Çocukları bekleyen sanal riskler

Yapılan araştırmalar günde altı saatten fazla çevrimiçi olan çocukların mutlu olma şansının azaldığını gösteriyor. Günde 1-2 saat en uygun saat en uygun süre... Dijitalleşen dünyada bilgisayar ve internet kullanımının, çocuklar ve gençlerde birtakım fizyolojik biyolojik, zihinsel, sosyal, ahlaki ve duygusal sorunlar oluşturduğu hakkında sayısız bilimsel araştırma var. Ayrıca, gelişmiş ülkelerde yaşayan zenginlerin ve teknolojiyi üreten patronların kendi çocuklarını Waldorf, Fin-Fun, Non-tech ve Acord gibi teknolojinin bilinçli ve sınırlı kullanıldığı okullara gönderdiği de biliniyor. Tüm bu bilgiler aileleri oldukça ürkütüyor. OECD’nin ‘Dijital Çağda Çocuk ve Gençlerde Zihinsel Sağlık’ raporuna göre günde 6 saatten fazla çevrimiçi olan ergenlerin mutlu olma şansı azalıyor. Günde 1-2 saat en uygun süre. OECD ülkelerinde 15 yaş düzeyindeki öğrencilerin yüzde 65’i internette vakit geçiriyor. Yüzde 54 ise internete giremediğinde kendini kötü hissediyor. Gelişen dijitalleşmeye paralel olarak teknoloji bağımlısı çocukların ve gençlerin sayısı da hızla artıyor. Yeditepe Üniversitesi Öğretim Üyesi, Psikolog Prof. Dr. Servet Bayram, konuyla ilgili çarpıcı açıklamalar yaptı: Teknoloji bağımlılığı öğrencilerde dikkat, odaklanma, anlama, ders çalışma arzusu ve motivasyonla ilgili olumsuzluklara yol açıyor. Obezite, kalp ve damar sistemi rahatsızlıkları yanında iletişim, sevgi, saygı, empati ve anlayış bazında da ciddi sorunlar yaşanıyor. Aileler çoğunlukla bağımlılıkla ilgili davranışsal sorunları bertaraf etmede çaresiz kalıyor. Ailelerin önemli bir kısmı da sorunu görmezden geliyor. Çocuk ve Ergen Danışmanı Uzman Psikolog Ayşe Arslanoğlu son dönemde yapılan araştırmaların, günde iki saat ekran süresinin bile çocukları negatif etkilediğini gösterdiğine dikkat çekti. Ayşe Arslanoğlu, fazla ekrana maruz kalmanın sonuçlarını anlatırken ailelere de önerilerde bulundu: Yapılan araştırmalarda iki saatten fazla zaman geçiren çocukların düşünce ve dil becerilerinin yaşıtlarına oranla daha geride kaldığı tespit edildi. Bunun yanı sıra beyin görüntüleme yöntemiyle de çocukların 7 saatten fazla ekrana maruz kaldıklarında beyin korteksinin erken inceldiği görüldü.OKUL BAŞARISI DÜŞÜYORTeknoloji bağımlısı olan çocuklarda okul başarısı ve sosyal ilişkilerin olumsuz etkilendiği görülüyor. Okulda ve ders çalışırken dikkat ve konsantrasyon sorunları, sabır eşiğinin düşük olması, isteklerini erteleyememe ve dürtü kontrol sorunu yaşadıkları ve bunun da öğrenme süreçlerini olumsuz etkilediği ve okul başarısının düştüğü görülüyor.SÜRE SINIRI VE TAKİBİ YAPILMALI Aileler, yaşına ve gelişimine uygun ekran saatlerini ve içeriği belirlemeli. Bunun yanı sıra ekranda kalma süresinin sınırı ve takibi aileler tarafından yürütülmeli. Gerekli düzenlemeler ve yaşa uygun alanlar verilmesi teknolojinin faydalarından yararlanmayı sağlar ve olumsuz etkilerinden çocuğu korur. 1) Dijitallere yönelik aşırı zihinsel düşünce ve bunlarla ilgili hayal.2) İstenilen zevki almak için giderek daha fazla oranda kullanma ihtiyacı.3) Bunların azaltılması ya da kesilmesi durumunda huzursuzluk ve kızgınlık.4) Planlanandan daha fazla kullanmaya karşılık “az kullandım” deme ve bunlarla ilgili çevresel sorunlar yaşama. ✔ Teknolojinin doğru bir şekilde nasıl kullanılması gerektiği öğretilmeli.✔ Doğru kullanım için, eğitim-öğretim pedagoji ve psikoloji gibi alanlara ait bilgiler bir araya getirilmeli ve bunların veribilimi işlenmeli.✔ Eğitim politikası olarak, okullardaki programlar da bu bilgilere göre yapılmalı.✔ Kişinin bu cihazlardan uzak kalıp kalamadığı belirlenmeli. ✔ Cihazlara ulaşım yeri ailenin ortak kullanım alanı olmalı. Alışılagelmiş kullanım zamanları değiştirilmeli.✔ Çocukların ve gençlerin düzenli spor aktivitelerine katılması sağlanmalı.✔ Müzik ve sporun yanında yeni sosyal beceriler teşvik edilmeli.