Gündem Erdoğan: Memuriyet kanununun değişmesi gerek

Erdoğan: Memuriyet kanununun değişmesi gerek

Paylaş
Erdoğan: Memuriyet kanununun değişmesi gerek

Cumhurbaşkanı Erdoğan Ankara'da 5. Esnaf ve Sanatkarlar Şura'sında konuştu. Erdoğan "Memuriyet kanununun değişmesi gerek. Hakkını veren, çalışan devam etsin. Çalışmayanları bu devlet bu millet sırtında taşımasın." dedi

İşte Erdoğan'ın konuşmasının satır başları:

Memuriyet kanununun değişmesi gerek. Hakkını veren, çalışan devam etsin. Çalışmayanları bu devlet bu millet sırtında taşımasın.

15 Temmuz'da gördük; yedirdik içirdik üzerimize bomba yağdırdılar.

Başbakanlık görevine geldiğimden beri kamuda çalışma anlayışını değiştirmek için çalıştım ama az mesafe aldım.

Biz sırtımızı hakka ve halka dayıyoruz farkımız bu.



Son devletimiz Türkiye Cumhuriyeti. Esnafımız sadece dükkanının değil sokağının mahallesinin, ülkesinin de sahibidir. Kendisini o şekilde hisseder. Esnaf böyle bir anglayışa sahipse orada haksızlık olmaz, orada hırsızlık olmaz, orada haksızlık olmaz. Bir yerde o işler başını alıp gitmişse oradaki esnafımız ahilik anlayışına sahip çıkamıyor demektir.

Geçen hafta içerisinde ben devlet bankalarının yöneticilerini ve ilgili bakan arkadaşlarımı topladım konuştum. Başbakanımız da bankaların genel müdürlerini toplayıp konuştu. Derdimiz bu gidişi durdurmak. Faiz garabetinden ülkemizi kurtarmak.

5 Temmuz gecesi sokaklarda olan kardeşlerimin bana anlattığına göre darbe girişimine karşı en büyük mücadeleyi esnafın verdiğini görüyoruz. Her meslekten esnaf ve sanatkarımıza rastlıyoruz. Bu vesile ile tüm şehitlerimizi rahmet ve minnetle yad ediyoruz. Selçuklunun, Osmanlının kurucu unsurları arasındaki esnaflarımız Türkiye'nin istikbaline sahip çıkma mücadelesinde ilk safta yer almışlardır.

"TEHDİT EDİLDİĞİNDE KEPENKLERİ İNDİREN DEĞİL..."

Birileri tehdit ettiğinde kepenk indirenler değil 'Burası benim rıskımın kapısıdır' deyip direnecek esnaftan bahsediyoruz.

Şayet bu darbe gerçekleşmiş olsaydı FETÖ ne yapacaktı? Himmet adı altında esnaf ve zanaatkarlarımızı baskı altına alan anlayışı ne ahlakidir ne de vicdanidir. Elini, kapını, sofranı açık tutmak vardır. Dilini, gözünü, belini bağlı tutacaksın. Ahiliğin şartı budur.

"SİZ BU MİLLETİ NE ZANNEDİYORSUNUZ YA?"

Benim ülkemi kana bulayan benim ülkemde savunmasız insanları öldüren bunları tehdit eden insanlar için, bütün sokak aralarını, kanalları kazıyarak ülkemizi bu hale getirenleri siz hangi anlayışla hakla savunuyorsunuz? Siz bu milleti ne zannediyorsunuz ya? Ha siz bu zamana kadar emir veriyorsunuz 'Emir buyurdunuz efendim' diye cevap alıyordunuz. Artık kendi göbeğini kendi kesen bir ülke var. Yargı senin ülkende bağımsız da benim ülkemde bağımlı mı ya? Adamlara bak ya, hanfendinin eline 4 bin dosya sıkıştırıyorum; yine konuşuyorum 4 bin dosya ne oldu? Diyor ki yargı bağımsız şimdi sayısı 4500 oldu. Şimdi bakıyorum meydan okumalar çıkıyor. Aynı şeyi farklı yerlerden, gazetelerde başlıklar... Hepsi buraya yönelik. Biz sizin attığınız o başlıklara alıştık. Geçmişte bunu Özal'a yaptılar. Ne yaparsanız yapın, şunu bilinki bu millet artık uyanmıştır.

Bugün dün olduğumuzdan daha iyi noktadayız. İnşallah yarın çok daha iyi bir noktaya kavuşacağız.