Siyaset CHP'li İnce'den sert ifadeler
Paylaş
CHP'li İnce'den sert ifadeler

CHP Grup Başkanvekili Muharrem İnce, "Bu tatlı su solcuları, bu devşirmeler, bu dönmeler, bu kendini bilmezler, 'yetmez ama evet'çiler AKP'yi demokrat diye tanıtıyor" dedi.

İnce, partisinin Eskişehir İl Başkanlığında düzenlediği basın toplantısında, geçen çarşamba TBMM’de düzenlediği basın toplantısında, "İstanbul Büyükşehir Belediyesinde 66 trilyonluk ihale alan belediye meclis üyesi kim?" diye sorduğunu, ancak Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, İçişleri Bakanı Beşir Atalay, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş’ın henüz buna cevap vermediğini söyledi.

Haberin Devamı

Söz konusu belediye meclisi üyesinin, "CHP de az çalışıyor. Aldığım ihale 66 trilyonluk değil 200 trilyonluk" dediğini iddia eden İnce, "İstanbul Büyükşehir Belediyesinde Necati Özdemir adında bir müfettiş var mı? Bu müfettiş, raporunda neler yazmış? AKP’li başkanla kaçak yapıya göz yumanlar kimler? Bütün bunları önümüzdeki hafta TBMM’de açıklayacağım" diye konuştu.

İnce, ülkedeki bütün kurumların AK Parti tarafından "değiştirildiğini ve fethedildiğini" savunarak, şöyle devam etti:
"Bu ülkede adliye, tıbbiye, mülkiye, rüştiye, zaptiye, maliye, aklınıza ne geliyorsa bütün kurumları fethettiler. Yüzyıllardır dilimizde olan bir söz vardır, ’Parayla imanın kimde olduğu belli olmaz’ diye; onu bile değiştirdiler. İmanın kimde olduğunu bilmiyoruz ama paranın kimde olduğunu biliyoruz artık, para bunlarda. Parayı bulan Lidyalılar, yolunu bulan AKP’liler. Şimdi biz bunlara karşı ne yapacağız? Büyük adam olmak gerekmez, bunlara karşı önce adam olmak gerekir. Şimdi iki şey yapacak milletimiz, ya bunlara biat edecek, diz çökecek ya da karşı duracak, adam gibi yaşayacak. Herkese diz çöktürmek istiyorlar. Padişah yetkileri alıyorlar. İşte RTÜK Kanununda Başbakan, yayını durdurma yetkisi alıyor. Böyle bir şey olabilir mi? Bu Başbakan’a yakışır. Başbakan’ın bir yakasında Kral Faysal İslama Hizmet Ödülü var, öbür yakasında Yahudi Cesaret Ödülü var. Bir de boynunda Kaddafi’den aldığı İnsan Hakları Ödülü var. Şimdi de Üstün Müslüman Ödülü alıyormuş."

Haberin Devamı

-"TATLI SU SOLCULARI..."-

İnce, bir televizyon programında spikerin, "Said-i Nursi’nin de bu memlekete Atatürk kadar hizmeti var" dediğini anlatan İnce, şöyle konuştu:
"Spiker kız da diyor ki, ’Evet, Padişaha karşı hürriyeti savundu, Atatürk’e karşı hukuk devletini savundu’ diyor. Yalanın, sahtekarlığın, terbiyesizliğin bu kadarı olur. 1930’larda hukuk devleti tanımı var mıydı dünyada, neyi savunuyorsun. Bu ülkede Fransa’da, İtalya’da, İngiltere’de 1930’larda ne vardı, Türkiye’de ne vardı? Onlar 2010 yılında nereye geldi, biz nereye geldik; kıyaslama böyle yapılır. 1930’ların Türkiye’si ile 2010’un Türkiye’si arasında kıyaslama yapılır mı? Dünyada böylesine gelişmiş bir demokrasi mi vardı o zaman? Bu ülkenin 1 milyon nüfusu çalışıyordu, gençleri savaş meydanlarında ölmüştü. Bu modern cumhuriyeti çıkaranlara teşekkür etmeleri gerekirken her gün küfrediyorlar. Dünyanın hiçbir ülkesinde bu kadar nankör insan topluluğu yoktur. Bu tatlı su solcuları, bu devşirmeler, bu dönmeler, bu kendini bilmezler, ’yetmez ama evet’çiler AKP’yi demokrat diye tanıtıyor."

Haberin Devamı

-EKONOMİK GÖSTERGELER VE JAGUARLI ÖĞRENCİ-

İnce, TÜİK’in son verilerine göre Türkiye’de 12.7 milyon yoksul bulunduğunun, yoksulluk sınırının ise 825 lira olduğunun açıklandığını belirterek, yoksul sayısının 2007 yılında 12.2 milyon, 2008’de 11.9 milyon, 2009’da 12.7 milyon olduğunu ifade etti.

Yoksul sayısının 2008 ile 2009 arasında 800 bin arttığını dile getiren İnce, şunları söyledi:
"Şimdi bu doğru mu? Bir ilkokul öğrencisi bile buna inanmaz. Madem siz 825 lirayı taban aldınız, bu rakamın altında geliri olanlar yoksul ve bu sayıyı 12.7 milyon olarak söylüyorlar. Bunlar hesap bilmiyor. Madem yoksulların hesabını çıkaracağız. Şimdi bu ülkede 10 milyon yeşil kartlı var. Yeşil kartlılar ayda 825 liradan az aldığı için bunu bir kenara koyalım. 10 milyon da emeklinin yüzde 70’i 825 liranın altında maaş alıyor, etti 17 milyon. Asgari ücretle çalışan 4 milyon kişi var, etti mi 21 milyon. TÜİK’in kayıtlarına göre 3 milyon da işsiz var, etti mi 24 milyon. Yani kaba hesapla bunların 12 milyon dediği yoksul sayısı 24 milyon. Kayda geçmeyenleri de hesap alırsak bu ülkede yoksul sayısı 30 milyondur. Her 3 kişiden biri yoksul iken bu ülkenin Dışişleri Bakanı’na 39 bin liraya konut kiralanıyor. Cumhurbaşkanı niye Dışişleri Konutunu boşaltmamış? Yetmiyor beyefendiye, 7 bin 500 liraya da korumasına kiralık ev tutuluyor. Bunları seçim öncesinde ben şöyle tanımlamıştım. Bunlar önce Milli Görüş gömleğini değiştirdiler, sonra sakallarını kestiler, sonra ciplere bindiler, sonra orman içindeki havuzlu arazilerinde haşemalarıyla yüzmeye başladılar."

Haberin Devamı

İnce, bir öğrenci temsilcisinin, Çankaya’da Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile görüşmeye Jaguar marka aracıyla gittiğini belirterek, "Önceden sakalı olan dinlenirdi, şimdi Jaguarı olan dinleniyor. Bu ülkede 250 binin üzerinde çocuk yurda müracaat etmiş, bunların 60-70 binini yurda yerleştirmişsiniz. Yüz binlerce çocuk barınacak yer problemi yaşıyor, yurt bulamıyor, kahvaltı yapamıyor. Ekmek almaya parası yok, açlıktan sınıfta bayılıyor. Cumhurbaşkanı ise köşke Jaguarla gideni öğrenci temsilcisi olarak dinliyor. Bu ülkenin üniversitelerde okuyan evlatlarının temsilcisi mi o çocuk? Kaç tanesinin Jaguarı var" dedi.

Haberin Devamı

-REFERANDUM ÖNCESİ VERİLEN VAATLER-

İnce, iktidarın referandum öncesi dile getirdiği 12 Eylül’den hesap sorulacağı söylemlerinin gerçekleştirilmediğini, referandumdan önce verilen vaatlerin tutulmadığını öne sürdü.

Referandum sürecinde fişlemelerin tarihe karışacağının da vaat edildiğini, ancak bunun yapılmadığını savunan İnce, şunları kaydetti:
"Bırak vatandaşı, şimdi hakimleri ve savcıları fişlemeye başladılar. AKP’yi demokrat olarak tanıtmak isteyenlere iki şey olmuştur arkadaşlar, ya tehdit edilmişlerdir ya zengin edilmişlerdir. Tehdit edildiklerine inanmıyorum ama zengin edildiklerine inanıyorum. Söylediklerine inanmadan bu zenginlik karşılığında söylüyorlar. Onlar da biliyorlar AKP’nin özgürlükçü uygar ve çağdaş bir parti olmadığını.

Bunların açılımları meşhur. Roman açılımı dediler, Romanların arazilerini ellerinden aldılar. Ermeni açılımı dediler, Ermeni vatandaşlarını sınır dışı etmekle tehdit ettiler. Kürt açılımı dediler, ilköğretimdeki çocuklar birbirine sormaya başladı, ’Kürt müsün, Laz mısın?’ diye. Ülkeyi böldüler. Alevi açılımı dediler, hakaretten hiç geri durmadılar, Alevi bürokratları tasfiye ettiler. Kıbrıs açılımı dediler, Denktaş’a ’Git ülkende konuş’ diye kabadayılık yaptılar. Ülke bütün bunları yaşarken 188 kişinin katilleri Hizbullahçılar, eroin baronları hepsi dışarıda, AKP’ye muhalefet edenler aylardır Silivri’de. Bunun hesabını soracağız, merak etmeyin. Türkiye bir polis devleti, bir diktatörlük olmayacak. Hepimiz şunu diyeceğiz, ’Büyük adam olma derdimiz yok ama adam olma derdimiz var.’ Buna karşı koyacağız, direneceğiz. Bu nedenle Türkiye’de yıkılmayan ele geçirilemeyen tek kale CHP’dir. CHP’ye her zamankinden daha fazla ihtiyacımız var."