücadele sadece ve sadece FETÖ’ye destek mücadelesidir. Bir avukat, düzgün bir avukat, Yargıtay’da FETÖ’nün egemen olduğu günlerde istifa etmek zorunda kalan bir avukat. FETÖ’nün oradaki egemenliğine isyan edip istifa eden bir insan. Akıl tutulması var, ne diyebilirim." ifadelerini kullandı.


FATİH GÜRSUL İLE İRTİBATLI


Öte yandan avukat Çelik’in MİT TIR'larının durdurulma sürecinde, CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nun eski başdanışmanlarından Fatih Gürsul ile yoğun şekilde irtibatlı olduğu belirtildi.

FETÖ’nün İstanbul Üniversitesi'ndeki yapılanmasına ilişkin 7’si tutuklu 40 sanığın "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan yargılandığı davada Gürsul da tutuklu sanıklar arasında yer alıyor.

Gürsul’un "FETÖ/PDY üyesi olmak" suçundan aranan Ahmet Hamdi Parlak ve MİT TIR'larının durdurulmasında rol alan, 8 ayrı suçtan aranan örgütün sivil imamlarından Süleyman Gürbüz ile irtibatlarının olduğu bildirilmişti.


CELAL ÇELİK KİMDİR?


CHP'nin internet sitesinde yer alan özgeçmişe göre Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi mezunu olan Celal Çelik, 1999 yılında Hâkimlik sınavını kazanıp Kadıköy Hâkim Adayı olarak göreve başladı. Sonrasında sırasıyla 2001 – 2005 yılları arasında Isparta Merkez Hâkimi, 2005 – 2007 yılları arasında Kırıkkale/Delice Hâkimi ve İlçe Seçim Kurulu Başkanı, 2007 – 2008 yılları arasında Çankırı/Çerkeş Hâkimi ve 2008 – 2011 yılları arasında Yargıtay Tetkik Hâkimi olarak görev yaptı.



12 Eylül 2010 Referandum’u 26.09.2011 tarihinde Hâkimlikten istifa etti. Hâkimlik mesleğinden istifa ettikten kısa bir süre sonra CHP Tüzel Kişiliğinin ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun avukatlığını üstlendi.


CHP'DEN İLK TEPKİ


Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve Sözcüsü Bülent Tezcan konuyla ilgili olarak şunları söyledi:

Bu haber doğruysa, şimdi evine gidiyorum arama yapılıyormuş, bu ciddi bir kumpastır. FETÖ’nün en güçlü döneminde Celal Çelik yargıtay hakimliğinden FETÖ’yle mücadele ederek istifa etmiştir. Dün Türkan Saylan’a yapılan neyse bugün Çelik’e yapılan da odur. FETÖ’nün uyguladığı aynı yöntemler uygulanmaktadır. İftira, yalan, uydurma, bunların yöntemleri. Demek ki dünkü kumpas davalarında FETÖ’yle birlikte hareket edenler aynı kumpasları yapmaktadır.

Buna yüksek sesle karşı çıkacağız. İktidarı da soruşturmaların sulandırılmaması konusunda daha duyarlı davranmaya davet ediyoruz. Bizim gönlümüz ferah alnımız ak. Bir başka kumpasın parçası değilse kısa sürede serbest bırakılacağını umuyoruz. FETÖ ile iltisaklı diyorlar ama maddi fiilin ne olduğunu bilmiyoruz. Bir Fatih Gürsul sakızıdır çiğneniyor. Gürsul gözaltına alınmış tutuklu bir vatandaş. Devletin elinde bir şey varsa gerekli işlemleri yaparlar. Bunlar üzerinden bir yerlere ulaşmaya çalışmak isteyenler dönüp kendi ilişkilerine baksınlar. Celal Çelik'in evinde bu arama yapılabiliyorsa sokaktan geçen herkes bu tehdidin altındadır.


İSTİFA DİLEKÇESİNDE HSYK'DAKİ ÖRGÜTLENMEYE DİKKAT ÇEKMİŞTİ


Odatv'de yer alan habere göre, HSYK'daki örgütlenmeye dikkat çeken Çelik 2011 yılında verdiği istifa dilekçesinde şu ifadeleri kullanmıştı:

“Türk yargısında, kişi hak ve özgürlüklerine değer katması gereken karar ve gerekçeler ile Yargıç ve savcılar yönünden saygın duruş söz konusu olması gerekirken biat, bedelli ikbal beklentileri, blok oy uygulamaları, koltuk ve yaranma hesaplarının varlığı ve bu durumun midelerimizi kaldırması,Düşünen, söyleyen ve yazan muhaliflerin; saygın basın mensuplarının, saygın yazarların, saygın bilim adamlarının, (özel görevli) yargı eliyle adeta avlanarak, zindanlarda çürütülmesinin ve böylelikle toplumda oluşturulan baskının Yargıç olarak vicdanımızda eziklik yaratması, Ergenekon ve balyoz olarak adlandırılan soruşturma ve kovuşturmalar ile İlhan Cihaner ile ilgili hukuka aykırı uygulamalar nedeniyle görevli yargıç ve savcılar hakkında yapılan yüzlerce şikayet başvurusuna rağmen, burada görevli yargıç ve savcılar ödüllendirilirken, Deniz Feneri soruşturmasında şikayet üzerine derhal soruşturmanın görevli 3 savcıdan alınmasındaki fahiş taraflı tasarrufların yarattığı adalet travması,YARSAV üyelerine yönelik taraflı uygulamalar,Halkımızın beklemekte olduğu ve bu dünyada var olduğuna inandığımız adaletten, Adalet Bakanının idaresi altındaki kurul eliyle her gün biraz daha uzaklaşılması,Oluşturulan Anayasa Mahkemesi düşünüldüğünde fiilen Anayasa değiştirilmiş olmasına rağmen “Yeni Anayasa” masalı ile bizi yine gerçek adaletsizliklerden uzaklaştırmaya çalışmaları, nedenleriyle bugün,Bu oyunun ve sürecin bir parçası olmamak yolundaki kişisel tercihimi kullanıyor ve sevgili mesleğim yargıçlıktan istifa ediyorum.Ayrıca, son olarak belirtmek isterim ki, o günlerde yani HSYK ve Anayasa Mahkemesinin yapılanmasına ilişkin Anayasa değişiklikleri sürecinde olacakları gören, halkı uyaran ve bugünleri yaşamamak için adalet uğruna birlikte savaştığım tüm gerçek yargıç ve Cumhuriyet savcılarına şükranlarımı sunuyorum.”