Giriş
Didem Soydan: Çılgın değil korkusuzum
Dövmeleri, aşkları, arkadaşlıkları ve hayatı hep merak ediliyor. Oysa meraka çok da gerek yok, çünkü kendini saklamaya gerek görmeden yaşıyor. Gündem yaratan sosyal medya paylaşımları, YouTube kanalı, podyumlardaki başarısı ile çok gerçek, çok çalışkan, çok üretken bir kadın o... Bu ay hem BeMan hem de BeStyle dergilerinin kapaklarını süsleyen Didem Soydan, Çeşme’deki iddialı çekimin ardından soruları yanıtladı
Manken olmak ile model olmak arasında bir fark var mı, nasıl tanımlıyorsun?
- İşimle ilgili geçerli iki kelime... Dolayısıyla arada pek bir ayrım yok. Biri yabancı dilde, diğeri Türkçe sadece.
Oyunculuk da yapıyorsun. Devam edecek misin, kendini bu konuda nerede görüyorsun?
- Oyunculuk yapmıyorum. Sadece yanlış bir karar alarak denemeye cüret ettiğim bir durumdu.
Kaç dövmen var? Podyumlarda dövmeyi seninle gördük, mesleğinde zor olmadı mı?
- Beş tane dövmem var. En çok bilineni ise omzumdaki. İlk dövmemi 17 yaşındayken, diğerlerini ise 22 yaşıma geldiğimde yaptırdım. Anlamı en çok merak edilen omzumdaki dövmem. Amazon kadınlarının savaş sırasında omuzlarına taktıkları korumadan esinlenerek yaptırmıştım. 2003 yılında yapmaya başladığım modelliği, o günden bu yana hiç ara vermeden sürdürüyorum. Aradan geçen 15 yılda, uluslararası birçok markanın da yüzü oldum ve hiçbir çekimimde dövmem kapatılmadı.
Marjinallik sınırların neler, çılgın mısındır?
-Sınırlarımı bilmiyorum ama çılgın da değilim. Çok cesaretli ve korkusuzum.
Aşk nedir sence?
-Aşk olarak öğrendiğimiz şey, kimyasal bir durum. Mantığın devre dışı kaldığı haller... Ama harika bir duygu tabii ki!
Şimdi âşık mısın?
- 2 aydır hayatımda olan biri var.
Podyumlarda ne kadar kalacaksın?
- Belli bir tarih yok kafamda. Ama maksimum 2 sene daha diye düşünüyorum hep.
Umut Eker ile bir mağazanız var. Tam olarak nasıl bir yer?
- Umut ile açtığımız mağazamız, tam olarak bizim gibi bir yer. Umut’la ikimiz yan yana geldiğimizde oluşan o kaosu yansıtıyor. Hole Academie’de elektrik kablolarının içinden geçtiği objelerden garip borulara kadar her şey, Umut Eker’in tasarımıdır. Yerdeki halılara kadar her şeyi o seçip tasarladı. Biz ne giymeyi seviyorsak, mağazada onlar satılıyor. “Ben bunu giymem” dediğimiz hiçbir şey, mağazada satılmıyor.
Sosyal medyayı sık kullanıyorsun, her yazdığın veya koyduğun fotoğraf olay oluyor. Bilinçli mi kullanıyorsun, içinden geldiği gibi mi?
- Sosyal medyayı belli sınırlar dahilinde kullanıyorum. Benim kontrolümde olan bir sayfam var, sadece DM’lerime bakan bir arkadaşım var. O bana DM’leri ayıklıyor diyebiliriz. Bazen işle ilgili, bazen de benim hassas olduğum konularda yani yardım edebileceğimizi düşündüğüm, hastalık, eğitim gibi katkıda bulunabileceğim DM’leri bana iletiyor. Sosyal medyam, sesimi ve düşüncemi aktardığım çok güçlü bir platform. Sosyal medya sayesinde, yaptığım işlerimi kendim duyuruyorum. Anlatmak istediklerimi kimseye ihtiyaç duymadan anlattığım bir yer. Sosyal medya sayesinde kendi sınırlarımı da çizebiliyorum.
Estetik yaptırıyor musun?
- Burun estetiği yaptırdıktan 1 ay sonra, doktorum ile YouTube kanalıma röportaj yaptım. Öyle de bir kadınım.
LGBT destekliyor musun?
- Evet, sonuna kadar.
'MODA BENİM İÇİN HİÇBİR ŞEY İFADE ETMİYOR'
Farklı bir çekimle karşımızdasın. Kadın olmayı mı, erkek olmayı mı daha çok sevdin?
- Farklı gözükmek, gözükebilmek benim işimin ilk şartı. BeMan çekiminde erkek olmadım. Fiziksel olarak göğüslerimi saklamadık. Dolayısıyla verilmeye çalışan görüntüde rolüm, erkek olmak değildi. Çok eğlendik çekerken. O boyda saçı, aynı o renkte kullandığım bir dönemim vardı ve bir saç boyası markası ile çalışmıştım. Beni değiştiren ve zorlayan her çekimi seviyorum.
Moda senin için ne ifade ediyor?
- Hiçbir şey ifade etmiyor.
Peki, hangi modacıları beğeniyorsun?
- Alexander McQueen, Ümit Ünal, Yoshi Yamamoto...
Takı kullanmayı seviyor musun?
- Takı çok seviyorum. Ne de olsa Arnavut kızıyız. Kendi markamı yapacağım. Birden fazla marka çıkarmayı planlıyorum. İç çamaşırı, takı, bikini markası; şu an için ilk üç sırada yer alıyorlar.
Yurtdışı ile ilgili planların neler? Sık gidip geliyorsun. Oralarda neler yapıyorsun?
- Yurtdışına yüzde 90 iş için gidiyorum. Fırsat buldukça da tatil için.
Formunu nasıl koruyorsun?
- Her işin gerekleri olduğu üzere, modelliğin de baş şartlarından biri; sıkı ve fit bir fizik. İşim dolayısı ile çok sıkı bir disiplinde olmak, formu korumayı sağlıyor. Uzun zaman organik beslenmeye çalıştım, onun da faydası olduğuna inanıyorum. Sigara içmiyorum ve sanırım aile yapısının da zayıf olması katkıda bulunuyor. Baba tarafıma benzer benim fiziğim.
Kendine koyduğun hedefler neler? Ya da hayatı geldiği gibi yaşamayı mı seçtin?
- İşimle ilgili bulunduğum nokta; en başından şu ana kadar, benim ellerimde şekillendi. Modelliğe başladığım ilk günden bu yana 14 sene geçmiş. Ben ilk 10 sene, ne bir menajer ne de bir yardımcı ile çalıştım. Dolayısıyla insanlar ile kurduğum bütün iletişim ve işimi yönetme hali, ilk günden beri benim elimde. Toplantıları birebir yapar, mail ya da mesajları bizzat kendim cevaplarım. Hedef ve hedefe ulaşma konusunda disiplinli olduğumu biliyorum. Hayatı geldiği gibi hiç yaşamadım, onun yerine istediğim gibi yönlendirmeyi seçtim.
'HAYATIMA GİRMİŞ BÜTÜN SEVGİLİLERİMLE ŞİMDİ ARKADAŞIM'
Hiç ünlü biri gibi yaşamıyorsun, neden?
- Ünlü gibi yaşamaktan kasıt ne bilmiyorum. Çünkü 2018 yılındaki ünlü tanımı ile 1990’lardaki ünlü tanımı farklı. Artık herkesin bir kanalı var. Hem kanal sahibi hem kanalın tek ünlüsü olmak var artık. Ben çok özgür biriyim ve özgür bir insan olarak yaşamak için elimden geleni ardıma koymuyorum.
Eski sevgiliyle arkadaş olunur mu? (Bakınız: Umut Eker) Çok merak edildiği için bir kez daha sormak istedim.
- Hayatıma girmiş bütün sevgililerim ile arkadaşlığım devam eder, ben hiçbiri ile kötü ayrılmadım. Hayatıma giren bütün erkek arkadaşlarım harika insanlar.
“Androjen” kelimesi seni tanımlıyor mu?
- Evet. Androjeni okuyacaklar için biraz özet geçersem; androjen cinsiyet kimliği, hem erkeklere hem kadınlara özgü davranışlar sergileyen demektir. Biraz daha açarsak eğer; erkeklere yakıştırılan kararlılık, soğukkanlılık, bağımsızlık ile kadınlara yakıştırılan duygusallık, hassaslık, kırılganlık, bağımlılık gibi kavramların erkek-kadın ayrımı gözetmeksizin bir kimlikte buluşması olarak tanımlayabiliriz.
'MAĞAZADA ÇALIŞIRKEN KEŞFEDİLDİM'
Değişik bir anatomin var. Yüz hatların sert, popon çıkık, çok farklısın... Bu farkını nasıl keşfettin ya da seni nasıl keşfettiler?
- İki ailenin genetiğinin karışımıyım. Balkan ırkının sarısını ve mavi gözünü, sert yüz hatlarının hepsini almış bir ailem var. Kalça yapısı ise anne tarafından geliyor. Beni Diesel mağazasında çalışırken, tasarımcı ve sanatçı Ümit Ünal keşfetti.
Mesleğinde sınırların var mı? Mesela ne giymezsin, çıplak olmak seni utandırıyor mu?
- Mesleğim ile ilgili “giymem, etmem” dediğim kurallarım yok. Kalitesiz iş yapmam veya inanmadığım bir marka ile çalışmam. Tek kuralım o.
Bu aralar neler yapıyorsun, var mı yeni projeler?
- Anlaşmalarım sene başında yenilendiği için 3 marka ile aynı anda çalışıyorum. Eylül ayında başlayacak. Şimdilerde sezon için çekimler yapılıyor ve projeler ayarlanıyor. Müthiş yoğun bir dönem beni bekliyor. Ağustos boyu yurtdışında olacağım. Bana oturmak yok yine ama çok mutluyum böyle olmasından.
'ÇOCUK SAHİBİ OLMAK ŞU AN İÇİN İSTEDİĞİM BİR ŞEY DEĞİL'
Çocuk sahibi olmak sana çok yakışır, düşündün mü hiç?
- Zamanı gelince çocuk olabilir. Şu an hissettiğim ve istediğim bir duygu değil.
En son aldığın hediye ve söylediğin en güzel söz neydi?
- Fezi Altun bana harika bir Alexander McQueen yüzük aldı. Söylediğim en güzel sözü ben tanımlayamam, onu benimle konuşanlardan öğrenebiliriz.
*Didem Soydan Instagram'da paylaştığı cesur ve ilginç pozlarla gündem olmaya devam ediyor. Manken önceki gün göğsünün arasına sıkıştırdığı içki kadehi ile sosyal medyada çok konuşulmuştu.