'Dolgu yaptırırken diziye seçildim'

Dizide işine bağlı, gözü kara bir polis olarak görüyoruz seni. Peki bu ekibe nasıl dahil oldun?

- Çok enteresan oldu aslında. Ben dişime dolgu yaptırıyordum. O sırada muayenehanenin çok yakınındaki bir otelde de oyuncu seçimleri varmış. Bunu yanımda bulunan arkadaşım söyledi. Birlikte gittik. Orada yönetmen Serdar Akar’ın dikkatini çekmişim. Dişçiye geri döndüm, tekrar dolguma başlanmıştı ki telefon geldi. Tekrar görüşmeye çağrıldım. Bu şekilde ekibe dahil oldum.

Normalde bir ajansa kayıtlı mısın?

- Yok değilim. Ben hâlâ konservatuvarda okuyorum. Son sınıf öğrencisiyim.

Bundan önce bir dizi projeniz olmuş muydu?

- Olmadı, bu ilk. Galiba bu da benim şansım.

Diziye kabul edildiğini öğrendiğin an ne hissettin?

- Aslında dizi aklımda yoktu. Arkadaşlarla bu sene bir tiyatro oyun hazırlayacaktık, hangi oyun olsun diye konuşuyorduk.

Sete ilk gittiğinde yabancılık çektin mi? Sonuçta senin ilk dizi çalışman, ortama yabancısın.

- Yok, hiç öyle bir şey olmadı. Ortamı da kameraları da çok çabuk benimsedim. Her şey iyi gitti. Zaten çok neşeli bir ortamdayız. Çok tatlı ve disiplinli bir gruplayız. Galiba bunların karşılığını alıyoruz.

Normalde de çok şanslı mısındır?

- Çok şanslıyımdır. Hayatımda birçok şey ben istemeden önüme geliyor.

Peki gerçek hayatta da canlandırdığın Harun karakteri gibi gözü kara mısındır?

- Gözü karalık mertlikse öyleyim. Ama Harun gibi hiçbir şeyi görmeyecek kadar da gözü kara değilimdir. Biraz daha mantıklı yaklaşırım olaylara.

DİZİ BAŞLADIĞINDAN BERİ 5 KİLO ALDIM

Harun dizide devamlı bir şeyler yiyor. Sen bu gidişle çok kilo alacaksın...

- Valla alıyorum zaten. Harun’un mizacı o, abur cubur yemeyi çok seviyor. Tabii benim için zor oluyor bu. Mesela bir sahne için 8 tane kek yediğimi biliyorum. Ama onun dışında eğlenceli. Bir de halkın gelip bana “artık yeme” demesi pek hoş olmuyor.

Normalde de yemek yemeyi sever misin?

- Hayır. İşin daha kötü tarafı da o. Ben diziye girdiğimden beri 5 kilo almışımdır.

Oyunculuğun çok iyi bulunuyor. Aldığın enteresan eleştiriler var mı?

- Enteresan eleştiri hiç olmadı. Hep iyi şeyler söylüyorlar. Bir de gittiğim her yerde bir yemek ikramı söz konusu. “Sayın komiserim buyurun” diye ikramda bulunuyorlar sürekli...

DİZİ BİTER BİTMEZ İSTANBUL’DAYIM

Oyuncu kadronuz da çok güçlü... Dizi sence yeterince ses getirdi mi?

- Kesinlikle ses getirdi. Ülkenin sistem sorunu olduğuna inananlar bu diziyi çok sevdi. Dizinin gitmesi gereken yerlere gittiğini düşünüyorum. Özellikle Ankara’da bize karşı büyük bir ilgi var.

Tüm oyuncular Ankara’da yaşıyor. Kadro oluşturulurken buna özellikle mi dikkat edildi?

- Hiçbir bilgim yok ama tahmin ettiğim kadarıyla evet. Bütün oyuncular derken; ana roller Behzat Ç., Harun, Hayalet ve Akbaba. Bu dördünün Ankara’da yaşaması iyi bir şey... Hem günümüzün Türkçesi’yle konuşabiliyoruz hem de lehçe yapmamız daha kolay oluyor. Her ne kadar düzgün Türkçe konuşsak da “Ankaralı ol” dendiğinde kolayca Ankaralı oluyoruz. Ankara’yı bilmenin diziye artısı olabilir. O yüzden ekip çok iyi bence.

İstanbul’dan çok cazip bir dizi teklifi alsan oraya taşınır mısın?

- Zaten okulum bitince İstanbul’a gelecektim. Çünkü hem tiyatro hem de TV oyunculuğu açısından İstanbul’da olmak gerek. O yüzden dizi bittiğinde başka teklif gelmese de İstanbul’dayım.

POLİS OLMAYI HİÇ HAYAL ETMEMİŞTİM

Çocukken polis olmak ister miydin?

- Hayır. Polis olmayı hiç düşünmedim.

Polis olsaydın Harun gibi bir polis mi olurdun?

- Hayır, daha aklı başında bir polis olurdum. Harun çok tatlı, ben o kadar tatlı mıyım bilmiyorum.

Aynı zamanda tiyatroyla ilgileniyorsun. Aklında bir proje var mı?

- Hacettepe Üniversitesi Ankara Devlet Konservatuvarı Tiyatro Bölümü son sınıf öğrencisiyim. Okulda bir projemiz çıkacak ama dizi programı çok yoğun. O yüzden okulu aksatmaya başladım. Yani bu yıl tiyatro oyunu zor görünüyor. Yine de en geç seneye tiyatro yaparım diye düşünüyorum.

BEN HARUN KADAR KABA DEĞİLİM

Dizide de bir kıza aşıksın, sürekli onun peşinden koşuyorsun. Gerçek hayatta da seni istemeyen birinin peşinden koştun mu?

- Birinin peşinden koştum, sonunda o da beni istedi. Çok güzel bir beraberliğim var, yaklaşık 2,5 yıl oldu.

Bunu sadece bir kişi için mi yaptın?

- Evet, sadece onun için. Ama benim peşinden koşmamla Harun’un peşinden koşması da çok farklı. Belki o yüzden başarısız oluyor.

Nasıl farklı?

- Harun çok daha saf, kaba... Asla bir kadının hoşuna gitmeyecek kadar kaba. Ben o kadar değilim. Ben daha bilinçli ve aklı başında davranan biri olduğumu düşünüyorum. Ayrıca ben sabırlıyım, Harun sabırsız. Böyle farklar sonucu değiştiriyor.

Kız arkadaşında İlk gördüğünde en sevdiğin özelliği ne oldu?

- Çok cana yakındı. Kendi gibiydi. Ben hayatta hep orijinal şeyleri sevdim. Benim için o da çok orijinaldi.

Cansu Aydın / Hürriyet