Maceraperestlerin ve açık hava aktivitesi seven gezginlerin favori destinasyonlarından Alaska, Kuzey Kutbu’ndaki buzul erimelerinden şimdiden etkilenmeye başladı. Alaska’daki buzullar ekstrem bir hızda eriyor ve yer kaymalarına sebep oluyor.
Sekiz ülkeye yayılan Alp Dağları, kayak tutkunlarının favorisi olmaya devam ediyor. Ancak yükselen sıcaklıklar kış tatili dönemini kısa kesmemize yol açıyor. Pek çok resort bu eksikliği spa merkezleri ve ata binme gibi açık hava aktiviteleriyle kompanse etmeye başladı.
Güney Amerika’nın neredeyse %40’ını kaplayan, dünyanın en büyük yağmur ormanı Amazon’un hassas habitatı da iklim değişikliğinden etkileniyor. Ekstrem kuraklık ormandaki ağaçları kurutuyor ve etrafında yaşayan canlıların hayatına karşı tehdit oluşturuyor.
Dünya’nın en mavi suları arasında bulunan Büyük Set Resifi’nde bulunan mercanlar, okyanus sıcaklığının yükselmesi yüzünden beyazlıyor ve yığınlar şeklinde ölüyorlar. Araştırmalar resifin yüzde 90’ının bir miktar beyazlamaya maruz kaldığını gösteriyor.
Bir zamanlar Ernest Hemingway’e ev sahipliği yapan Key west, şimdilerde dalış meraklılarının cazibe merkezi. Amerika’nın en güney noktası Key West’te önümüzdeki 30 yılda suların yaklaşık 40 cm yükseleceği tahmin ediliyor. Duval Caddesi’ni şimdiden sık sık sel bastığını da göz önünde bulundurunca bir an önce önlem almakta fayda var.
Dünyanın en tuzlu üçüncü gölü olan, Ürdün, İsrail ve Filistin sınırında konumlanan Lut Gölü, kuruma tehlikesiyle karşı karşıya. Her yıl ortalama 10 metrelik seviye kaybeden gölde oluklar oluşuyor. Baraj, boru hattı ve toplama havuzu yapımının yanı sıra Akdeniz ikliminin gittikçe yükselen sıcaklığının yol açtığı bu kayıplar durdurulmazsa Lut Gölü’nün 2050 yılına kadar tamamen kuruyacağı tahmin ediliyor.
Hint Okyanusu’nda kümelenen Maldivler’in bir kısmı şimdiden yok oldu bile. Ama bu kötü vaziyetin nispeten erken farkına varan ülke, 2019 yılına kadar “karbon nötr” bir hâle gelmeye, gaz kullanımını sıfıra indirmeye çalışıyor.
1859 yılında ilk ticarî şaraphane açıldığından beri Napa, şarap uzmanlarının listesinin başlarında yer alıyor. 1000’den fazla şarap üreticisine ev sahipliği yapan Napa da birazdan göreceğiniz Rhone Vadisi gibi, artan sıcaklık yüzünden popülerliğini kaybetmeye başladı.
Fransa’nın güneyinde bulunan Rhone Vadisi, dünyanın en güzel şarap bölgelerinden biri. Ancak hava sıcaklığının artmasıyla ortam yavaş yavaş asmalar için uygun olmayan bir hâle geliyor. Pek çok uzman şarap üreticilerinin yakında vadiyi terk edip daha kuzeye yerleşeceğini düşünüyor.
Venedik sokaklarında dolaşıp ona hayran olmamak mümkün değil. Adriyatik Denizi kanallara yayılıyor ve tüm şehre romantik bir hava katıyor. Ama bu güzelliği iklim değişikliği tehdit ediyor; yükselen deniz seviyesi, San Marco Meydanı da dahil pek çok yeri sular altında kalma tehlikesiyle karşı karşıya bırakıyor.
