Giriş
Emily in Paris modası: Dizideki en tarz kıyafetleri inceledik
Yeni bir Sex and the City havası esiyor etrafımızda. Tam bir romantik komedi tadında bizi alıp Paris sokaklarında gezdiren ve her yanımıza adeta Gossip Girl ve Sex and the City'deki gibi bol bol tasarımcı ve moda katan bir dizimiz var artık...
Amerika'daki işini ve nişanlısını bırakıp Fransa'ya gelen güzel bir kızın hikayesi; Emily in Paris.
Böyle özetlediğimizde dizinin senaryosunu az çok tahmin edebilseniz de dizideki son dönemin en güzel modasını asla tahmin edemezdiniz.
Dizinin ilk bölümünde Emily'i Eiffel Kulesi baskılı bir gömlekle görüyoruz.
Gittiği yere uyum sağlamak bu olsa gerek. Çantasına bağladığı "çanta charm"ları yani çanta kolyeleri ise onun anlattığı şekilde anlatırsak; Gossip Girl'de Serena'dan gördüğü bir moda hilesi. Dikkat; ayakkabılar da tamemen gömlekle aynı renkte. Çok fazla renkten kör olacak gibiyiz :)
Derken Emily yavaş yavaş Fransız modasının ilhamını alıveriyor.
Olmazsa olmaz bir klişe; Fransız kırmızı ressam beresi de başrolde tabii ki. Fransa'da çekilden her dizide olduğu gibi :)
Bu pötikare ceketi ise dizin boyunca yaptığı en sevilen kombinlerden biriydi.
Ceket ve şapkanın yönettiği bu şort kombinle onu ilk kez bir ahenk içinde gördük.
Derken gala gecesinde bizi ters köşe yapacak o stile imzasını attı.
Siyah tül etekli bu straples gece elbisesi ve doğal saçlarıyla gözlerimizi alamadık. Minimal takılarla da bu tarzın adı gerçek bir Fransız asaletiydi.
Dizide oldukça lüks markaların ve tasarımcıların da parçaları kullanılmış.
Chanel, Bottega Veneta, Dior, Hermés, Louis Vouitton, Louboutin gibi markalara bol bol denk geliyoruz. Ayrıca soldaki resimde o toynaklı ayakkabıyı senin de giydiğini gördük artık Emily.
Adeta çok ünlü markaların defilesi gibi...
Bu da dizideki Emily'nin alışveriş kombiniydi.
Dizide çok sevilen bir diğer elbise de bu sarı puantiyeli elbiseydi.
Aslında bu elbise değil, iki parçalı bir takım. Üst ve alt kısmı ayrı satılıyor. Ama Emily bunu bir kemerle elbise gibi kullanıp gönülleri fethetti.
Bir de opera gecesi vardı ki; Audrey Hepburn'ün gençliğine ışınlandık sandığımız.
Bu kıyafeti, saç aksesuarı, çantası ve bolerosu ileride Audrey Hepburn'ün Breakfast at Tiffany's görüntüsü gibi ikonik hale gelir mi sizce?
Spor bir görünümde olması gerektiğinde de yine çok şık bir spor görüntü yakalıyor.
Tasarımcı kıyafetleri içinde de adeta kuğu gibi.
Ayakkabıyla olan uyumu gerçekten çok sevdik.
Tek renk saç modası geri geldi diyip duruyorduk; Emily de bunu bize kanıtlamış oldu.
Uçları farklı tonlarda saçlara bir süre elveda :)
Dizide sadece Emily değil, tüm kadınlar inanılmaz hoş bir stildeydi.
İşte Fransız rüyası diye bağırmak istedik.
Ama 57 yaşındaki Philippine Leroy-Beaulieu'a tam anlamıyla bayıldık.
Seçtiği tüm parçalar oldukça asildi.
Fit görüntüsü, doğal tonlarda saçı ve makyajı, sakin giyim zevki bize "umarım 57'mizde böyle oluruz" diye iç geçirtti.
Siz Emily in Paris modasını nasıl buldunuz?
Uzun zamandır eşofman ve spor ayakkabı trendleriyle meşgul olan moda dünyasına Fransız rüyası klasik modelleriyle Emily sayesinde bir darbe yapar mı?