25 yıl adaletten kaçan hippi böyle yakalandı! Korkunç detaylar ortaya çıktı

Derleyen: Ömer Faruk Ekinci | 1940 yılının 15 Mayıs’ında ABD’nin Pensilvanya eyaletinde dünyaya gelen Ira Samuel Einhorn, orta sınıf bir Yahudi ailede büyüdü. 1961 yılında Pensilvanya Üniversitesi’nden mezun olan Einhorn, akademik bir kariyer çizmenin peşindeydi.

1964-65 yıllarında aynı eyalette bulunan Temple Üniversitesi’nde İngilizce öğretim veren Einhorn, öğrencileri ile yaptığı konuşmalarda sıkça uyuşturucu maddelerden söz ediyordu. Okul yönetimi bunu öğrendikten sonra Einhorn’un sözleşmesini yenilememeye karar verdi.

'UYUŞTURUCU KURSLARI' VERMEYE BAŞLADI

Tam bu sıralarda Einhorn kendini bir aktivist olarak da duyurmaya başlamıştı. Karizmatik bir konuşmacı olan Einhorn, kısa süre içinde dönemin düzen karşıtı, savaş karşıtı ve şiddet karşıtı hareketlerinde önde gelen bir radikal ses olmuştu. Öğretmen olarak kendini dinletemeyen Einhorn, aktivistliği sayesinde pek çok seçkin insana hitap edip onları yönlendirme fırsatı yakalamıştı.

Öte yandan uyuşturucuya yabancı bir isim olmayan Einhorn, uyuşturucu deneyimi kötü geçen insanlar için bir ‘kurtarma servisi’ kurmaya karar verdi. Einhorn’a göre, bu kişilere uyuşturucunun nasıl kullanılması gerektiği anlatılacak ve problem çözülecekti.

"ŞEHRİN BİR NUMARALI UCUBESİ"

Dönemin medya kuruluşları tarafından ‘tartışmasız Philadelphia'nın baş hippisi’ ve ‘şehrin bir numaralı ucubesi’ lakapları takılan Einhorn’a ise verilen bu isimlerden yalnızca bir tanesi ses getirmişti: Unicorn. Soyadının Almanca’dan çevirisi aşağı yukarı ‘tek boynuz’ olan Einhorn, bu ismi tercih etmişti.

Bir hippi akıl hocası olarak hayatına devam eden Einhorn, Philadelphia'daki ilk Dünya Günü mitingine katıldı. Einhorn'un 1970'teki etkinlikte sahnede çekilmiş bir fotoğrafı, onu "Törenlerin Efendisi" olarak tanımlıyordu. Ancak bazı kaynaklara göre bu etkinliklerin organize edilmesinde Einhorn’un hiçbir etkisi yoktu.

İşin ilginci, mitingin organizatörleri, Einhorn'un toplantıları bozduğunu ve katılan herkesi uzaklaştırdığını söyledi. Onlara göre, Einhorn’un etkinlik gününde yaptığı tek şey, 30 dakika boyunca podyumda dolaşmak ve konuşmasının ardından sahneden inmeyi reddetmekti.

Egosu her geçen gün artan Einhorn, kadınlar konusunda da oldukça radikal birisiydi. Kendisini reddeden kadınlara karşı vahşileştiği de sıkça görülmüştü. Einhorn’un 2 eski sevgilisinin ondan ayrılmak istediklerinde hastanelik oldukları da ortaya çıktı.

5 YILIN ARDINDAN GELEN AYRILIK

1972 yılında Einhorn, yeni üniversiteden mezun olmuş bir Teksaslı olan Helen ‘Holly’ Maddux ile tanıştı. Tanışmalarından birkaç gün sonra Maddux, Einhorn’un yanına taşındı ve ikili 5 yıl sürecek bir ilişkiye başlamış oldu.

Maddux oldukça zeki bir genç kızdı ancak oldukça da kırılgan bir kişiliği vardı. Einhorn’un karizmasına kapılması uzun sürmemişti ve ilişkileri kısa süre içinde farklı noktalara evrilmeye başladı.

Maddux’un ailesi hiçbir zaman Einhorn’u sevmemişti. Onu fazla kaba buluyorlardı ve kızlarına kötü davrandığını düşünüyorlardı. Sonunda ise haklı çıkmışlardı.

1977 yılına gelindiğinde Maddux, Einhorn ile ayrılma kararı aldı ve New York’a taşındı. Einhorn bunu hiç iyi karşılamadı. Büyük bir öfkeyle Maddux’u arayan Einhorn, kişisel eşyalarını sokağa atmakla tehdit edip onları gelip almasını söyledi.

9 Eylül 1977 tarihinde Maddux, eşyalarını toplamak için Einhorn’un Philadelphia’daki dairesine döndü. Maddux, o günden sonra tekrar canlı olarak görülmedi.

ÖZEL DEDEKTİF ORTAYA ÇIKARDI

Philadelphia Polisi, Einhorn’a kız arkadaşının gizemli bir şekilde ortadan kaybolmasını sorduğunda onlara, “biraz soya peyniri ve filiz almak için mahalledeki kooperatife gitti ve bir daha geri dönmedi” demişti.

Soruşturmanın yetersizliğinden şikayetçi olan Maddux ailesi, özel dedektif kiralayarak olayı çözmeye karar verdi. Dedektif, birkaç ay içinde Einhorn'un bir katil olduğunu ifşa edecek şok edici kanıtları ortaya çıkardı.

Einhorn’un evinden gelen sıvı sızıntıları sayesinde şüphelenen dedektif, bu bilgileri polise götürdü ve 28 Mart 1979 tarihinde yetkililer harekete geçti. Einhorn’un evinde sızıntı yapan ve tamir etmeyi reddettiği bölgeyi zorla açan polis ekipleri, korkunç bir kokuyla karşı karşıya kaldı. Maddux’un yarı mumyalanmış bedeni buraya sıkıştırılmıştı.

Daha sonra, Maddux'un dövülerek öldürüldüğü ve kafatasının en az altı noktadan kırıldığı bulundu.

'CIA ÖLDÜRDÜ' İDDİASI

Einhorn, cinayet suçuyla tutuklanmıştı ancak ‘masumluğunu’ korumayı başardı. Meşhur çekiciliğini kullanarak Einhorn'un doğaüstü olaylara olan ortak ilgisi nedeniyle tanıştığı zengin bir sosyete olan Barbara Bronfman'ı kefaletini ödemeye ikna etti.

Buradan kurtulduktan sonra birçok takipçisine, Maddux'un CIA tarafından öldürüldüğünü söyleyen Einhorn, bunun sebebinin ise kendisinin paranormal araştırmaları hakkında çok şey bilmesi olduğunu söyledi.

1981 yılında, cinayet davasının başlamasından sadece birkaç gün önce, Einhorn kefaletle serbest bırakıldı ve 17 yıl boyunca yakalanmaktan başarıyla kaçtığı Avrupa'ya kaçtı.

Ben Moore ve Eugene Mallon takma isimleriyle İrlanda, İsveç ve Birleşik Krallık’ta yaşayan Einhorn’un yeri bir süre sonra keşfedildi. Bu arada, ABD’ye geri dönen Einhorn, 1993'teki bir duruşmada Maddux'u öldürmekten gıyabında mahkum edildi ve ömür boyu hapis cezasına çarptırıldı.

AVRUPA'DA YAKALANDI AMA...

1997 yılında Fransa'da başka bir isimle yaşadığı tespit edilen Einhorn, polis tarafından düzenlenen operasyon ile yakalandı. İşlediği cinayetten 17 yıl sonra tutuklanan Einhorn’u ABD’ye getirmek ise oldukça uzun bir işlemdi.

Temmuz 2001 yılında ABD’ye gönderilmesine karar verilen Einhorn, haberi duyduktan sonra evde bulunan bıçakla boğazını kesti ve gidişini biraz daha geciktirdi. Yurtdışında 23 yıl geçirdikten sonra, Einhorn nihayet Amerika Birleşik Devletleri'ne iade edildi ve Holly Maddux'un öldürülmesinden 25 yıl sonra nihayet mahkemeye çıktı.

"EINHORN VE BAŞAK AYI TOST OLDU"

Kendi savunmasını kendi yapan Einhorn, cinayetin CIA tarafından işlendiği iddiasını bir kez daha öne sürdü. Jüri üyeleri yaklaşık 2 saat sonra Einhorn’u suçlu buldu.

17 Ekim 2002'de Einhorn, Holly Maddux'u öldürmekten bir kez daha suçlu bulundu ve ertesi gün şartlı tahliye olmaksızın ömür boyu hapis cezasına çarptırıldı.

Philadelphia bölge savcısı Lynne Abraham, mahkumiyetini mükemmel bir şekilde özetledi:

"Mecazi olarak konuşursak, Ira Einhorn ve onun Başak ayı tost oldu."

Einhorn, 3 Nisan 2020'de 79 yaşında hapishanede doğal yollarla hayatını kaybetti.