Giriş
Cinsiyetsiz modaya dair bilinmesi gereken 10 detay
Moda dünyasındaki en yeni trendler arasına girmeyi başaran cinsiyetsiz moda akımı, erkek veya kadın kavramlarının yerine cinsiyetsiz bir yaklaşım trendini benimseyenlerin yeni gözdesi. Stil olarak herhangi bir cinsiyet kavramını öne çıkarmayan tasarımları ile defilelerde ilgi odağı olan cinsiyetsiz modanın öncüsü tasarımcılar son dönemlerin cesur akımlarından birine imza atıyor. Peki cinsiyetsiz moda nedir? Sizin aklınıza cinsiyetsiz moda dendiğinde ne geliyor? Cinsiyetsiz moda sizin için bir tabu mu? Akla ilk olarak şu sorular geliyor, "Giyinirken ille de cinsiyetimi ön plana çıkarmak zorunda mıyım?", "Cinsiyetim, giyinirken kaçıncı planda olmalı?" İşte, cinsiyetsiz modaya dair bilinmesi gereken 10 detay!
- Cinsiyetsiz stilde kadın ve erkek giyim arasındaki sınırlar olabildiğince belirsiz bir hal alıyor. Herhangi bir kategoride yer almayı reddeden bu akım, önceki zamanların uniseks bakış açısının evrim geçirmiş hali de denebilir.
- Moda parçalarında cinsiyetler üstü bir tarz benimseyen tasarımcıların moda arenasında yer alması ve her iki cinsin de rahatlıkla giyebileceği tasarımlar üretmesi moda algısının da değişmesine sağladı. Cinsiyetsiz stilin kodları arasında akışkan yapıda tasarımlar, net çizgilerle vücut hatlarının belirlenmesi yerine daha doğal ve esnek yapıda tasarım parçalarının öne çıktığı görülebilir.
- Her iki cinsin de rahatlıkla giyebileceği tarzda olan bu tasarım anlayışında renklerin sadece feminen ve maskülen algılanması da yok oluyor. Bu akımda renkler siyah, beyaz, bej, asker yeşili, toprak tonları ve mavinin tonları gibi doğal renklerde kendini gösteriyor. Erkeklerin son yıllarda stillerinde pembe ve mor renklerini kullanmaya yönelmesi, kadınların ise asker yeşili bomber ceket ve parkalardan vazgeçememesi cinsiyetsizlik stilinin ilk adımının sokak modasına yansıyan küçük bir kısmı olarak yorumlanabilir.
- Rahatlık ve konfor kavramlarının da yeni stilin kodlarına yansıması ile birlikte oversize sweatshirt'ler, bol kesimli jean pantolonlar, parkalar, bomber ceketler ve bol kesimli beyaz tişörtler her iki cinsin de ana akım moda anlayışında benimsediği stil parçaları olmaya başladı.
Cinsiyetsiz moda kavramının altında yatan en büyük amaç, cinsiyetleri homojen bir yapı haline getirmek yerine cinsiyetler arasındaki sınırları tamamen ortadan kaldırmak. Özellikle son dönemlerde moda tercihleri konusunda sıkışmış hissedenlerin bu yeni akımla çok daha özgür ve bireysel hissedebilecekleri kesin.
2015 yılında market araştırması yapan NPD araştırma grubu, önümüzdeki zamanlarda modadaki en büyük trendlerden birinin cinsiyete dayalı giyinmeden uzaklaşmak olacağını ve genç müşterilerin toplumsal normları yıkmaya yönelik kolektif bir isteğe sahip olduklarını düşündüklerini açıkladı. NPD tarafından yapılan açıklamada
Giysilerden ayakkabıya, ayakkabıdan teknolojiye; ileri görüşlü şirketler müşterilerin de isteklerini göz önüne alarak daha az ikili cinsiyete bağlı bir alışveriş, giyim ve yaşam anlayışını benimsiyorlar. Milenyumda doğanların neredeyse yarısı cinsiyetin sadece kadın ve erkek olarak ayrılmadığına; çok daha geniş bir yelpazede görülmesi gerektiğine inanıyorlar. Bu nedenle üreticilerin tüketicileri sadece erkek ve kadın olarak görmek yerine onları çok daha kompleks ve çeşitli varlıklar olarak görmeye başlamaları gerekiyor” denildi.
2015 yılında İngiliz mağazası Selfridges, mağazalarının içinde üç kattan oluşan cinsiyetsiz kıyafet konseptine sahip olan Agender’ı gündeme getirdi. 2017 yılından beri İngiltere, Galler, ve İskoçya’da şubeleri bulunan mağazalar zinciri John Lewis, çocuk giyim bölümündeki cinsiyetleri kaldırarak cinsiyetsiz bir biçimde satış yapmaya devam ediyor. Ayrıca 2018 başlarında cinsiyetsiz moda markası Phluid Project, New York’ta mağaza açtı.
2010’lu yıllarda Saint Laurent’in Kreatif Direktörü olarak çalışan Hedi Slimane, deri ceketler, skinny jeanler ve bot gibi parçaları her iki cinsiyete yansıtarak ‘unisex’ parçalar tasarladı. Erkeklerden ödünç aldığı parçaları kadınlara, kadınlardan ödünç aldığı parçaları erkekler için tasarlayan Slimane, bu akımın öncülerinden biri olarak görülüyor.
