Siyaset Cumhurbaşkanı Erdoğan: Yeni sisteme karşı çıkan gafiller!
Paylaş
Cumhurbaşkanı Erdoğan: Yeni sisteme karşı çıkan gafiller!

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Gaziantep'te toplu açılış törenine katıldı

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Gaziantep'te katıldığı toplu açılış töreninde halka seslendi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Sistemi'ne karşı çıkanlara da sert tepki gösterdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bu Anayasa değişikliyle ilgili olarak o kadar yanlış bilgiler yayılmaya çalışılıyor ki, işin aslını bilmezsek biz bile tereddüde kapılacağız. Anayasa değişikliğine ve cumhurbaşkanlığı sistemine karşı çıkan gafiller, ha bire bir şeyler söylüyorlar ama hep yanlış yalan söylüyorlar" sözleriyle eleştirdi.


Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmasından satır başları:

Geçtiğimiz 1,5 yılda Gaziantep terörle mücadelede askeriyle, polisiyle 33 şehit verdi. Yetmedi bu şehirde PKK ve DEAŞ'ın saldırılarında 70'e yakın sivil vatandaşımızı şehit verdik. 15 Temmuz darbe girişiminde 3 Gaziantepli kardeşimizi şehit verdik. Antep, gazi ünvanını sürekli yeniliyor. Buradaki birlik beraberlik, üretim, emek, vatan sevgisi, millet sevgisi tüm bölgeye tüm Türkiye'ye örnek gösterilecek seviyededir. Her kim ki bu ülkede farklı kökenlerden insanlar birarada yaşayamaz diyorsa gelsin Gaziantep'e baksın.


"SÖZ VERİP DE TUTMAYANLARI TÜM ÜLKEYE İFŞA EDECEĞİM"


Geçtiğimiz günlerde bir istihdam seferberliği başlattık. Gaziantep organize sanayi bölgemizin bu seferberliğe 15 bin istihdam ile katıldığını öğrendim ve çok memnun oldum. Ankara'daki toplantıda söz verilen rakamlar vardı. Vali bey bu taahhüdü takip edecek. 15 bin kişi organize sanayide iş başı yapacak. Hepsinin takipçisiyim. Söz verip de yerine getirmeyenleri tüm ülkeye ifşa edeceğimi belirtmek isterim.

"TÜRKİYE YENİ BİR YOL ARAYIŞINDA"


Türkiye istiklal ve istikbal mücadelesinde yeni bir yol arayışındadır. Reform mahiyetinde bir yenileğe gidiyoruz. Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine geçiyoruz. Bu sistemin ilk adımını 2007 Anayasa değişikliğinde atmıştık. İkinci adım, şahsımın doğrudan seçilmesiydi. Şimdi 16 Nisan'da halkoyuna sunulacak Anayasa değişikliğiyle bu reformun nihai adımını atıyoruz.

"AK PARTİ VE MHP ÜZERİNE DÜŞENİ YAPTI"


Meclis, AK Parti ve MHP'nin gayretiyle üzerine düşeni yaptı. Her iki lidere ve milletvekillerine teşekkür ediyorum. Şimdi sıra millette. Milli iradede. Biz de bu referandum sürecinde milletimiz tercihini en sağlıklı şekilde yapması için gayret gösteriyoruz. Türkiye demokrasi ile yönetilen bir ülkedir. Herkes tercihinde hürdür, özgürdür. Herkes yaptığı tercihlerin sonucunu bilmek hakkıdır.

"CUMHURBAŞKANLIĞI SİSTEMİNE KARŞI ÇIKAN GAFİLLER..."


Bu Anayasa değişikliyle ilgili olarak o kadar yanlış bilgiler yayılmaya çalışılıyor ki, işin aslını bilmezsek biz bile tereddüde kapılacağız. Anayasa değişikliğine ve cumhurbaşkanlığı sistemine karşı çıkan gafiller, ha bire bir şeyler söylüyorlar ama hep yanlış yalan söylüyorlar. Her şeyden önce Türkiye'de rejim değişmiyor. Yürütme ortadan kalkmıyor, Meclis kapanmıyor, yargı etkisiz hale getirilmiyor. Cumhuriyetimizin son asırdaki en büyük kazanımı 16 Nisan olacak. Demokrasiyi ülkeyi yönetecek cumhurbaşkanını seçme yetkisini doğrudan millete veriyoruz.


"MİLLET YETKİYİ KİME VERDİĞİNİ BİLECEK Kİ, GEREKTİĞİNDE YAKASINA YAPIŞSIN"


Demokrasiyi ülkeyi yönetecek cumhurbaşkanını seçme yetkisini doğrudan millete veriyoruz. Millet yetki ve sorumluluğu kime verdiğini bilecek ki, gerektiğinde yakasına yapışsın. Yürütme, yasama, yargı arasındaki ilişkiyi yeniden tanımlıyor, herkesin işiyle meşgul olmasını sağlıyoruz. Eskiden Cumhurbaşkanı'nın vatana ihanet dışında yargılanabilmesi mümkün değildi, şimdi Meclis araştırması, Meclis soruşturması, yazılı soru yoluyla Meclis'in denetleme yetkisi güçleniyor.

"BUNLARIN YALANLARINDAN BIKTIK"


Cumhurbaşkanı ve Meclis'ten hangisi isterse seçimleri birlikte yapabilir. Cumhurbaşkanı seçimlere gidebilir, ama seçime gittiği zaman kendisi de yeniden seçilmek durumundadır. Hem milletvekili seçimi, hem cumhurbaşkanlığı seçimi aynı anda yapılır. Değişimin, yenilenmenin önünü kimsenin tıkamaya hakkı yok. Cumhurbaşkanı'nın partisi ile ilişkisini kesmesini engelleyen maddeden de vazgeçiliyor. Bu zaten gerçekçi ve doğru olmayan bir yöntemdi. Sıkıyönetim kalkıyor, gerektiğinde OHAL geliyor. Cumhurbaşkanı sadece bütçe kanunu teklif edebiliyor, onun dışında tüm yasama yetkisi milletvekillerine ait. Utanmadan sıkılmadan Meclis kalkıyor diyorlar, bunların yalanlarından bıktık.

"BİR İPTE İKİ CAMBAZ OYNAMAZ"


Bu sisteme geçmek istememizin en önemli sebebi, geçmişte yaşanan bizim de yaşadığımız sıkıntılar. 2. Dünya Savaşı sonrasında benzer şartlarda kalkınma yarışına girdiğimiz ülkeler şuanda bizim fersah fersah önümüzde. Biz darbelerle, ekonomik krizlerle çok zaman kaybettik. 16 ayda bir bu ülkede hükümet kuruldu. Böyle bir ülkede güven, istikrar olur mu? Milletimizde istikrar diye sarıldıkça eline hep kaos geldi, kriz geldi, yoksulluk geldi. Biz bunu kendimiz için değil ülkemiz, milletimiz için yapıyoruz. Bize eleştiri getirenlerin ülkeye tek bir hayırlı hizmeti yok. Biz 14 yıldır sistemin bize sağladığı kolaylıkla değil bizim şahsi kabiliyetimizle bunları başardık. Şuanda benim iktidar partisiyle herhangi bir sıkıntım yok. Biz uzun yıllar birlikte çalıştığımız arkadaşlarımızla uyumlu bir mesaimiz var. Bu durum sistemin artık işlemez halini görmemize engel değil. Bir ipte iki cambaz oynamaz derlerdi.

MEHMET ŞİMŞEK İTİRAFI


Maliye Bakanımız, Başbakan Yardımcımız Mehmet Bey'i ben Merkez Bankası'nın başına getirmek istedim. O dönemin Cumhurbaşkanı 'Olmaz' dedi. 'Mehmet Bey'in hanımı başörtülü falan zannediyor diye mi olmaz diyor' dedim. 'Başörtülü değil, hatta ABD'li' dedim, yok dedi olmaz. Mehmet Bey'i Merkez Bankası başına getiremedik. Böyle yanlışlarla, cins hareketlerle, ideolojik yaklaşımlarla bir yere gelinmez. Bunlardan kurtulmak için bu adımları atıyoruz.

Haberin Devamı