RÖPORTAJ: PINAR YILDIZ YÜKSEL

Özlem Yılmaz’ı pek çok diziden tanıyoruz ama Burak Özçivit ile başrolü paylaştığı ‘Zoraki Koca’ ile Türk seyircisinin kalbine girdi. Ardından ‘Unutulmaz’ ve ‘Kaçak’ gibi ses getiren projelerde yer aldı. Son olarak da ‘Emanet’ dizisinde canlandırdığı Zelal karakteri ile kendinden bolca söz ettirdi. Mehmet Akif Alakurt ile çektiği seksi yağmur sahneleri hala akıllardayken biz de güzel oyuncu ile buluştuk, hem bu sahneleri hem oyunculuk kariyerini hem de evlilik hayatını konuştuk.

* Aşk için tüm sıkıntı ve engellere katlanılmalı mı sizce?

Yoksa aşkta fazla acıya gerek yok mu? Zorluklarla elde edilen şeyler çok daha değerlidir ama ben aşk konusunda böyle düşünmüyorum. İki kişinin de aynı oranda savaşması gerektiğini düşünüyorum ama aşkta böyle olmuyor. En azından yeni aşklar için böyle... Ya da herkes aşkı yanlış tanımlıyor bilemem.

* Son olarak Emanet dizisinde oynadınız. Seksi ve biraz fazla cesur bulunan yağmur sahneleri çok konuşuldu. Cesaret işi mi o tür sahneler çekmek?

Cesaret değil deli işi bence! Soğuğa sıcağa aldırmadan ya da içinden bin bir laf etsen de yine bu işi yapıyorsan sen delisin demektir. Yani mesleğini sadece sevmek yetmiyor. Deli gibi seviyor olman lazım! Zor şartlara, sağlıksız koşullara, açlığa, uykusuzluğa ve birçok cefaya katlanmak zorundasın. Türkiye şartlarında bu mesleği yapmak en iyi ve düşünceli yapımcıyla çalışıyor olsan da, işte bu cesaret işi... Sahnelerin zorluğu tuzu, biberi işin.

* Eşiniz tepki gösterdi mi bu sahnelere?

Tabii ki eş olarak, sevgili olarak, erkek olarak “Ne kadar sanatsal çekimler bunlar” demiyor. Bu mesleğin içinde olmama rağmen ben bile birçok şeye anlam veremezken onun beni her konuda anlayışla karşılamasını ve olumlu yorum yapmasını beklemiyorum. Sadece işimin farkında, üzerine çok konuşmuyoruz.

* Dizi çekimleri farklı kentlerde olabiliyor. Zor oluyor mu evliyken il dışında çalışmak?

Özlüyor musunuz birbirinizi? Özlem olmaz olur mu? Ama il dışında çekim yapmakla aynı şehirde olmak arasındaki tek fark kendi yatağınızda uyumuyor olmanız aslında. Gecesi gündüzü belli olmayan çalışma sisteminde iş günlerinde sadece uykuya hatta ona bile tam anlamıyla zaman bulamıyorsunuz. Böyle dönemlerde boşluk bulduğum anda soluğu İstanbul’da alıyorum.

"EŞiM BENi GÖRÜR GÖRMEZ ‘iŞTE EVLENECEĞiM KIZ’ DEMiŞ"

* Evlilik nasıl gidiyor?

Bazen kırk yılı devirmiş çiftler gibiyiz, bazen yeni evlenmiş bir çift... Bazen flört dönemindeki sevgililer gibi, bazen hiç sevgili olmamışız sanki. Böyle gidiyor işte evlilik...

* Eşinizle nasıl tanıştınız?

Eşim Ahmet akademisyen. İlginç bir tanışma hikâyemiz var. Arkadaşımın diplomasıyla ilgili bir sorun çıkmıştı ve bunun için okuluna gittik. Bizi eğitmenlere yönlendirdiler. Bir odaya girdiğimizde karşımda Ahmet’i gördüm. Sonra bir daha karşılaştık ve bizi kahve içmeye davet etti. Görüşmeye başladık ve evlendik. Ahmet, kapıdan girdiğimde ‘Bu, evleneceğim kız’ demiş .

* Çocuk düşünüyor musunuz?

Hayır. Yani çok keskin bir hayır oldu bu, şöyle ki; şu anda ikimiz de işimize konsantreyiz ve çocuğa hazır değiliz. En azından ben böyle düşünüyorum. İlerde belki.

* Özlem Yılmaz nasıl bir anne olur?

Simit’e (köpeği) bağlılığımı göz önüne alırsak çocuğa nasıl anne olurum tahmin etmesi çok zor değil ama ürkütücü. Ne kadar mantıklı, profesyonel bir anne olmak isteyecek olsam da çocuğuna aşırı düşkün, bağlı, şımartan birine dönüşebilirim. Simit’te olduğu gibi ona kızıp kızıp başka odaya geçip kızdığım için ağlaya da bilirim.

“ÖZEL HAYATIMDA DEDEKTiFÇiLiK OYNAMAYI SEVERiM”

* Mutlaka oynamalıyım dediğiniz rol?

İyi bir komedi dizisi yapmak istiyorum artık. Beş yıldır kesintisiz ağlıyorum yazık bana! Şaka bir yana yani mutlaka oynamalıyım değil ama güzel bir senaryo olsa ajan falan olmak isteyebilirim. Özel hayatımda da bir şeyleri çözeyim, ipuçları falan, severim dedektifçilik oynamayı...

* Yıllar sonra nasıl anılmak istersiniz?

İnsan gibi... Yok, hayır ben kendim gibi anılmak isterim, tabii ki çok büyük ve usta oyuncu var. Örnek almamak değil ama, sadece herkes kendine münhasırdır ve başkası gibi olmak yerine kendim nasılsam öyle ansınlar beni. Unutulup gitmeyelim de...

'EŞİMİ ÇOK KISKANIRIM'

* Oyunculuk yaparken aynı zamanda evli olmak zor mu?

Kiminle evli olduğunuzla alakalı bir durum bu sanırım. Ama 7/24 evde olan bir kadın olsam çekilmez bir hal alabilirim. Kendimden eminim.

* Siz eşinizi kıskanır mısınız?

Ben kıskanırım. Ahmet’e güveniyorum da -hep böyle başlanır cümleye- başkasından ters bir şey sezdim mi canını alacak gibi bir tavra bürünürüm. Çenem durmaz zaten! ( Kahkahalar)

* Futbolla aranız iyi diye duyduk, nereden geliyor bu merak?

Eskidendi o. Son birkaç senedir çok fazla ilgilenmiyorum futbolla. Önemli derbiler dışında takip etmiyorum bile.

* Birlikte maç izliyor musunuz eşinizle?

Futbol ya da takım tartışmalarınız oluyor mu? Eşim Galatasaraylı bense Fenerbahçeliyim. Benimle maç izlemek pek keyif vermiyor ona.