Giriş
164 yıllık Mecidiye Köşkü ziyarete açılıyor
Topkapı Sarayı'nda bulunan Mecidiye Köşkü'nde 2 yıl süren restorasyon çalışmaları tamamlandı, 164 yıllık tarihi yapı 2023'ün ilk aylarından itibaren ziyarete açılacak. Topkapı Sarayı Daire Başkanı İlhan Kocaman, "Bu Topkapı Sarayı'nda bir ilk olacak. Biletiyle veya müze kart ile gelenler herhangi bir ek ücret ödemeden burayı gezebilecekler" dedi.
Sultan II. Mahmut'un oğlu Sultan Abdülmecid tarafından 1858 yılında Topkapı Sarayı avlusunda inşa edilen son yapı olma özelliği taşıyan Mecidiye Köşkü'nde iki yıl süren restorasyon ve onarım çalışmaları tamamlandı.
Restorasyonu tamamlanan ve ziyarete hazır hale gelen 164 yıllık Mecidiye Köşkü, iç ve dış cephelerinin aynı dönemde inşa edilen Dolmabahçe Sarayı'na benzerliği ile biliniyor. Dönemin önemli mimari Sarkis Balyan'na yaptırılan Mecidiye Köşkü'nde yer alan mobilya ve objelerin tarihi 19. Yüzyıl'a dayanıyor. Köşkteki tüm mobilya ve objeler Milli Saraylar Başkanlığı ekiplerinin çalışmalarıyla onarıldı.
Ziyarete hazır hale getirilen yapının, altın varaklı duvar işlemeleri de aylar süren bir çalışmayla, uzman kalemkarlar tarafından el emeğiyle restore edildi.
Osmanlı Hanedanlığı tarafından Fransa'dan satın alınarak harem bölümüne getirildiği öğrenilen Kaplumbağa kabuğu ve metal işlemeleriyle orijinal halini koruyan ahşap mobilyalar da titizlikle onarıldı.
Yapıda bulunan koltuk ve halı döşemeleri ise Milli Saraylar Başkanlığı tarafından dönemine uygun bir dizaynla, özel olarak Hereke'de yaptırıldı. Köşkün alt kısmında yer alan ve eskiden restoran olarak kullanılan alanın ise yakın bir zamanda sergi alanına dönüştürüleceği bilgisi verildi.
"TÜM PADİŞAHLAR BURAYI KULLANMIŞ, CUMHURİYET DÖNEMİNDE ATATÜRK İKİ KEZ KULLANMIŞ"
Topkapı Daire Başkanı İlhan Kocaman, köşkün 2023'ün ilk aylarından itibaren ziyarete açılacağını belirtti.
"Topkapı Sarayı dört avludan oluşmaktadır. Dördüncü avluda bulunan Mecidiye Kasrı, Topkapı Sarayı'nın son yapısı olarak bilinir. Malumunuz Topkapı 1856 yılında Dolmabahçe Sarayı'nın tamamlanmasıyla birlikte artık Osmanlı yönetimi oraya geçmiştir. Buradaki yapılar, boş kalmıştır. Ancak 1858'de burası yapılarak daha sonra Topkapı Sarayı'nda yapılan törenler için kullanılmak üzere faaliyete geçirilmiştir. Dönem sonrasında tüm padişahlar burayı kullanmışlardır. Genellikle cülus törenleri bir de Ramazan ayının 15'inde yapılan Destimâl-i Şerif törenlerine geldikleri zaman burayı kullanmışlardır. Yapı harem ve selamlık olarak iki bölümden oluşuyor, Osmanlı yapılarının genel tarzı budur zaten. Yaklaşık 570 metrekarelik bir alan üzerine kurulmuştur. Daha önce yerinde, Çadır Köşkü ve bir köşkün daha olduğu bilinen burası, İkinci Mahmut döneminde yıkılmış ve Abdülmecit döneminde bu köşk yapılmıştır. Cumhuriyet döneminde de burayı iki kez Atatürk'ün ziyaret edip kullandığı ve daha sonra da ülkemizi ziyaret eden devlet başkanlarının burada ağırlandığına dair elimizde bilgiler mevcuttur"
"ZİYARETÇİLER HERHANGİ BİR EK ÜCRET OLMADAN BURAYI GEZEBİLECEKLER"
Restorasyonun aşamalarına değinen Kocaman, restorasyona, iç ve dış restorasyonlar, bir de içeride bulunan eserlerin restorasyonu olmak üzere üç bölümde bakılabileceğini belirtti.
Buna göre dış yüzeyinde daha önceden yapıyı, taşı korumak için bir sıva vardı. O sıva kaldırıldı ve içte yine tezin olarak varak ve benzeri süslemeler vardı, onların eksikleri giderildi. Ahşaplardaki restorasyonlar tamamlandı.
Köşkün içerisinde bulunan objelerin de restorasyonları da Topkapı Sarayı'nın atölyelerinde tamamlandı; belgelere ve tarihi fotoğraflara da bakılarak, eserler yine aynı yerlerine oturtarak hazırlandı.
Topkapı Sarayı Daire Başkanı, İlhan Kocaman, "İnşallah 2023'ün ilk aylarında da içeriye ziyaretçiyi alacağız. Bu Topkapı Sarayı'nda bir ilk olacak. Eserlerin restorasyonlarını yaptık. Tefrişimizi tamamladık. " dedi.
Kocaman, Topkapı Sarayı'na biletiyle veya müze kartı ile gelenlerin Mecidiye Köşkü'nü gezmek için herhangi bir ek ücret ödemeyeceklerini belirtti.
Yapı, Topkapı Sarayı'nın en önemli bir noktasında; hem Marmara hem, hem de Haliç'i gören noktada yer alıyor.
Restorasyon sonrasında yapının alt kısmında yer alan restoranı farklı bir yere alan müze yönetimi, bu bölümü de belli dönemlerde kullanılmak üzere sanat galerisi olarak kullanmayı planladıklarını ifade etti.